Oy verir misiniz canlar ? ( sezon finali oldu bu bolum, yeni sezona kadar yeni hikaye aticam)
Tuana naz ak'dan;
Tırnaklarımı stresten ağzıma götürmüştüm. Çağan da ikidebir elimi çekip duruyordu.
Birden ayağı kalktım.
"Ya Çağan, ben istemiyorum yağız falan, aklıma alisa geliyo" dedim stresle.
Ayağı kalkıp ellerimi tuttu.
"Ya yavrum, bi durur musun lütfen? Bir şey olmayacak" diyip ellerimi öptü.
Tam o sırada kapı çaldı.
"Geldiler" diyip kapıyı açtı.
Leyaya yağız her şeyi anlatmıştı.
Leya girer girmez Çağana sarıldı.
"Canım abim!"
"Oyy leyaam"
Gözlerimi yağıza verdim. Fark edince gözlerini kaçırdı.
"Hoş geldiniz" dedim leyaya gülümseyerek.
"Hoş bulduk" Dedi sevimli bir ifade ile.
Hepimiz koltuğa oturduk.
"Ee Nasılsınız" dedim yağıza bakarak.
Hafif gözlerini kaçırdı.
"İyi yenge, siz"
"Bizde iyi" dedim yalandan gülümseyerek.
Yarım saat sonra
Yemek yiyip kaldırmıştık.
Çay şuan tüpteydi.
Ben yağıza her baktığımda aklıma alisa geliyordu.
Yağız gözlerini gezdirirken alisa ile olan fotoğrafımızı gördü.
Bir kaç saniye bakınca elim ile çerçeveyi indirdim.
Leya ve Çağan bunu görmemişti neyseki.
Yağız çenesini hafif oynatıp gözlerini kapadı.
Kapının çalması ile başımı kaldırdım.
"Ben açarım" Dedi Çağan.
Gözlerimi kapıya çektim.
Çağan kapıyı açınca bir kaç saniye durdu öylece.
"Sürpriz" Dedi bir kız. Ela gözlü, omuzlarına kadar Gelen düz saçları olan, çilli çok güzel bir kızdı.
"Ülkü?" Dedi Çağan.
Yanlarına gittim.
"Buyrun? Kimsiniz?" Dedim şaşkınca.
"Ülkü?" Dedi yağız bize dogru gelerek.
"Noluyor ya" dedim bağırarak.
Kapıdaki kız sinsice gülümsedi.
"Selam Çağan"
çağana baktığımda o an onunda bana bakmak için kafasını çevirdiğini gördüm.
"Sen.. nasıl?" Dedi Çağan.
"Çağan abi.. kim bu kız?" Dedi leya.
"Eski sevgilisi" Dedi yağız.
Gözlerimi yağızın gözlerine çektim.
Daha sonra kapıdaki kıza döndüm.
"Neoldu Çağan? Daha 1 hafta önce konuşmadık mı? Ne bu şaşkınlık?" Dedi telefonunu bana doğru uzatarak.
Elime telefonu aldım şaşkınca.
Kalbime saplanan sert bir hançer hissettim.
Çağanın kız ile olan konuşmaları vardı telefonda, en son ki mesajda 'bende seni seviyorum yavrum, görüşürüz' diyordu.
Daha fazla okuyamadan telefonu geri verdim, gözlerim dolu şekilde.
"Tuana bak" Dedi Çağan, tokat attım sadece.
Tokat.
"Görüşmek üzere" diyip gitti kapıdaki ülkü adındaki kız.
Çağanın beni aldattığı kız.
"Nasıl ya!" Dedim birden.
Cevap vermedi.
Gözlerinden yaşlar düştü.
"Yapmadım dinle beni" Dedi. Ellerimi yüzüme geçirip derin nefes aldım.
"Ben, sen öldün sandım diye yıllarca kimse ile Konuşmadım! Ben senin ölüne bil sadıktım!"
Elimi tutmaya çalışınca ittirdim.
Yağız ve leya sessizdi.
"Naz beni dinle, yalan söylüyor ben yazmad-" sözünü bitirmeden 2. Tokadı attım.
Hıçkırıklarım arasında bağırdım.
"Git burdan! Nefret ediyorum Senden! Nefret!"
Başını omzuna çekti 2 saniyeliğine, alt dudağını ısırdı ağlayarak.
Gamzesi göründü, sadece gülerken çıkan gamzesi.
"Sen" dedim hafiften kısılan sesim ile.
"Sen beni kandırdın, seni aylarca, yıllarca bekledim ben. Konuştuğum tek erkek yağız ve egeydi. Ben, sen öldün diye her gün ağladım. Her yerde aklıma geldin, şimdi karşımdasın ve biri çıkıp sevgilinim diyor. Ben bu kızı ilk kez görüyorum, yağız da biliyor kızı! Daha ne kadar kandırmayı planlıyordun?" Dedim üzerine bir adım atarak.
"Söyle!" Dedim bağırarak.
"O kız sevgilim değil, bana ortaokuldan beri takık bir manyak. O mesaji ben atmadım, ben sadece yurt dışındayken bir kez evine gittim, oda annem öldü çok kötüyüm dedi. Anlayınca içeriye bile girmedim, ben seni herkesten çok seviyorum, seni kaybedemem" Dedi ağlayarak.
Cevap vermedim bir kaç saniye.
"Git bu evden" dedim boğukça kısılan sesim ile.
Yavaşça kapıya yöneldi.
"Ve bir daha dönme" dedim sessizce.
Kapıdan çıkınca yağız hemen arkasından gitti. Tabii leyada.
Yavaşça içeriye oturup çığlık çığlığa ağladım. Sadece ağladım.
