Bora'yı üzerimden itip yataktan kalktım.Bora'da hemen ayağa kalktı ve üzerini düzeltti.Sertçe yutkunup gözü seğiren anneme baktım.Evet evet,doğru duydunuz.Anneme yakalandık!
"Anne açıklayabilirim."diye bağırdım.Gereksiz heyecan.Böyle zamanlarda hep olan bir şeydi.Genelde "böyle" bir zaman olmuyordu ama!
Bora,"Ben artık gideyim."diyerek odamdan çıkıyordu ki annem onu kolundan yakalayarak odanın ortasına sürükledi.İlk kez annemden bu kadar korktuğumu anladım.Çünkü onu ilk kez böyle kızgın görüyordum.
"İkinizde oturun."diyerek arkasını döndü ve öylece kaldı.Bora'ya kızgın bir bakış atıp yatağıma oturdum.Bora'da sandalyeme oturdu.Annem bir dakika sonra döndüğünde yüzü yumuşamıştı. Yanıma oturduğunda ondan öteye kaçtım.
"Bakın,sevgili olduğunuzu biliyorum ama sevgilisiniz diye her şeyi yapacağınız anlamına gelmiyor.Daha çok gençsiniz.Sizin yaşınızdayken bende o duyguları yaşadım.Ama sınırımı hep çizdim.Sizinde çizmeniz lazım.Alın elinize bir kalem ve duvarları çizin."
Son cümlesini bitirdiğinde annemin suratına bön bön baktım.Oysa o gülmesini bastırmaya çalışıyordu.
Odanın içinde bir kahkaha sesi yankılandı.Bu Bora'dan çıkmıştı.Annem ona dönüp bir bakış attığında hemen sustu.
"Anne?"
Annem benim sesime döndü ve ellerimi ellerinin arasına aldı.
"Beren,size kızmadım..."dediğinde bir rahatlama duygusu bedenimi sardı."...dersem yalan olur."
Ya annem benimle dalga geçiyordu ya da gerçekten bana kelime oyunu yaparak ceza veriyordu.
"Anne,hepsi Bora'nın suçu!O beni öpmeseydi bende onu öpmezdim!"
Bu sırada annem konuştuğundan beri susan Bora itiraz etti.
"Saçmalama Beren,benim cazibeme katlanamadın ve üzerime atladın!"
Annem "Bora!"diye sesini yükseltti."Size ceza veriyorum.Tam bir hafta birbirinizi görmeyeceksiniz."
Annemin sözleri beynimde tekrarlanıyordu.Ben tam bir hafta boyunca ne yapacaktım?
Ertesi Gün
Sabah okula erkenden gitmiştim,Bora'yı görebilmek umuduyla.Onu bulamadığımda telefonla aramıştım ama meşgule atmıştı.Hemen ardından Anneni dinlemeliyiz Beren,bir hafta sonra görüşürüz.Seni şimdiden özledim. diye bir mesaj göndermişti.
Derin bir nefes alıp benim gibi erkenci olan Melis'in yanına gittim.Bugün depresyondaydım.O yüzden üzerimde siyah bir kot pantolonla beyaz bir tişört vardı.Saçlarım ev topuzuydu ve sıfır makyajdım.
Melis beni görünce yüzünde bir hayalkırıklığıyla "Beren,bu ne hal?" diye sordu.
Melis'e olanları anlattığımda sanki yüzünde bir gülümseme oluşmuştu ama anlayamadan suratını buruşturdu.Üzerinde her zaman ki ultra dekolteli bir elbise vardı.
"Yine de böyle görünmemelisin.Okulda bir sürü erkek var senden hoşlanan.Aslında üzerindekiler idare eder ama o yüzün ve saçın sanırım benim elimden geçecek."
İtiraz edecekken çoktan fondöteni yüzüme sürmeye başlamıştı.Makyajımı bordo bir rujla bitirip saçımı balık sırtı ördü.Aynaya bakınca gerçekten hoş göründüğümü fark ettim.
"İşte böyle daha iyi oldu.Hadi bahçeye çıkalım.Oksijen almam lazım."
Bahçeye çıktığımızda bütün bahçedekilerin çok rahat görebileceği bir yere oturduk.Melis etrafa göz atarken bende telefonumu kontrol ediyordum.Bora bana başka bir mesaj atmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH RUJ(TAMAMLANDI)
ChickLitKimileri için eziklikten kurtulmak giyim tarzını değiştirmek demekti,kimileri için eziklikten kurtulmak kavga çıkarmak demekti ve kimileri için eziklikten kurtulmak popüler kişilerle takılmak demekti. Ame benim için eziklikten kurtulmanın yolu belki...