"Dokunmadan"
Çağan efe tiryaki'den:
Ne yani, öldüğüme inandın mı cidden? MşkabkaböbsğajabşKıvırcık saçlarımın altına bandanamı takmış, çantamı sırtıma geçirip yürüyordum. Saat gecenin 2siydi.
Islık çalarak yürüyordum. O binanın önüne gelip gülümsedim. Sinsice.
Şapkamı takıp, gözlüğümü taktım. ağzımdaki karpuzlu first sakızı çiğnedim sırıtarak.
Binanın arkasına geçip cama tırmandım. Yaz ayı olduğu için cam açıktı. İçeriye yavaşça girip camı kapattım. Sessizce egenin odasını aradım. Bulduğum da İçeriye geçip 3 gün önceki gibi Sessizce yanağını öpüp odadan çıkıp kapattım.
Ezberlemiştim artık evi. Yaptığım doğru değildi ama nede olsa 4 gün sonra herkes beni görecekti.
Gözlüğümü eve girmeden önce çıkarmıştım. Tuana'nın odasına girdim yavaşça.
Kokusu. Bitiyordum resmen. Kapıyı kapatıp yaslandım yavaşça.
Tuanayı izlemeye başladım gülümseyerek.
Eli boynuna gitti, terlediği için saçlarını geriye attıyordu. Yutkundum.
Bir kaç dakika sonra başının altındaki yastığı çekti, evet naz çok hareketli yatıyor.
Bir kaç dakika sonra üzerine geçirdiği hafif battaniyeyi ittirdi. Üzerinde şort ve bol bi crop vardı. Yutkundum.
Yavaşça yere oturup dizlerimin kendime çekip kafamı kapıya yasladım.
Gözlerimi kapatıp nazın kokusunu içime çektim. Kokusu tarif edilemeyecek kadar güzeldi. Baş döndürüyordu.
Elini beline att. Yutkundum.
Kuruduğunu hissettiği dudaklarını yaladı. Yutkundum.Tuana naz ;
{Çağan bu üçünden biri gibi görüyor iste. İçeriyi aydınlatan sokak lambaları sadece. Siz hayal edin üçünden birini..}
Dakikalardır Tuanayı izliyordum.
Yarım saat geçmişti. Kollarının arasına küçük ayıcığını aldı. Gülümsedim.Bazen Tuana'nın sarıldığı oyuncak olmak istersin.
Yavaşça ayağı kalktım. Elimi yatağın köşesine koyup yaklaştım. Yüzüm boynunun tam üzerindeydi. Gözlerim kapandı yavaşça. Kokusunu içime çektim derince. Ölsem yeriydi.
Öpecekken geri çekildim.
"Hayır Çağan" dedim sessizce. Geri çekildim yavaşça.Ellerimi yüzüme tutup derin nefes aldım. Tuana saçlarını geriye atınca boynu daha çok açılmıştı. Yutkundum sertçe.
"Naz, Allah aşkına yapma" dedim gözlerimi farklı yöne çekerek. Bir kaç saniye sonra yine gözlerim yüzüne gelmişti.
Gözleri, dudakları, yanakları, burnu, boynu, omuzları, beli.. allahım yardım et. Dedim içimden.
Derin nefes alıp gözlerimi sıkıca kapattım. Yavaşça tuana'nın dolabına yaklaştım. Her zaman giydiği tişörtünü aradım. En üstte bulunca dudağım kıvrıldı. Elime alıp burnuma tuttum.
Derince nefes aldım.Allahım sen beni neden bu koku ile sınıyorsun?
Tişörtü sıkıca tutup nazın yanına geldim. Eğilip yavaşça Yanağına bir buse kondurdum. Son kez kokusunu içime çekip gülümsedim.
Odadan çıkıp egenin odasına gittim. Yavaşça yanağını optum. Tam çıkacakken cekmecenin üzerindeki çerçeveyi gördüm.
Tuana ve Egenin denizde çekildiği fotoğraf Vardı. Alıp yavaşça Odadan çıktım. Camdan atlayıp çerçeveyi kontrol ettim. Neyseki bir şey olmamıştı.
Sapkami çıkarıp kafamı salladım. Naz terletmişti.
.
.
.Yatağıma uzandım yavaşça. Üzerime tuananın tişörtünü giymiştim. Çerçevenin üzerindeki ege ve tuanayı öptüm. Çerçeveyi cekmecenin üzerine koyup gözlerimi kapattım.
Tişörtteki koku uyutmuyordu. Çıkarmakta istemiyordum.
Gözlerimi sıkıca kapattım. Gözlerimin önüne tuananın hareketleri geliyordu.
Yatağımda doğrulup derin nefes aldım. Tişörtü çıkarttım hızla. Üzerimi serbest bırakıp altıma şort giymiştim.
Banyoya gidip aynaya baktım.
Aşırı terlemiştim. Kısa bir duş aldım.
Tuana hic bir şekilde gözümün önünden gitmiyordu."Allahım, sen affet. Yani nazı bulunca" dedim kurulanırken.
Giyinip Yatağıma uzandım. Tuana'nın tişörtünü dolabıma koydum.
O koku ile uyumam asla mümkün degildi.
Oy vermeyi ve yorum atmayı unutmayın♥︎