SİYAH RUJ(TAMAMLANDI)

⚫️21.Bölüm"SÇS sorgu odası."

Önümdeki bardakta duran soğuk suya bir süre baktım sonra içtim.Tüm bu olanlara rağmen hala aynı restoranda ve hala aynı yerde oturduğumuza inanamıyordum.Bora'ya baktığımda ellerini masaya ritmik bir şekilde vurduğunu gördüm.Vurmak demişken,az önce yere çarptığım başım hala zonkluyordu.

"Oğlum,ben sizin sevgili olduğunuzu bilmiyordum."diyen Bora'nın babasına baktım.Ben bayıldığımda Bora onun sevgilisi olduğumu mu söylemişti?Tabi ya!Bunu ayıldığımdan beri Buket'in yüzündeki nefretten anlamalıydım.

Çantamdan telefonumu çıkarıp saate baktım.

11.49

Bora'nın koluna dokunup "Geç oldu.Ben gideyim."dediğimde Bora benden önce ayağa kalktı ve babasına "Biz gidiyoruz baba.Beren'i evine bırakacağım."dedi ve ardından babasının konuşmasına izin vermeden çıkışa ilerledi.Son bir kez Bora'nın babasına dönüp "İyi akşamlar."dedim ve Buket'in babasının yüzüne bile bakmadan Bora'nın peşinden gittim.

Arabaya bindiğimizde ikimizde sessizdik.Bu olanlara karşı neler söyleyeceğimizi ikimizde bilmiyorduk.Evimin önüne geldiğimizde "İyi geceler."diyerek kemerimi çözdüm.Kapımı açmaya yelteniyordum ki Bora kolumdan tutarak gitmemi engelledi.

"Beren,bu akşam olanlar için çok üzgünüm." dedi ve nefes alarak devam etti "Ne olursa olsun Buket'le evlenmeyeceğim,tamam mı?".

Cevap vermeden sıkıca sarıldım.

"Yarın bir şeyler yapalım mı?"diye sordu.Ağzını omzuma bastırdığı için sesi boğuk çıkmıştı. Kafamı aşağı yukarı salladım.Konuşacak gücüm yoktu ve hala başım zonkluyordu.

İnmeden önce fısıltı kadar ince sesimle "İyi geceler."diye tekrarladım.

Odama girdiğimde üzerimdekileri çıkarmadan kendimi yatağa attım.Hope,beni fark edince son anda ezilmekten kurtulabilmişti en azından.

*

Müziğin sesini sonuna kadar açıp odamın ortasındaki boş alana geçtim.Arka fonda hareketli bir parça çalarken bende bacağımı karnıma çekiyordum.Evet,spor yapıyordum.Birkaç gün fast food yediğim için kendimi epey boşlamıştım.Bunu dün elbisemi zar zor giymekten anlamıştım.

Müzik daha da hareketlendiğinde hareketlerimi sıklaştırdım.Kollarımı ayağıma uzatarak esnedim ve sonra belimi sağa sola çevirdim.Artık hazırdım.Müziğin türünü değiştirip tekrar yerimi aldım ve müzik başlayınca dans etmeye başladım.

Lise birden beri annem beni dans kursuna vermişti.İlk gittiğim zamanlar epey zorlansam da sonradan o kadar iyi olmaya başlamıştım ki oradaki hocalar beni uluslararası bir dans yarışmasına sokmuşlardı.Yarışmada üçüncü olmuştum ve o günden sonra dansı bırakmıştım.Hayır birinci olmadığımdan değil,derslere yetişemediğimden.

Bir anda yatağımın tepesindeki üçüncü rafa baktım.Oradaydı.Bronz renkli madalya orada duruyordu.Yanında da bir plaket vardı.

Gururla gülümseyip dansa kendimi o kadar kaptırdım ki Bora'nın hangi ara gelip yatağıma oturduğunu fark edemedim.Sırıtarak beni izliyordu.Müziği kapatıp masamın üzerine koyduğum beyaz havluyu aldım.Alnımda birikmiş teri ve boynumun çevresini silip havluyu omzuma astım.

"Sen ne zaman geldin?"diye sordum.

Üzerinde beyaz siyah yazılı bir tişört ve altında şarap kırmızısı bir şort vardı.Siyah yuvarlak gözlüklerini başının üzerine yerleştirmişti.Yatağıma sırt üstü yatıp ellerini başının arkasında birleştirdi.Bende kendime temiz kıyafetler alıp ve Bora'ya döneceğimi söyleyip banyoya girdim.