SİYAH RUJ(TAMAMLANDI)

⚫️9.Bölüm"Proje Ödevi ve Kıskanmak."

Dayanamadım yayınladım.Lütfen o butona basmak bir saniyenizi alıyor. :))

Tarih öğretmenimiz Hilmi hoca bıyığını kaşıyarak konuştu:"İki kişilik gruplar halinde proje ödevi yapacaksınız haftaya Pazartesi istiyorum."

Herkesten itiraz dolu sesler çıktı ama Hilmi hoca burun kıvırarak sınıftan çıktı.Derin bir nefes alarak kafamı sıraya çarptım.Tarihten proje ödevi,hemde grup hailinde?Yok canım kalsın.

"Beraber grup oluyoruz Siyah." Yüzümü Bora'ya çevirdim ama kafamı sıradan çekmedim.
"Yok ya?Yok öyle bir dünya."diye tersledim en alaycı sesimle.
O da beni taklit ederek sıraya yattı ve yüzünü bana çevirdi."Bu ödevi yapmazsan sıfır alacaksın ve bütünlemeye kalacaksın.Cidden bunun olmasını istemezsin,öyle değil mi?"
"Peki,tamam.Bugün sana gidiyoruz o zaman." Bugün Cuma'ydı ve sadece üç günümüz vardı.
"Sizin ev daha uygun."
"Olmaz,evde temizlik var." diye yalan söyledim.Bora'nın yaşadığı yeri çok merak ediyordum.
"İyi."
Zilin çalmasıyla sıradan kalktım ve gözlerimi ovuşturdum ardından çantamın içinden telefonumu çıkararak anneme mesaj attım.

Kime:Annem

Çıkışta Tarih projesi için bir arkadaşıma gideceğim,geç kalmam.

Telefonumu çantama geri koyup arkama yaslandım.Geometri hocası içeriye girdiğinde Bora'da kafasını kaldırdı.Hoca tahtaya problem yazarken bende saçımla oynuyordum.Artık saçım tamamen özgün rengine dönmüştü.Mutluydum.

"Beren,gel bakalım çöz bu problemi." Tülo'nun sesini duyar duymaz saçlarımdan kurtulup ayağa kalktım.Matematik benim için çocuk oyuncağıydı.Tahtada ki soruya alıcı gözüyle bakıp çabucak çözdüm.Bitirdiğimde tebeşiri Tülo'ya uzatıp "Buyrun hocam."dedim.Tülo tebeşiri alıp problemi kontrol etti ve tekrar bana döndü.

"Doğru yapmışsın,Beren."dedi ve eliyle yerimi işaret etti.Gülümseyerek yerime geçtim.

Yaklaşık yirmi dakika sonra zil çalmıştı. Herkes toparlanıp çıkarken biz Bora'yla sona kalmıştık.Geç kalmamızın sebebi benim tokamı bulamamamdı.
"Alt tarafı toka.Boşver."dedi Bora.
"Alt tarafı mı olur?Bu sıcakta terlerim ben."
"Bizim evde bir sürü var.Hadi gidelim." Ona uyup tokayı aramayı vazgeçtim.Otobüs durağına yürürken "Senin araban nerede?"diye sordum.
"Evde,okula arabayla gelmiyorum."
Kafamı tamam anlamında sallayıp yürümeye devam ettim.Bora'nın aniden durmasıyla bende durdum.

"Ne oldu?"
Yüzündeki sırıtış beni korkuturken "Beni ilk burada tokatladın."dedi.Bunu nasıl hatırlamıştı ki?Ben bile unutmuştum.
"Tamam ama otobüsü kaçıracağız, gerçi hangi otobüse bineceğimizi de söylemedin.Nerede oturuyorsun?"
"Agora'nın karşısı."
"Oha!Şansını seveyim!"diye atıldım.
"Korkmam gerekiyor mu?"
"Evet."

İkimizde kahkaha atmaya başladık.Otobüs durağındakilerin bize tip tip bakmasını aldırmıyorduk bile.
Otobüsün geldiğini görünce aceleyle bindik.Hava çok sıcaktı,otobüsün kalabalıklığını da göze alırsak kendimi buzlu bir suya atmamak için zor tutuyordum.

Otobüsten indiğimizde neredeyse ölecektim.Şoför inat olsun diye klimayı açmamıştı ve ben şuan da ter kokuyordum.Üstüne üstlük deodorantımı almayı unutmuştum!
"İki hafta sonra karnelerimizi alacağız."diye konuşmaya başladı Bora.
Bense ter kokumu görmezden gelerek "Evet."dedim.
"Eğer rahatsızsan bende duş alabilirsin,kıyafette veririm."
"Sapık mısın?"
"Hayır,düşünceli."
"Hoyor doşoncolo."
Sonunda apartmana girip asansöre bindik.Asansör,altıncı katta durunca indik.Bıra cebinden anahtar çıkarıp kapıyı açtı.Önden girmem için yana çekildiğinde gülümseyip ayakkabılarımı çıkardım ve girdim.

Onun girmesini beklemeden koridora girdim ve onun odası olduğunu tahmin ettiğim odaya girdim.Bir kez tahmin etmemek elde değildi,kapıda sigara işareti vardı.
Odaya girdiğimde siyah bir renkle karşılaşmayı bekliyordum aksine açık gri tonlarıyla karşılaştım.Arkamdan gelen Bora "Geç istersen."dedi.