52. bölüm "düğün ve after parti"

24 2 0
                                    

İlk ve son aşkım olacağına yemin ettim.
Çocuğumun babası olacağına yemin ettim.
Ya hayat kıskanırsa bizi?
Ya ellerimizin arasından tüm mutluluğu alırsa hayat?
Hayat beni güldürmedi hiç.
Ben ne zaman yaşadım diye sorarsa hayat; akını sevdiğimi hissettiğim o gün...
Ama sonrasında tekrar intikam aldı hayat benden.
Hemde bir şey yapmamama rağmen intikamlar
aldı...
Sevmek senin neyine dedi bana.
Ben çok kez dizlerimin üstüne düştüm.
Çok kez kanadı dizlerim ve çok kez kabuk tuttu dizlerim.
Hayat benim kabuk tutan yaralarımla oynadı ve sürekli kanattı.
Dedeme seslenemedim düştüğüm zamanlar.
Dedem yoktu yanımda.
Ne dedem vardı ne de babam.
Şimdi ise hayat benden nefret ettiğini bir kez daha gözler önüne serip babannemi almıştı.
Söylesene hayat, neden benimle düşmansın?
Ben normal bir hayat yaşamak için didinmişken neden beni yıldırdın, soğuttun hayattan?
Ben kutuplarda yaşamıyorum ki bu kadar soğuk olsun insanlar.
Ben İstanbul kadar kış nedir bilmeyen bir şehirde yaşıyordum fakat İstanbul bana çok soğuktu...
İstanbul, sen benim elimden her şeyimi aldın; çocukluğumu, gençliğimi, babannemi, babamı, dedemi, bebekliğimi... Bizim evde hiç çocuk koşturmadı. O çocuk ben olamadım. Bizim evde hiç bir şey dökülmedi; yastıklar, halılar... Her zaman aynı yerinde oldu.
Çocuksuz fakat çocuklu bir evdi gözümü açtığım o ev...
Ama bir gün öyle bir şey oldu ki...
O gözümü açtığım evi tanıyamadım.
Sanki bir kaç çocuk o eve girmişte 15 yıldır dağıtamadığı evin intikamını almıştı.
Pencereleri kırmış, yastıkları parçalamıştı...
Sanki intikam almak içindi bu döküntüler...
Ve şimdi ben o evden değil de yeni hayata başladığım evden ayrılıyordum...
Yeni bir hayat için başlangıç yaptım ben o evde.
Başka bir hayata başlamak için çıktım o evden...
~•

Düğün salonuna vardığımızda saat 6' idi. Akınla beraber gelin odasına çıktık. Ablam misafirleri karşılayıp yanımıza geleceğini söyledi.

"Naber sultanım" dedi akın karşımda koltukta otururken.

"İyi hazretleri. Siz nasılsınız" dedim alayla.

"Sultanım" dedi ve yanıma geldi akın. Sol tarafıma oturup elimi tuttu. "Bu güzelliğiniz kış ayında beni yangına çeviriyor"

Elimi akının yanağına koydum. "Asıl sizin bu yakışıklılığınız beni sobanının içine atıyor beyefendi" dedim.

Kapı tıklatıldığında akından uzaklaştım. İçeri ablam girdi.

"Ben geldim" dedi mahçupça.

"Gel yenge" dedi akın.

Ablam başıyla onayladı daha sonra kapıyı kapatıp önümde diz çöktü ve elindeki bezle gelinliğimin alt tarafını temizledi.

İşi bittikten sonra "bir şey ister misiniz" dedi.

"Çok yoruluyorsun" dedim. "Yorma kendini. Karnındaki cana iyi bak"

Ablam gülümsedi utançla. "Ben annemlere bakayım" dedi ve yanımızdan ayrıldı.

"Çok utangaç ya" dedim akına gülümseyerek.

Kara Deniz 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin