Öylesine yazılmış bir bölümdür.
Çağan efe ak'dan:
Bugün benim en özel günümdü. Naz'ımın doğum günüydü. En güzel günü yaşatacaktım. 20 yaşına basmıştı. Küçük, güzel kızım bana adım adım yaklaşıyordu. Ben şuan 24 Naz'ım ise 20di.
Siyah gömleğimi giyip ilk 3 düğmesini açık bırakmıştım. Naz öyle seviyordu.
Aynadan kendime son kez bakıp, diğer odaya gittim. Kapının önünde durdum birden. Bir elimi kapıya yaslayıp izlemeye başladım.
Naz'ım harika olmuştu. Kırmızı, mini bir elbise giymişti. Fiziği ortaya çıkmıştı bu sayede. Saçlarına ufak dalgalar vermişti. Ve siyah bir topuklu ayakkabı giyinmişti. Yeniden aşık oldum o an.
Bu gece sabretsem iyiydi.
Naz bunlardan birini giymişti. Siz karar verin.


Taktığı küçük halka küpesini düzeltti.
Yavaş yavaş yanına yürüdüm. Aynadan bana bakıp gülümsedi.
Elindeki kolyeyi alıp arkasına geçtim.
"Napıyorsun?" Diye sordu. Saçlarını one attım.
Anladı. Kolyeyi yavaşça boynuna taktım. Saçlarını geriye atmadan kafamı boynuna gömdüm. Gözlerinin kapandığını hissettim o an.
Yavaşça öpüp doğruldum. Ayağı kalkıp bana döndü.
"Nasıl olmuşum?"
Süzdüm tekrar. Yutkundum.
"Bu güzelliğine sadece yutkunuyorum" dedim sessizce. Güldü.
"Gidelim mi?" Diyince kafamı salladım. Tam yanımdan geçecekken elimi beline atıp kendime çektim.
Bu haraketi ile elleri göğsüme gitti.
Kafası omzum ile aynı hizada olduğu için kafasını kaldırdı. Gözlerini gözlerime dikti.
Çenemi sıktım. Gözlerine baktığım gözlerini dudaklarına çevirince, dudaklarını haraketlendirdi.
"Rahat dur" dedim gözlerimi gözlerine götürerek.
"Naptım ki?" Dedi sessizce.
Belindeki ellerim daha çok sardım.
"Küçük kızım, güzel kızım benim. Çok güzel olmuşsun." Dedim.
Gülümsedi.
"Sende çok yakışıklı olmuşsun" Dedi göğsümdeki ellerini sürterek.
Yutkundum.
"Gidelim" Dedi bir elimi belinden çekerek.
Benle beraber yürüdü.
Evden çıkıp arabaya bindik. Hiç konuşmuyorduk. Arabanın içini saran koku, naz'ın kokusu.. şuan konuşamazdım.
Sol elim direksiyondayken, sağ elim boşta kalmıştı. Kendi bacağımın üstüne atıp duruyordum.
Birden Naz elimi tutum kendi bacağına koydu. Bir kaç saniye yüzüne baktım.
Beni deli ettiğinin farkında değildi.
Gülümsedi, gülümseyip önüme döndüm.
Sonunda gelmiştik. Çoğu insandan uzak, cok sessiz bir yere getirmiştim. Saat şuan 23:45di.
Arabadan indik ve yürümeye başladık.
Restoranda girdiğimizde heryer bomboştu. Boşaltmıştım çünkü.
En arka olanına doğru yürüdüm. Elim Nazın belindeydi. Oturtup karşına geçtim.
"Burası harika Çağan" Dedi sevinçle.
"Senin kadar olmasada öyle" dedim gülümseyerek.
Yemekler gelmişti. Ve tabii alkollarde.
Naz tam elini alkole uzatacakken durdurdum.
