Galiba bundan sonra sınır koymayacağım çünkü yazdığım an paylaşmak için sabırsızlanıyorum.Artık asıl olaylara geldik.
Keyifli okumalar! Bu arada 2k olmuşuz!Çok teşekkürler,saygılar ve sevgiler!Kediler dört ayaklı,tüylü ve küçük şeyler olarak görülebilir.Ben onları sevgi topu olarak gören birisiyim.Bir kediyi severken genelde kedi değil ben mırlarım.Garip bir yapım var evet.Ama benimde sevme şeklim bu.
Hope'un çenesini okşarken ayaklarımı önümde duran sehpaya uzattım.İki gündür bütün vaktimi Hope ile geçirmiş,Elif ve Bora'yla konuşmamıştım.Hadi Bora neyse de ama Elif neden gelmedi onu anlayamamıştım.
Boş vakitlerimde Bora'yla olan o saçma kavgamı düşünüyordum.Başlatan Bora'ydı,ben sadece devamını getirmiştim.
"Eee kaçak,iki gündür yoksun?"
Arkamdan gelen sesle yerimde hopladım ve arkama döndüm.
"Elif?"
"Beren?"
Önüme dönüp Hope'u kendime yaklaştırdım.Elif kesin sevmek isteyecekti ama ben paylaşmak istemiyordum.İçime dolan bencillikten ötürü tuhaf hissetmiştim.Bencillikten nefret eden bir insandım sonuçta.
Elif,yanıma oturduğunda hala ona bakmıyordum.Bir şey söylemeden oturduk bir süre.Sonra bu sessizlikten sıkılıp "Neden geldin?"diye sordum.Burada bir şey demeden oturması tuhafıma gitmişti.
"Sen gelmedin,ben geleyim dedim."diye yanıtladı beni.
"Bora ne yapıyor?"diye sordum.İki gündür içim içimi kemiriyordu.Bu soruyu sormazsam iki gecedir olduğu gibi bu gecede uyuyamazdım.
"İzmir'e döndü merak etme bu akşam gelecek."dedi ve "Hope'u versene biraz seveyim."dedi.
İstemeye istemeye Hope"u ona verdim."Neden merak edecekmişim ki?"diye de sormayı ihmal etmedim.
"Bora'nın nerede olduğunu sorduğuna göre merak etmişsin demektir."dedi ve kedinin kulaklarına baskı uygulayarak sevmeye başladı.Hope,halinden memnun bir şekilde mırıldanıyordu.
"Aramız kötü değil,değil mi Beren?"diye sordu Elif çatallaşan sesiyle.Bir an için içim burkuldu.
"Tabiki de hayır,nereden çıkardın?"
"İki gündür gelmedin ya ondan."dedi ve kediyi bana uzattı.Kediyi bir aslanın ceylanı yakalaması gibi aldım ve sevmeye başladım.
"Annen izin verdi galiba?"diye sordu.İçimi çekerek "Evet."dedim.Elif ayağa kalktı ve "Ben artık gideyim,denize girer miyiz?"diye sordu.
"Yok ya biz annemlerle alışverişe gideceğiz."dedim.Elif,arkasına dönüp giderken bende Hope'u alarak içeriye girdim.Annem ve teyzem çoktan hazırlanmışlardı.Hope'u anneme vererek odama çıktım ve üzerime uygun bir şeyler giydim.
Aşağıya indiğimde Hope'u son bir kez sevip arabaya bindim.Süpermarket uzakta değildi ama yaptığımız listenin uzunluğu buradan Mars'a kadar giderdi.Bakın,her şeyi geçtim.Parti şapkası nedir ya?Annem, "Parti şapkası alırız ters döndürüp içine çerez falan koyarız." dediğinde resmen kalmıştım.
Arabayı park edip içeriye girdiğimizde buz gibi serin hava ateş gibi olan tenime çarptı.Kenardan bir el arabası alıp annemlere yetiştim.
İlk önce meyve sebze bölümüne geçtik.Annem bana üç torba verip sebze bölümüne yolladı.Benim alacağım listede;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH RUJ(TAMAMLANDI)
Literatura FemininaKimileri için eziklikten kurtulmak giyim tarzını değiştirmek demekti,kimileri için eziklikten kurtulmak kavga çıkarmak demekti ve kimileri için eziklikten kurtulmak popüler kişilerle takılmak demekti. Ame benim için eziklikten kurtulmanın yolu belki...