Birazcık kısa oldu ama gerçekten aklıma bir şey gelmedi.Bir sonraki bölümü uzun yazacağım.Keyifli okumalar!
BORA'DAN
Onu ilk,yeni okulumdaki ilk günümde görmüştüm.Bana kendisi çarpmıştı ama benim çarptığımı zannediyordu.Dudağındaki siyah ruju gönce şaşırmıştım.İlk kez bir kızda siyah ruj görüyordum ya da siyah ruj sürme cesaretini gösteren bir kız görüyordum.
Ağladığı belliydi çünkü gözleri kızarmıştı.Saçları beyaza yakındı.Garip bir kıza benziyordu.Başka bir şey demeden onu orada bıraktım ve müdürün odasına ilerledim.Müdürün odasından hangi sınıfta okuyacağım belli olunca o sınıfa ilerledim.Öğretmen daha yeni gelmiş olmalıydı ki herkes ayaktaydı.Öğretmenden özür dileyip boş olan tek sıraya ilerledim.Az önce gördüğüm siyah rujlu kız oradaydı ve benim ona baktığım gibi o da bana bakıyordu.
Beni ilk öptüğünde midemde bir kıpırdanma hissetmiştim.Bu yüzden ona karşılık vermiştim ama o kendini geri çektiğinde gözlerinde pişmanlık vardı.Bu yüzden onunla karne gününe kadar hiç konuşmamıştım.
Karne günündeyse işler hiç parlak gitmemişti doğrusu.Otelde karşılaşmamız tamamen rastlantıydı.Ben sadece öylesine bir otel seçmiştim.Yazlık işide tamamen tesadüftü.
Ve o kedi...O kediyi oraya ben koydum.Elif'te oyunuma yardım etti tabi.Beren'nin cins bir kedinin sokakta ne işi olduğunu sormaması ikimizinde garibine gitmişti.
İşte şimdi karşımda duruyordu ve ona beni ilk öptüğünden beri hissettiğim duyguları özetle iki kelimeye sığdırmış ve söylemiştim.Gözlerinden akan iri damlalara dayanamadım ve ona doğru ilerlemeye başladım.Bu sırada o da bana doğru ilerliyordu.Kollarını açıp bana sarıldığında ona karşılık verdim.
"Bende seni seviyorum."diye mırıldandı.
Gözlerimi kapattım ve kokusunu içime çektim.Tüm gece burada böyle kalabilirdim.
*
Yarım saattir salonun öbür köşesinde duran elektrik süpürgesiyle bakışıyordum.Annem,yanına Elif'i de alarak günü birlik İzmir'e dönmüştü ve onlar gelinceye kadar evi temizlememi söylemişti.Bunun üzerine elektrik süpürgesini çıkarmış hemen ardından koltuğa oturup ona doğru bakmaya başlamıştım.
Kaçış yolum yoktu.Bu işi yapmak zorundaydım.Yerimden kalkarak elektrik süpürgesine yaklaştım.Çevresine gelişigüzel sarılmış kablosunu açarak fişi en yakın prize taktım.Şimdi tek sorun açma düğmesinin nerede olduğuydu.Üzerinde yedi tane düğme vardı ve hiç birinin üzerinde açma kapama düğmesine benzeyen bir işaret yoktu.
Telefonumu elime alıp tarayıcıdan elektrik makinesinin modelini girdim.Sonuçlarda bana yardım edecek bir şey bulamadım ve annemi aradım.
Telefon ikinci çalışta açıldı ve annemin neşeli sesi kulaklarımı doldurdu."Efendim oğlum?"
"Vardınız mı İzmir'e?"diye sordum.Bu utanç verici konuya daha sonrada girebilirdim.Annem,"Vardık vardık,sen niye aradın?"
"Ben..."sözümü tamamlamama fırsat vermeden "Oğlum benim kapatmam lazım sonra konuşuruz."dedi ve cevap vermeme fırsat vermeden telefonu suratıma kapattı.Telefonu koltuğa atmadan önce aklıma tekrar bir fikir geldi.
Telefonu altıncı çalışta açan uykulu ses gülümsememe sebep oldu."Efendim?"
"Sen hala uyuyor musun?"diye sordum.
Benim sesimi duyunca "Sana da günaydın."dedi ve bir hışırtı oldu.Herhalde yataktan kalkmıştı.
"Bize gelsene bi."dediğimde "Neden?"diye sordu.Tabi ki de söylemeyecektim.
"Gel sen anlarsın."dedim ve telefonu kapatarak sessize aldım.Hemen yukarıya çıkıp üzerime mayo ve tişört giydim.Aşağıya indiğimde kapı hafifçe tıktıklanmıştı.
Kapıyı açınca karşımda yeni uyanmış pijamalı bir Beren gördüm.Saçını bile taramamıştı.Bu haline gülmemek içim kendimi tuttum ve onu içeriye aldım.Kapıyı kapatıp içeriye geçtiğimizde hala esniyordu ve bu da çok şeker bir görüntü yaratıyordu.
"Ne var Bora sabah sabah?"
Önce ona sarıldım.Dün akşamdan beri onu çok özlemiştim.O da bana sarıldı.Ayrıldığımızda "Bana yardım etmen gerek."dedim ve elektrikli süpürgeyi göstererek "Annem evi temizlememi istiyor."dedim.Gözlerini pörtleterek bir bana bir de elektrikli süpürgeye baktı.
"Bora sen...sen ciddi misin?"diye sordu.
Yutkunarak "Evet."dedim.Derin bir nefes alıp süpürgeye ilerledi ve sanki aynı süpürgeden ondada var gibi çalıştırma tuşuna bastı.Tekrar bana baktığında gözlerimdeki ifadeyi anlamış olacakki "Aynı süpürgeden bizde de var."dedi.Ardından salonu süpürmeye başladı.Bir an tekrar bana döndü ve "Orada öyle dikilmeyeceksin herhalde?Toz bezi al ve silmeye başla."dedi.
Sıkıla sıkıla annemin merdivenin demirine koyduğu bezi aldım ve ıslatıp salona geri döndüm.Sehpanın üzerindekileri koltuğa koyup bezle silmeye başladım.Elektrikli süpürge aniden kapandı ve Beren yanıma geldi.
"Bora,sen ne yapıyorsun?"diye sordu.
"Siliyorum."diye kısa bir cevap verdim.Elimdeki bezi alıp sehpanın üstünde sıktı ve bana geri verdi.
"Bu bezi sıkmadın mı?Aferin.Şimdi o bezi tekrar yıka,sık sonra gel bu sehpanın sularını sil."dedi ve elektrik süpürgesine geri döndü.Dediğini yapıp bezi tekrar yıkadım ve sıktım.Sonra da yine dediği gibi-
"Ver şu bezi Bora!Sen süpürge görevini al.Gerçekten annen bu işi sana mı bıraktı?"
Bezi ona verip süpürgeyi elime aldım.Halıda ileri geri sürerek süpürgeyi kapattım.Alnımdan akan terleri peçeteyle silip Beren'e baktım.O da bana bakıyordu.
"Bitti mi?"diye sordu.
Kafamı aşağı yukarı salladım.Ama daha yukarı kat vardı.
*
Evi tepeden tırnağa temizlemiş ve denize girmiştik.İkimizde aynı anda daldık.Gözlerimi açıp Beren'nin nerede olduğuna baktım.Tam karşımda o da gözlerini açmış bana bakıyordu.Dudaklarımı onunkilere değdirdiğimde o da elleriyle boynumu sardı.Yüzeye çıktığımızda hala dudaklarımız birbirine değiyordu.Beren birden ayrılıp "Annem görecek şimdi."dedi ve benden uzaklaştı.
"Dubalardayız Beren."dedim ve yine onu öpmeye başladım fakat o yine geri çekildi ve suya daldı.Birkaç dakika sonra çıkmayınca şüphelendim ve bende daldım.Gözlerimi açıp etrafa baktım.Oradaydı.Bulanık görmeme rağmen gözlerinin kapalı olduğunu görebiliyordum.
Ona doğru yüzüp koltuk altlarından tuttum ve yüzeye çıkardım.Hiçbir tepki vermiyordu.
"Beren?"diye fısıldadım.Gözlerini aniden açtı ve gülmeye başladı.Onu tutmayı bırakıp biraz uzaklaştım.
"Ödeştik."dedi gayet rahat bir tavırla.
"Of Beren of!"diye bağırdım.
"Yüz ifadeni göremedim ama muhtemelen çok komiktir."
"Ben geri dönüyorum.Keyfim kaçtı."diyerek kulaç atmaya başladım.
O ise arkamdan gülüyordu.Ayaklarımın yere değmesiyle Beren'nin kolumdan tutup beni kendisine çevirmesi bir oldu.Aniden dudaklarıma yapıştı ve öpmeye başladı.Ona karşılık verirken o da boynumdan tutup beni kendisine daha da yaklaştırdı.
Dudaklarımızı ayırdığında gülümsedi ve "Seni seviyorum."diye fısıldadı.
"Bende seni seviyorum."
Bölüm sorusu:Artık İzmir'e dönsünler mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH RUJ(TAMAMLANDI)
ChickLitKimileri için eziklikten kurtulmak giyim tarzını değiştirmek demekti,kimileri için eziklikten kurtulmak kavga çıkarmak demekti ve kimileri için eziklikten kurtulmak popüler kişilerle takılmak demekti. Ame benim için eziklikten kurtulmanın yolu belki...