-Oy vermeyi ve yorumlamayı unutmayınn-
Çağan efe tiryaki'den:
O günün ardından 2 gün geçmişti.
Nazın karşına çıkacaktım artık."Demek geliyorsun ha?" Dedi yağız.
"Evet" dedim şapkamı takarak.
"Ne diyeceksin Çağan? O kız 2 buçuk yıl boyunca senin hasretin ile yandı. Kardeşine baktı, her gün onu sen olarak gördü"Telefonu masaya bırakıp haporlere aldım.
"Anlatıcam yağız. İnanmazsa, istemezse hayatından sonsuza denk gidicem. Egeyi de alıp gidicem."
Tuana naz ak'dan:
Saat 12 olmuştu. Ege şuan okuldaydı. Evde kahve içip telefonda geziniyordum. Kapı tıklandı. Alisa olduğunu düşünerek kapıya yürüdüm.Kapıyı açtığımda kimse yoktu. Tam kapayacakken, kapıda bir el belirdi. Kapı kuvvetle açıldı. Kendime hızla geriye attım.
"Noluyo be!" Yavaşça içeriye uzun boylu, şapkalı, maskeli, simsiyah giyinmiş biri belirdi.
"Kimsin sen?" Dedim yavaşça.
Yavaş adımlarla içeriye girmeye başlayınca çığlık attım."Kime diyorum ben!"
"Sus naz" Dedi boğuk bir ses.
Gozlerim titredi o an. Bu ses çok tanıdıktı.Unutmam gereken, unutamadığım ses.
Kapı kapandı. Karşımdaki kişi dibimde belirdi. Gözleri görünüyordu.
Ela. Ela gözler.
Nefesim kesildi, nefes almam gerektiğini unuttum.
Kokusu.
Unutmam gereken, unutamadığım koku.
"Sen?" Dedim titreyen sesim ile.
Karşımdaki kişi elini belime attı.
Yavaşça Yaklaşıp, kulağıma konuştu."Ben?"
Yutkunamadım.
Alisa sezen sever'den:
"Dur! Dur Dedim sana!"
Koşarak hırsızın arkasından koştum.Biraz zaman sonra yakalayıp kelepçesini taktım.
"Nereye kaçacağını sanıyorsun?"
"Bırak!"
"Kes sesini!" Diyip kafasına vurdum.Ekip gelince arabaya bindirip gönderdim.
"Komiserim, en tehlikeli hırsızlardan biriydi bu adam. Yakaladınız" dedi gülümseyerek.
"İşimiz bu" dedim gülümseyerek.
Ekipler gidince motoruma bindim. Kaskımı takacakken, yan sokaktan çığlık sesleri geldi.
Leya. Leya'nın sesiydi bu.
Daha sonra silah patlaması.
Hızla kaskami bırakıp koşmaya başladım. Gördüğüm manzara karşında gözlerim büyüdü.
Yağız kalbinden vurulmuştu. Leyada yanında çömelmiş ağlıyordu.
"Yağız!" Koşarak yanına gittim.
"Yağız!, leya! Ne oldu burda leya?!"
"Silah.. silah sıktı biri. Nedensizce ama" Dedi hıçkırarak."Ambulansı ara!" Koşarak motoruma gittim. Hızla yanlarına geldim.
"Kim vurdu¿! Nasıl biriydi!"
"34 YCTA 120, plakalı arabaydı"
Kafamı sallayıp, hemen motora bindim."Çabuk! Çisem sokağa bir ambulans! Hemen!34 YCTA 120 plakalı araca bir ekip!"
Motorun üzerinde 280 hızla arabayi takip ettim. O kadar hızlıydı ki, ikimizden biri ölecekti.
"Seni kendi ellerimde öldüreceğim!" dedim bağırarak.
Arabanın önüne geçip yavaşça durdum. Araba durmak zorunda kaldı.
Elimde Silahı arabaya 4 kez sıkınca, arabadaki adam çıktı.
"Tamam, tamam dur!"
"İn aşağı!"Ekip gelince elindeki Silahı yere attı. Tam o sırada biri enseme silah dayadı.
Kurtulacağım sırada kollarımı sardı.
"Bırak!"
Herkes silahını doğrulttu.
"İndirin silahları! Yoksa vururum!" Dedi arkamdaki ses.
Herkese indirmesi için ellerimi haraketlendirdim.
"Şimdi herkes gidecek burdan!"
"Lan sen ne diyorsun!" Dedi baş komiser murat.
"Seni gebertirim!" Dedi yeniden.
"Murat! Sakin" dedim gözlerine bakarak.Kafasını sağa attı yavaşça.
Ellerini başına götürüp derin nefes aldı.
"Bırak, iyi olmaz senin için"Ensemdeki Silahı sırtıma dayadı sertçe.
"Sus" Dedi kulağıma.Aklımda sadece Yağız vardı.
Ne durumda çok merak ediyordum.Leya tiryaki'den:
Yağızı ameliyata almışlardı. Ağlayarak elimi karnıma attım. Hamileydim ve ben yağıza dememiştim bile.Doktor çıktı hızla, hemen ayağı kalktım.
"Durum ne?" Dedjm titreyerek.
"Hayatı tehlikesi sürüyor"Tekrar yerime oturup ellerimi saçlarıma götürdüm. Ağlamam şiddetlendi o an.
Önce abim, şimdi Yağız.
Alisa sezen sever'den:
Yüzlerce polis gelmişti. Ben ise hâlâ sırtımdan, karın boşluğuma bastırılmış soğuk silah ile duruyordum."Yeter artık! Nerde bu araba?!"
Murat suçluya bakıp göz devirdi."Bırak artık beni, olmaz böyle" dedim sessizce.
"Tek kelime edersen sevdiğinin yanına yollarım Seni"
Sevdiğim.
"Niye yaptın ona bunu?"
Kulağıma yaklaştı.
"Eski defterler, ölmesi gerekiyordu. Öldü."Ölmek.
"Benide öldür o zaman, yağızın olmadığı dünya benim için hiç." Dedim kesince.
"Emin misin?" Dedi boğukça.
"Eminim" emindim.Murat da dahil tüm ekip bağırdı.
Gözlerimi kapattım.'Seni çok seviyorum yağız' dedim içimden.
Patlama sesi.
Çığlıklar koptu o an.
Tüm sesler kayboldu.
Yere bıraktı yavaşça. Gözlerim açıktı ama her yer bunalıktı. Muradın suçluyu alnından vurduğunu gördüm.Herkes etrafımda toplandı.
"Yağız" dedim mırıldanarak.
"Sen beni yaşarken hatırlamazsın, Ben seni ölsem unutmam."
Gözlerimi kapattım.