SİYAH RUJ(TAMAMLANDI)

⚫️4.Bölüm''Korkak.''

Bölüm sorusu:Bora ''Cameron Dallas'' olsun mu?

Duyduğum sözler üzerine Bora'ya güçlü bir tokat attım.

Yaşlı teyzeler gibi "Terbiyesiz!" dedikten sonra gelen otobüse binip Bora'yı şaşkın bir halde durakta bıraktım.

Servisi bırakmıştım çünkü sıkıcıydı.Bundan sonra otobüsle gidecektim.

Kulaklıklarımı takıp dışarıyı seyretmeye başladım.O sırada yaşlı bir teyze yanıma gelip bana dik dik bakmaya başladı.Onu umursamayıp camdan dışarıyı seyretmeye devam ettim.Yaşlı teyze hafifçe öksürdüğünde ayağa kalkıp yerimi ona verdim.Resmen zorla kaldırılmıştım.

İneceğim durağa yaklaşınca düğmeye basıp indim.Otobüs eve yakın indiriyordu.Bu yüzden fazla yürümem gerekmeyecekti.

Eve girdiğimde annem beni bekliyormuşçasına mutfaktan fırladı.Elinde tuttuğu biletleri sallayarak "Biletini aldım.Yarın kamp yolcususun."dedi ve biletleri bana uzattı.

"Teşekkürler."dedikten sonra Selen'e bilet hakkında mesaj attım ve odama çıktım.Dolabımın üzerinden kamp/dağ çantasını indirip giyeceğim şeyleri içine tıktım. Sonunda yatağa uzanıp derin bir oh çektiğimde aklımda beliren Bora'nın görüntüsüyle uyuya kaldım.

Sabah kalktığımda ilk banyoya gidip rutin işlerimi hallettim. Sonra dışarı çıkıp üstüme siyah bir Nirvana tişörtü geçirip altına yırtık dar kotlarımdan birini giydim bileğime deri bilekliklerimi takım ayağımada siyah zımbalı botlarımı geçirdim saçlarımı kendi haline bırakıp siyah rujumuda sürdüm,hazırdım. Annemin yanına gidip yanağına sulu bir öpücük kondurduktan sonra kahvaltı etmemle ilgili olan ikazlarına aldırmadan çantamı alıp çıktım. Durağa doğru yürümeye başladım tam o sırada yolumu birinin kesmesiyle kafamı kaldırıp ona baktım aynı anda bir şok yaşadım çünkü karşımda duran Bora'dan başkası değildi. Yana kayıp ondan kurtulmaya çalıştığımda o da benimle beraber yana kaydı.

"Çekilsene ya! Mal mısın?"

Kolumu tutup beni kendine çekti elini belime koyup ona yaslanmamı sağladı. Sesli bir şekilde yutkundum fazla yakın değil miydi? Kafamı iki yana sallayıp toparlanmaya çalıştım.

" Ya bıraksana ! Derdin ne senin?"

Hah! Sırıtıyor muydu o ? Onu ittirmeye çalıştım ama öküz etkilenmedi bile.

" Ya! Kime diyorum ben? Bıraksana!"

Sonunda konuştuğunda ;

"Bir daha bana bağırırsan bedelini ağır ödetirim. Bana bağıramazsın! Bana vuramazsın! Anladın mı?" Korkmuştum. Başımı evet anlamında salladım.

"Güzel. Şimdi benimle gel." dedi ve beni çekiştirmeye başladı.

"Nereye gidiyoruz?"

"Gidince görürsün"

"Peki ya kamp?"

"Boşver o aptal kampı merak etme annen hiçbir şeyi anlamayacak. Ben halletim. Bir hafta benimlesin."

"Ne? Bir dakika. Hayır. Ben gelmiyorum."

Aniden durduğumda benimle beraber durup bana doğru iyice yaklaştı ve dişlerinin aradından "Geliyorsun dediysem, geliyorsun." dedi ve beni arabasına bindirdi.Arabanın etrafından dolanıp sürücü koltuğuna geçti.O gazı köklerken bende emniyet kemerimi takmıştım.Başımı cama yaslayıp dışarıyı seyretmeye başladım.

*

Araba durduğunda gözlerimi açtım.Arabayla uzun yolculuklarda uyurdum.Uyumadığım taktirde midem bulanırdı.