34. bölüm "abi?"

31 1 0
                                    

Telefonu cebime koyduktan sonra aşağı indim. Buram buram yemek kokuyordu. Mutfağa girip salatayı tabakları koyan annemin yanağından öptüm.

"Oyy eşek korktum" dedi annem gülerek.

"Hadi oturun anne " dedim "al babannemi de içeri geçin ben sofrayı kuracağım"

"Tamamdır kuzum" dedi annem ve yanağımı öpüp babannemle beraber salona adımladılar.

Bende ilk önce mutfağı toparladım ardından salona geçtim. Annemler masanın üstünde ki süsleri kaldırıyordu. Gülümseyerek anneme ve babanneme baktım. Ardından çekmeceden krem rengi masa örtüsü çıkarıp masanın üstüne serdim.

Masanın üstüne gerekli olan şeyleri ekledim; tuzluk, bordo renk peçeteleri, çatal ve kaşık...

Mutfağa gidip masaya götürülecek olan salataları, bardakları, mezeleri tepsiye koyup salona taşıdım.

Tabaklara yemek koyma işlemine annem geldiğinde hazır olan tabakları salona götürmek bana düşmüştü.

Annem son tabağı doldururken zil çalmıştı.

"Baktım ben" diye seslendi babannem içeriden bize.

"Hoşgeldin akınım" diye karşıladı babannem akını.

Annemin elindeki tabağı alıp salona götürürken akının o muhteşem sesini duydum...

"Hoşbuldum Neriman teyzem"

Kalbim pıt pıt atmaya başlamıştı bile.

Hızlı adımlarla elimdeki tabağı salona götürdüm.

Annem, babannem ve akın da salona adımladıklarında gülümseyerek karşıladım akını.

"Hoşgeldin"

Utancımdan gülümserken yanaklarım alev alev yanıyordu...

"Hoşbuldum" diye karşılık verdi akın sırıtırken.

Annem ve babannem bize gülerek bakıyordu.

Babannem; damadım resmen bu çocuk diye bakarken, annem de; bu çocuk resmen benim torunlarımın banası diye bakıp gülümsüyorlardı.

"E hadi ayakta kaldık" diye sessizliği bozdum.

Herkes hayali dünyasından çıkıp masaya doğru ilerleyip oturduk yerlerimize.

Annem ve ben yanyana, akın karşımıza, babannem de ilk başa oturmuştu.

Mutluydum. Sevdiğim adam ve ailem... Uzun zamandır hayatımda böyle mutlu bir an yaşamamıştım. Kaanın amcası ve yengesiyle yaptığım kahvaltı hariç.
Ne yapıyordur acaba Kaan? Mutlu muydu acaba? Ama inanın ki artık kalbime dokunmuyor onun kiminle ne yaptığı. Ya da yanımda olmayışı...
Anılar sadece aklıma geliyordu ara sıra onda da ufak bir tebessüm edip tekrar akını düşlemeye başlıyordum. Akının o aşkı benim gözümü ve kalbimi kör etmişti. Hem de öyle bir kör olmuştum ki akından başka kimseyi göremiyordum.
Kaanda da öyleydi ama... Kaanla sevgiliyken de akını görmüyordum... Çok acımasızsın bunu biliyorsun demi hayat?..
Ama akın... Akın beni Kaandan daha da mutlu ve huzurlu hissettiriyor. Akın daha da aşık hissettiriyor. İyi ki kalbimdesin akın. İyi ki benimlesin sevgilim...

Yemeklerimizi sohbetler ederek bitirmiştik. Saat akşam 8 olmuştu.

Hep beraber masayı topladık. Annem ve ben mutfağı toplamak için mutfağa geçtik.

Akın ve babannemin sohbetleri ve gülüşleri her ne kadar ne hakkında konuştuklarını bilmesem de beni güldürmeyi başarıyorlardı...

O esnada üzerime domatesin suyu dökülmüştü.

Kara Deniz 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin