Portal Açılmadan Dört Hafta Önce/10 Albatros 1718

15 5 0
                                    

"Bükme sadece savaş aracı değil. Bir yaşam biçimi, bir sanat."

Mitra

Skyhtes üzerine koşan rüzgâr biçene birkaç buz fırlattı ancak hepsi hedefine ulaşamadan adamın elindeki küçük hançerle ortadan ikiye ayrıldı. Skyhtes geri çekilerek hançerin göğsüne saplanması engelledi ve kılıcıyla karşı saldırıya geçti. Bir elinde asa diğer elinde kılıç varken dengesini bulmakta zorlanıyordu. Hızlı ama başarısız birkaç hamlenin ardından sağından gelen oka geri adım atarak, önden gelen ateşe de buzdan bir duvarla karşılık verdi. Bu refleksleri nasıl elde etmişti böyle?

Yerden dikitler çıkartarak kralı esir almayı denedi ancak buzlar krala ulaşamadan su olmuştu.

"Sürpriz!" diye bağırdı kral alaycı bir tonla. Gözleri mavi ışıkla parlıyordu.

Demek birisi korkusunu yenmiş. Aman ne güzel!

Bakanlar ve kral etrafını sarmaya çalışıyor, Skyhtes de buz duvarlar ve dikitlerle onları engellemeye çalışıyordu. Bu kez karşısına ateş döven ve rüzgâr biçen çıktı.

Kılıcını rüzgâr biçene savurdu fakat adam çok hızlıydı. Tek bir sıçrayışıyla arkasına geçti ve hançeriyle Skyhtes'in sol omuzunu hedefledi.

Skyhtes yan dönerek darbeden sıyrılırken diğer yandan alevli yumruklarıyla üstüne atılan adamın saldırılarını buz kalkanıyla engelledi. Ateş dövenin ayaklarını buzla kapladıktan sonra kalkanını hızlı bir hamleyle üzerine gelen oklara çevirdi ve rüzgâr biçenin bir hamlesinden daha kaçtı.

Etrafına rast gele buzlar saçarak kısa bir süreliğine de olsa üzerindeki baskıyı hafifletmeye çalıştı. Çok kalabalıklar, çok güçlüler, birbirlerini koruyorlar. Yakaladığı ufak bir boşlukla aralarından sıyrıldı ve geri geri cama yaklaştı.

O esnada toprak kıran dört tarafından sütunlar çıkartarak onu hapsetmeye çalıştı. Sütunlardan birinin üstüne tutunarak onunla birlikte yükselen Skyhtes artık mekân avantajına sahipti. Ya da açık hedefti. Onları bu şekilde yenemeyeceği belliydi. Yavaş yavaş hem fiziksel hem de bükme gücü tükeniyordu. Bir şeyler bulmalıyım.

Sütunların üstünde dengesini bulmaya çalışırken arkadan gelen sert rüzgârla duvar ve bakanların arasına sırt üstü yere düştü. Ayağa kalkma fırsatı bulamadan ikinci bir rüzgârla taş sütuna çarptı. Belki de bu sayede hayatta kalmıştı çünkü şu anda ilk düştüğü yerde yanmış oklar vardı.

Yeniden önüne bir set çekti ve ne yapacağını düşünmeye başladı. Bu sırada duvara çarpan ok ve ateşin sesini duyabiliyordu. Arkasındaki cama baktı. Zeminden iki kat yüksek. Bunu yapabilir miyim?

Dev bir kayayla kırılan buz duvar Skyhtes için bir uyarıydı. Koş!

Birkaç metre ötesindeki camın yansıttığından görebildiği kadarıyla durmak gibi bir şansı yoktu. Hem de hiç.

Skyhtes arkasından gelen ateş, ok ve kayalarla birlikte camdan dışarı atladı.

Gözünü açtığında gördüğü ilk şey, tıpkı bir el gibi açılmış yükselen toprak oldu. Saniyelik bir kararla toprağı ıslattı ve çamurun içine düştü. Kendini çamurun içerisinden kurtarır kurtarmaz yeniden koşmaya başladı.

Omuzunun üstünden geriye baktı ve bakanlardan birinin çamur yığınına atladığını gördü. Hemen suyu topraktan geri çekti ve adamın kuru zemine çakılmasını sağladı.

Diğer üçü düşen adama aldırmadan camdan atladılar. En öndeki yere değmeden önce rüzgârla hızını kesti. Diğer ikisiyse giderek kısalan toprak sütunların üstünden atlayarak peşinden geldiler. Kralsa ortalarda gözükmüyordu.

Gölgenin Kıyameti: AluvantazarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin