3. bölüm "hastane"

232 8 43
                                    

Banu temsili*medya

" hocam" diye çığlık atmıştım aniden.

Kafasına çınar ağacının dalı düşmüştü çünkü. Kaşından oluk oluk kanlar akıyordu.

Çantamda her zaman bulundurduğum ilk yardım çantasını çıkarttım.

" Hocam bana bakabilir misiniz" dedim

Ama hocadan çıt çıkmıyordu. Daha sonra derin nefes verip bana baktı.

" hocam uzanın " dedim ve üstümdeki hırkayı çıkarıp yastık şeklinde hocanın başının altına koydum.

" hocam nasılsınız " dedim. Elbette bu soruları uyanık kalması için soruyordum.

" çok iyiyim Banu, sen nasılsın "

" bende iyiyim. Neler yaptınız bugün"

Hocayla konuşurken pansumanları yapmıştım bile ama bu yarık dikişlikti.

" hocam hastaneye gitmemiz gerek " dedim.

" gerek yok "
Hoca ayağa kalkmaya çalışınca omuzlarından tuttum.

" üzgünüm ama o kadar pansuman karşılığını bu şekilde veremezsiniz bana " dedim.

" nasıl vericem " dedi.

~

Hoca bana ters ters bakıyordu.

" hiç bakmayın bana öyle " dedim ve sırıttım.

Şuan otobüsteydik ve hastaneye gidiyorduk.

Otobüs durduğunda otobüsten inmek istedim fakat hay anasını...

Resmen uçmuş gibi hissettim kendimi. Şuan yerdeydim ve hoca bana yukarıdan bakıyordu.

" Banu iyi misin " dedi gülerek.

Ayağa kalktım ve üstümü başımı silkeledim.

" Kaldırdığınız için teşekkür ederim"

Yürümeye başladım ama topallıyordum çünkü ayağım inanılmaz derecede ağrıyordu.

" yardıma ihtiyacın var " dedi hoca ve koluma girdi.

" Üç dikiş atılacak kaşlı biri mi söylüyor bana " diye mırıldandım.

" üç dikiş olduğu ne malum " dedi.

" Görürsünüz" dedim.

Hastanenin acil kapısından içeri girdik.

İlk olarak hoca muayene edildi.

" bu pansumanı kim yaptı böyle " dedi hemşire sargı bezi parçasını açarken.

Arkada oturan ben el kaldırdım.

Akın hoca bana parlayan gözleriyle gülümsüyordu. Daha sonra hemşireye bakıp beni işaret etti gözleriyle.

" Daha sonra konuşacağız" dedi ve dikiş atmaya başladı.

Dikiş atma işlemi bittikten sonra hocaya baktım. Çünkü cidden 3 dikiş atılmıştı.

" noldu " dedim pis pis sırıtıp.

Daha sonra aynı hemşire bana dönüp " sedyeye uzan " dedi.

Sedyeye uzanıp hemşireyi bekledim.

~

" neymiş benimle konuşmanız gereken şey " dedim.

Beraber otobüs durağına doğru yürüyorduk.

Kara Deniz 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin