7. YAĞMUR

402 32 16
                                    

KAMERA

billie eilish - no time to die

(oy verip yorum yapmayı unutmayınn )

"Bazı kalpler, kavuşmak
için yağmurun yağmasını bekler."

7. YAĞMUR

Küçükken bir gün kayıplarımızın yağmur olarak bize geri döneceğini duymuştum bir arkadaşımdan. Buna çok inanmıştım. Hatta o kadar bağlanmıştım ki bu düşünceye, bir gece yağmur yağdığında sabaha kadar sokakta dolaşmıştım. Eve geldiğimde beni sırılsıklam gören annem, oldukça kızmıştı. Ona benden önce hamile kaldığı ama sonra düşük yaptığı kardeşimin yağmur olarak yağdığını söyledim.

Annem böyle bir şeyin mümkün olmadığına beni ikna etmeye çalışmasına rağmen onu umursamamıştım. Çünkü eğer bir şeye tamamen bağlandıysam, kopmam zor olurdu. Oda biliyordu.

Sonralarda lisenin başlarında onlar elimden kayıp gitti. Ben her akşam yağmurda onlar için ıslanmaya devam ettim. Hatta okul çıkışlarında Kaya beni yağmurdan korumaya çalışsada, ben yinede ıslanmaya devam ediyordum. Oda bir zamandan sonra benimle yağmurun altında kalmaya başlamıştı.

Nehir'in öldüğü gecede hava yağmurluydu. Fırtınalıydı. Kâbustu. Üstelik ben Nehir'in öldüğünü bile bilmiyordum. Yinede bu yağmur olayına daha fazla bağlanmıştım.

Umarım kavuşmak için yağmuru beklediğim biri daha olmazdı.

Gözlerim kalabalık koridora kaydığında, Arden hızlıca eline silahını aldı. Bende aldığımda sanki bunu planlamışız gibi içeriye ilerledik. Çocuklar, anneler, babalar herkes çığlık çığlığa bağırıyordu. Silah sesleri susmuştu ama yaralı olup olmadığını bilmiyorduk.

Ardından bize doğru gelen Lena ve Rüzgar'ı gördüm. Rüzgar yanımıza geldi.

"Saldırı dışarıdan gerçekleşmiş muhtemelen. İnsanlar çok panikledi. Çoğunu dışarıya çıkarttık ama güvende değiliz." Arden önüme geçtiğinde, gözleri Rüzgar'ı buldu.

"Diğer ekiplere haber verdiniz mi?" Rüzgar başını salladı. "Kenan Amir haber verdi."

Tüm ekip koridora çıktığımızda Arden ve ben öndeydik. İnsanların sesleri yavaş yavaş azalıyordu.

"Durun!"

Duyduğumuz sesle aynı anda arkamızı döndüğümüzde, bize doğru gelen birini gördüm.

Kaya Akın.

Değişmişti. Liseli bir ergen değildi artık. Boyu oldukça uzamıştı. Yapılı bir vücuda sahipti. Üzerinde bir damatlık vardı. Parmakları arasında bir silah tutuyordu. Kumral saçları artık kıvırcık değil, dalgalıydı. Tek değişmeyen şey hala aynı bakan ela gözleriydi.

"Kaya,"dedim kaşlarım havalandığında. Beni gördüğünde gülümsedi. Seneler sonra burada karşılaşacağımızı tahmin etmezdim ama hayat beklenmedik şeylerle doluydu. Buda onlardan biriydi.

"Nasıl değişmişsin,"dedi gururlu bir gülümsemeyle. Omuz silktim.

"E sen büyürken, bende boş duracak değildim." Gülümsediğimde tok bir ses konuşmamızı böldü.

KAMERA (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin