1. bölüm "sonbahar"

660 17 13
                                    

Ellerim hırkamın cebinde yerde ki taşlara vura vura yürüyordum.

Lise 1'e başlayalı 2 hafta oldu.

Okula gitmek için durağa yürüyordum. Hava sonbahar mevsimine göre epey soğuktu.

Otobüs geldiğinde otobüse binip okula gittim.

Sınıfa vardığımda sırama oturup hocanın gelmesini bekledim.

Pek arkadaşım yoktu. Sadece suna vardı. Onunla da ortaokulda arkadaştık liseye kadar sürdü işte...

Sınıftan olmayan bir çocuk girdi içeri. Uzun boylu, kahverengi saçlı, kahverengi gözlü yakışıklı mı yakışıklı bir çocuktu. Taş mübarek.

Gelip yanıma oturdu.

Kafamı çocuğa doğru çevirip;

" Pardon " dedim.

Çocuk da bana bakıp ne oldu anlamında kafasını salladı.

" Hayırdır " dedim.

" Evettir " dedi alayla.

Tam ağzımı açıp bir şey söyleyecekken içeri hocanın girmesiyle herkes ayağa kalktı.

Ders edebiyattı. İlk derse edebiyat koyanın bende... Neyse.

" Günaydınlar çocuklar " dedi hoca.

Daha sonra sınıfa bir göz gezdirip yanımda duran şahısa odaklandı.

" Aramıza yeni biri katılmış galiba " dedi.

Herkes bir anda benim sırama doğru bakmaya başladı.

Sinirle " Senin yüzünden izleniyoruz " diye mırıldandım.

" Ben Kaan. Ankara'dan geliyorum. " diyip konuşmasını sonlandırdı.

" Hoşgeldin Kaan. " diyip derse döndü hoca.

45 dakikanın sonunda ders bitmişti.

Kaan bana dönüp;

" Tanışalım mı " dedi.

Tamam Banu sakin olacaksın.

" Ben Banu " dedim ve elimi uzattım.

Kaan elimle bir kaç saniye bakıp elimi sıktı.

" Bende Kaan. Kaan öztürk " dedi.

" Banu Demirel " diyip gülümsedim.

Kaanla pek konuşmamıştık...

Kolumda ki saate baktım saat 16.00 olmuştu. Sonunda zil çaldı. Hocayla vedalaşıp sınıftan çıktık.

Merdivenlerden inerken Kaan bana seslendi.

" Banu, dur bir saniye "

Olduğum yerde kalıp arkamı döndüm.

Kaan yanıma gelip elinde duran tokamı bana uzattı.

" Tokan " diyip sırıttı.

Elinde ki tokamı almak için uzandığımda elini havaya kaldırdı.

Sol elimi şakaklarıma götürüp sıktım daha sonra kaanın yüzüne baktım.

" Kaan şunu ver. Zorlama " dedim.

" Tamam zorlamıyorum" diyip tokamı cebine attı daha sonra merdivenlerden aşağı inmeye başladı.

Arkasından koşarak gittim. Bahçeye çıktığımızda bileğini tuttum.

Kara Deniz 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin