19. Gün 3 Kuzgun 1718

16 3 0
                                    

"Aşk, anlamsız bir bağlılıktan ibaret. İnsanların berbat yaşantılarından kurtulmak için kurdukları ve inandıkları bir kavram. Hayatta bir amacı olmayanların zihnini uyuşturan bir büyü."

Razon

Randver... Büyücü olabilir mi?

Pirwa cesetleri gördüğü ilk andan beri aynı şeyi düşünüyordu. Naros reislerinin cesetlerinin üzerindeki anlamsız semboller bir bütün halinde okununca çıkan tek mana buydu. Randver, Razon, Ansa...

Razon ve Ansa'nın Randver'ın yeğenleri olduğunu cesetlerin başındaki görevliden öğrenmişti. Daha sonra yaptığı araştırmalarda da ikisinin büyücü olduğunu ve babalarının da bu yüzden öldürüldüğünü.

Belki de aradığı hain oydu. Kardeşinin intikamını almak için Zuhan'la anlaşmış ve Veborn'u öldürtmüştü. Sonuçta kalede böylesi yıkıcı bir güce sahip kaç kişi vardı ki? Anlamadığı kısımsa Ansa'yı neden soğuk zindana gönderdiğiydi. Razon bu sebeple mi onu ifşa etmişti yoksa? Belli ki bir sebeple anlaşmazlık yaşamışlardı.

Ya da suikastçı yalnızca hedef şaşırtmaya çalışıyor.

O halde hain kimdi? Brithic mı? Kyros mi? Hepsini hain olmak ve olmamak için o kadar mantıklı sebepleri vardı ki... Bir şeyden emindi artık. O da hainin müttefiklerini öldürebilecek kadar gözü dönmüş olduğuydu.

Olaylara daha farklı açılardan yaklaşmalıydı. Evet, hain kimliğini gizlemek için birilerini feda edebilirdi. O yüzden önemli olan, savaşın sonuçlarını değiştirecek hamleler yapan ve öyleymiş gibi gözükenler arasındaki farkı anlamaktı. Ve bu ayrım onu doğruca haine götürecekti.

"... dan dolayı bir an önce çıkartma yapmalıyız," dedi Randver.

Pirwa düşünceleriyle savaşırken konuşmanın ne kadarını kaçırdığını bilmiyordu ama pek de önemli olmasa gerekti.

"Bütün şövalyeleri öldürtme niyetinde misiniz?" Kyros yumruğunu masaya vurdu. "En eğitimli şövalyelerimiz, hayatında eline silah almamış köylüler tarafından katlediliyor. Sebebi ise teçhizat farkı. Hepsi de Zuhan ürünü. Bir düşünün lütfen. İçeride bile böylesi üstün silahları varsa dışarıda nelerle karşılaşırız?"

"Öneriniz ne mareşal? Zaten yenemeyeceğiz diye öylece bekleyelim mi?"

"Kış yaklaşıyor," dedi Kyros. Biraz önceki sert hareketlerinin aksine ses tonu sakindi. "Kuşatmayı bir ay bile sürdüremezler. O kadar beklemesek bile Dunal'dan haber alana kadar beklemeliyiz."

Randver başını iki yana salladı. "Dunal'ın şu an işgal altında olduğu çok açık. Kış konusuna gelirsek, bence yanılıyorsunuz. Kışın diğer şehirlere çekilip baharda yeniden saldırabilirler. Tabii o zamana açlıktan ölmemiş birilerini bulabilirlerse."

"Haddim değil ama izninizle fikrimi paylaşmak istiyorum." Pirwa artık aklındaki planı devreye sokması gerektiğini düşünüyordu.

Odadaki bütün petovalar ve vezir Vahramn, Pirwa'ya yöneldiler.

"Biz savaşı hep fiziki yönüyle konuşuyoruz ancak düşmanımız öyle yapmıyor. Eğer kazanacaksak onlar gibi oynamamız gerek. Zayıflıklarını bulalım. Bölünmelerini sağlayalım ve silahlarını ele geçirelim."

Pirwa yapılması gerekenleri anlatmaya başladı. Planının sonuna geldiğinde bütün petovaların yüzünde tatminkâr bir ifade vardı. Evet, Zuhan'ı yenmelerinin en kesin yolu buydu.

***

"Şu Razon bir hayli can sıkıcı olmaya başladı ha?" Brithic keyifle kıkırdadı. "Duyduğuma göre Naros'ta reisliğini ilan etmiş."

Gölgenin Kıyameti: AluvantazarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin