5

534 39 43
                                    

Yine sadece sokak lambalarının uyanık olduğu bir gece Beomgyu yatağında birlikte yattığı köpeği Max ile beraber korku filmi izliyorlardı. Daha doğrusu Max uyuyor, Beomgyu izliyordu. Saatin gece yarısını geçmesiyle beraber Beomgyu da yavaşça esnemeye başlamış ve filmi kapatmak zorunda kalmıştı. Bilgisayarını kalkıp masasının üstüne koyduğunda geceliklerini giymek için gardrobunun kapağını açmış ve geceliklerini eline aldıktan sonra yatağa fırlatmıştı. Üzerindeki tişörtten kurtulduktan sonra gözü bir anlık da olsa koridora takılmıştı. Koridorun sonundaki bir silüet tam olarak Beomgyu'ya bakıyordu ve elinde de keskin bir şey olduğu bariz bir şekilde belli oluyordu.

Yutkunduktan sonra hızlıca tişörtünü tekrardan giyinmiş ve kapının oraya kadar birkaç adım atmıştı. Kafasında türlü sorular onu kurcalarken aklına gelen kişiyle bir adım geri atmak zorunda kalmıştı. "Siktir, sen benim evime nasıl girdin?!" demiş ve eline telefonunu almıştı. Flaşını açıp koridora doğru tuttuğunda elinde yaklaşık 10 cmlik bir bıçak tutan ve gri saçlı birisi bıçağı duvarlara sürterek merdivenlerden aşağı ıslık çalarak inmeye başlamıştı. Beomgyu ise odasının lambasını açmaya yeltendiğinde ışıkların açılmadığını fark etmişti.

"Hay sikeyim böyle işi." demiş ve hızlıca flaşıyla kendini korumak için bir eşya aramaya başlamıştı. Sırayla bütün çekmecelerine baktığında birisinde bir çakı fark etmişti. Ona karşı ne kadar etkisi olurdu orası tartışılırdı. Çakıyla beraber tam gidecekken ışıkların gelmesiyle aynı anda Beomgyu'nun telefonuna da mesaj gelmişti. Tıkladığında elini alnına vurmuştu.

Stalker :

Vücudun çok güzeldi bebeğim..

Özellikle omuzların ve karnındaki o kasların..

Tanrım her aklıma geldikçe heyecanlanıyorum.

Onlara birgün dokunmayı, mor bir renk ile boyamayı çok isterim.

Kim bilir belki de o gün bugündür :)

"Sal artık beni ve vücudumu seni piç herif!" diyerek bağırmıştı Beomgyu. Sesinin ona ulaştığına emindi. Bu yüzden de hiç endişelenmedi bu konu hakkında. Elindeki çakıyla berbaber koridorda ilerlerken Max'in üzerine kapıyı kapatmış ve güvende olduğundan emin olduktan sonra ilerlemeye başlamıştı. Işıkları açmamasının tek nedeni nerede olduğu hakkında iz bırakmak istememesiydi.

Telefonundan mesajlar kısmına tekrardan girdiğinde çoktan bir tane odayı geçmişti.

choi_gyu'm :

Daha karşıma bile çıkamıyorsun

Bir de seni seviyorum diyorsun

O zaman adam akıllı gel ve konuş benimle

Stalker :

Zevkle güzelim

Beomgyu anlık gelen cesaretine küfürler saydırırken geri geri adımlar atmış ve duvara çarpmıştı. Az önceki ilerleyişine karşılık daha kısa sürede duvara çarpması onu şaşırtırken arkasını dönmesiyle beraber çarptığı şeyin duvar değil de mesajlaştığı kişi olduğunu fark etmiş ve kaçmak için

İlerleyeceği esnada arkasındakinin kendisini, önünden geçmiş olduğu kapısı açık olan odaya itmişti. Beomgyu içeriye girip düştüğünde eline giren ağrıyla ağzından inleme kaçırmıştı.

Bandajlı olan elinde bakıp daha sonra ise kendisini iten kişiye baktıktan sonra elini cebine atmış ancak çakısını bulamamıştı. "Lanet olsun nerede bu?!" karanlıkta etrafına bakınırken koridorun ışığı açılmış ve sonunda mesajlaştığı kişinin yüzünü görmüştü. Gri saçlarını geriye attığındaki görünen yüzü ile mesajlaştığı kişinin yüzünün bu olması Beomgyu'yu şaşırtmıştı.
Böyle afetler ne zamandan beri stalker oluyodu ya?

°Unknown But Taegyu°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin