⚫️8.Bölüm"Süpriz."

5.3K 372 13
                                    

Merhaba!İşte yeni bölüm!İyi okumalar!

Dördüncü derse yeni girmiştik ve ben sıkıntıdan patlayacaktım.Bora'yla spor salonunda konuştuklarımızdan beri konuşmuyorduk ama hala aynı sırayı paylaşıyorduk.SÇS'yle hala küstüm.Zaten onlarda barışmak için bir çaba göstermemiş,üstüne üstlük öğle yemeği saatinde yüzüme dahi bakmamışlardı;bende başka masaya oturmuştum.

Zilin çalmasıyla uyuyan herkes uyanmıştı.Birkaç dakika içinde sınıfın çoğu dışarı çıkmıştı.Benim dışımda beş kişi kalmıştı.Sıkıntıdan saçlarımla oynamaya başladım.O an fark ettim ki sarıya boyattığım saçlarım yavaş yavaş kendi rengine yani bal rengine dönüyordu.

Sarıya boyatmamın sebebi;tiyatro kolunda olduğum için rolüm icabı saçlarımı sarıya boyatmıştım.Eğer boyatmasaydım tiyatro kulübümden atılırdım.

Tekrar zil çaldı.Kapıdan önce Bora girmişti.Yanıma oturduğunda çantasından bir defter çıkarıp bir şeyler karaladı ve bana verdi.Kağıdı dikkatle okudum.Akşam sekizde şık bir şeyler giyip Konak'ta ki bir kafeye gelmemi istiyordu.

Ona doğru dönüp "Bunu sesli bir şekilde de söyleyebilirdin."dedim ve ekledim "Ayrıca gelemem,annem izin vermez."
"O işi ben hallettim."dedi.Sinirlenmeye başlamıştım.
"Hem senden uzak durmamı istiyorsun hem de beni kafeye davet ediyorsun.Dengesiz misin sen?"diye çıkıştım.
"Sen dediğimi yap,o kafeye gel."
"Neden?"diye üsteledim.
"Soru sorma."

Ağzından bir laf alamayınca oturduğum yete iyice sindim.Bora'nın özelliklerine yeni bir şey ekliyorum:Israrcı.
Doğrusu ben ısrar etmiştim ama olsun!Kapıdan öğretmende girince ders başladı.

*

Okul çıkışı doğru eve gittim.Daha üç saatim vardı.Aceleyle dolabımın karşısına geçtim.İlk olarak siyah ve kısa deri eteğimi onun üzerine beyaz bir gömlek giymeyi tercih ettim ama sonra annemin zorla aldırdığı beyaz üzerinde çiçekler olan bir etek ve üzerine pudra rengi ince bir gömlek giymeye karar verdim.Seçtiklerimi yatağıma düzgünce koyup duşa girdim.Yarım saat duşta oyalandıktan sonra yatağımdakileri giydim.

Saçlarım düzdü ama ben tekrar düzleştirdim.Hafif bir makyaj yaptım.Siyah ruj yerine de parlatıcı sürdüm.Saate baktığımda bir saatimin olduğunu gördüm.Sarı babetlerimi ve sarı çantamı alarak evden çıktım.

Otobüs durağına doğru yürürken Bora'yı aradım.Üçüncü çalışta açtı.
"Neredesin?"diye sordu,telefonu açar açmaz.
"Otobüse vineceğim evden,Fahrettin Altay'da inip metroya bineceğim.Zaten metrodan çıkınca on dakika da gelirim."
"Tamam,acele et."
"İyi be."Telefonu yüzüne kapatıp gelen otobüse bindim.Otobüs hızlı gidiyordu bu yüzden yirmi dakikada geldik ve ben koşarcasına metroya ilerledim.Ben indiğim sırada zaten metro gelmişti.İçeriye geçip boş bir yere oturdum.Koştuğum için terlemiştim.Elimle kendime yelpaze yaparken bir yandan da durakları sayıyordum.
Poligon........Göztepe.......Hatay........İzmirspor........Üçyol......Konak.
Kapılar açılınca kendimi dışarıya attım ve yürüyen merdivenlere ilerledim.Havanın kararmasına daha vardı.Saate baktığımda on beş dakika ın olduğunu gördüm.Yani dakik olmak zorunda mıydım?Sekizi bir geçe gelsem ne olacaktı?

Sonunda kafeye girdiğimde iki yanımda konfetiler patladı ve önümde gördüğüm herkes "SÜPRİZ!"diye bağırmaya başladı 'i'leri uzatarak.
Bende anın şokuyla dondum kaldım.SÇS'yi bana doğru gelirken gördüm.Üçüde kollarını açmış ve masum masum bana bakıyorlardı.Kendimi tutamayıp onlara doğru koştum ve sarıldım.

Sinem "Özür dileriz,gerçekten.Şaka yapmaya çalışıyorduk."dedi.Bende "O gün çok sinirliydim,hıncımı sizden çıkardım.Asıl ben özür dilerim."dedim.Sarılma olayımız bittiğinde gözlerim kafeyi taradı.

SİYAH RUJ(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin