Bu bölümde geçen İspanyolca konuşmaları internetten yardım alarak çevirdim.Eğer yanlışsa şimdiden özür dilerim zaten Türkçe açıklaması var.İyi okumalar.Umarım beğenirsiniz.Üzerinde şeker bir yıldız olan butona basmayı unutmayın! ;)
~~~~~~~~~~~~
Yaklaşık üç saatlik bir yolculuğun ardından Barcelona'ya varmış,beni bekleyen adamı bulmuş,babamın evine doğru bir saatlik bir araba yolcuğu geçirmiş ve sonunda babamın evine varmıştım.
Adam,bavullarımı bagajdan çıkartırken bende kapıya yaklaştım ama zili çalmadım.Gece yarısı olmuştu ve zili çalıp bebeği uyandırmak istemiyordum.Şoför İspanyolca bir şeyler dedi fakat ben anlamadım.
Sonunda bavullarımı çıkardığında bana ilerledi ve kapıya hafifçe vurdu.Ellerim terlemeye başlamıştı.Çok uzun zaman gibi görünen bir bekleme sonucunda kapı açılmıştı ve bir kadın gülümseyerek "Hola,bienvenida!*" dedi.Üzerindeki önlükten anladığım kadarıyla hizmetçiydi.Gülümseyerek içeriye geçtim.
Adam bavullarımı yukarıya çıkartırken bende ayakkabılarımı çıkarmakla uğraşıyordum.Şuan tek isteğim bana ayrılmış odada ki yatağa kendimi atıp uyumaktı.
Hizmetçi bana dönüp "Su habitación está lista,me siguen.*1"dedi.Kadının suratına bön bön baktım.O da İspanyolca bilmediğimi anlamış olacak ki "Triste*2" dedi ve ben yine anlamadım.
"Takip beni et."dediğinde kafamı onaylarcasına sallayıp onu takip ettim.Merdivenlerden çıkıp uzun bir koridora geldik.Hizmetçi,ilk kapıyı açarak gülümsedi ve yine anlayamadığım bir şeyler söyleyip gitti.
Kapıdan içeriye girip kapıyı kapattım ve kilitledim.Az önce ki adam bavullarımı kapımın yanına koymuştu.Bavulumu açıp içinden pijamalarımı çıkardım.Hemen üzerimi değiştirip kendimi yatağa attım ve gözlerimi kapattım.
* Merhaba,hoşgeldiniz.
*1 Odanız hazır,beni takip edin.
*2 Özür dilerim.*
Gözlerimi aralayıp nerede olduğuma baktım.Gerçektende İspanya'ya gelmiştim ve babamın evindeydim.
Aşağıdan bir bebeğin ağlamaları geldiğinde yüzümü buruşturup yataktan kalktım.Dolabın yanında gördüğüm bir kapıyla rahatladım.En azından odamın içinde kendi banyom vardı.
Banyoya girip çıktım ve üzerime pembe bir etek üzerime beyaz bir gömlek giydim.Evin içinde giydiğim pembe babetlerimi de giyip duvarda asılı olan aynaya yaklaştım.Saçlarım çok dağınıktı ve babamın beni yıllar sonra mağara kızı gibi görmesini istemiyordum.
Hızlıca saçlarımı at kuyruğu yaptım.Artık hazırdım.Koskoca üç seneden sonra babamı canlı canlı görecektim.Kapımın kilidini ters döndürüp odadan çıktım,Derin bir nefes alarak merdivenlerden aşağıya doğru indim.Ben yaklaştıkça bebek sesleri ve bir adamın kahkahasıyla bir kadının gülüşmeleri daha net duyuluyordu.
Merdivenlerden inince dün gece gördüğüm salona doğru ilerledim.Salona girince tüm gözler benim üzerime çevrildi.Babam en uç köşede oturuyordu ve üç yıl önceki halinden bir gram bile değişmemişti.
Pervin şahsı ise kahverengi saçlarını sarıya boyatmıştı.Gözlerini kucaktaki bebekten ayırıp bana baktığında bakışlarındaki nefreti görmüştüm.Ama bilmesi gereken bir şey vardı.Duygularımız kesinlikle karşılıklıydı.
Babam ayağa kalkarak kollarını iki yana açtı ve bana baktı,doğru gözlerime.Sarılmamı istediğini anlamıştım fakat ben ona sarılmak yerine bana en yakın koltuğa oturup bacak bacak üstüne attım ve yüzüme itici bir gülümseme takınıp "Günaydın."dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH RUJ(TAMAMLANDI)
ChickLitKimileri için eziklikten kurtulmak giyim tarzını değiştirmek demekti,kimileri için eziklikten kurtulmak kavga çıkarmak demekti ve kimileri için eziklikten kurtulmak popüler kişilerle takılmak demekti. Ame benim için eziklikten kurtulmanın yolu belki...