Çoğu kişi, annesinin ya da sevdiği kişilerin onu nazikçe, öperek ya da severek uyandırmasını ister. Onlarla yeni bir güne başlamak, insanın kalbinde bir mutluluk sarmalamasına eş değer güzelliktedir. Beomgyu ise bunların aksine, kendisinden hoşlanan, narsist, psikolojik olarak destek alması gereken biri tarafından nazikçe bir sandalyeye bağlanmış ve uyanması içinse odunca bir yöntem olan tiz bir sesle uyandırılmıştı.
Gözlerini iğrenç ses ile aralayan Beomgyu birkaç kez gözlerini kırpıştırdıktan sonra tamamen ayılmıştı. Olduğu yer soğuk değildi. Bu hasta olmayacağı anlamına geliyordu. Ancak olduğu yerin kendi, yumuşak ve güvenli yatağı olmadığını da biliyordu. Bu yüzden birazcık korkmuştu. İçinde bulunduğu karanlık oda bir anda içeride yankılanan ses ile beraber aydınlanmış ve korku filmlerindeki gibi kapının gıcırtı sesi Beomgyu'nun kulaklarını tırmalamıştı. Etrafına bakmaya çalışırken ışığın hemen altındaki bağlı beden dikkatini çekmişti. Kolları yanlardan bağlıydı, ve baygındı.
Beomgyu bu adamı tanımadığı için saniyelik olsa da kaçırıldığını düşünüp bağırmaya başlamıştı.
"Taehyun! Eğer ki bu senin işinse, bak ben bu sefer birşey yapmadım. Sadece bütün gün uyudum. Bunu sen de biliyorsun." demiş ve endişe dolu gözleriyle sesinin yankılanışına tanık olmuştu. Daha sonra ise kapının kapanma sesiyle gelen bedeni fark etmişti.
"Evet, bu senin suçun değil. Bu tamamen onun suçu." dediğinde kendisine doğru yaklaşan bedeni gördü. Yine neler olmuştu kim bilir?
"Sana birşey yapmayacağım ama bu şerefsize bir kesinlik veremeyeceğim." demiş ve Beomgyu'ya gülümsedikten sonra bağlı olan adamın yüzüne buz gibi suyu döktükten sonra adam çıplak bedenine yayılan soğuğun ağırlığıyla uyanmış ve bağlı olan kollarını fark etmişti.
"N-neler oluyor? B-ben neden burdayım?"
Adamın sorusuna karşılık, Beomgyu, Taehyun'a yöneltmişti bakışlarını.
"Cidden? Amacın ne?"Taehyun derin bir nefes alıp verdiğinde büyük bir masanın üzerindeki ışığı açmış ve her türlü işkence için hazır olan aletleri fark etmişlerdi. Adam aletleri gördüğü anda kaçmak için çabalamış ancak bunun imkanız olduğunu kısa sürede fark etmişti.
"Akşam saat 9 civarlarıydı, evde tektin. Dışarıya çıkmak için hazırlandığın esnada kapına vurmaya başlamıştı birisi. Sen kapını açtığın anda adam içeriye girip sarhoş olduğunu anlayana kadar yaklaşmıştı sana. Ondan sonra hatırlar mısın bilmem, o adamı birisi öldüresiye dövmüştü." dediğinde Beomgyu ve Taehyun'un bakışları birleşmişti.
"Yoksa.."
Taehyun gülümsemişti.
"Evet, o kişi bendim. Eğer ki bu piç sana dokunduktan sonra kaçmasaydı onu orada öldürecektim." dediğinde Beomgyu 2. Şokunu yaşamıştı.
"Ben Kang Taehyun'um.. Sana verdiğim sözü tutacağıma söz vermiştim. Sana benden başka kimse dokunamaz ya da zarar veremez. Şimdi sana bunları yapmanın bedelini ödeyecek."
Taehyun'un lafı üzerine adam daha da çırpınmaya başlamıştı. Tabiki de onu serbest bırakmayacaktı?
"Şimdi Beomgyu, sana benim klasik işkencelerimden en sevdiğimi göstermek isterim. Sen de benim bu konuda ne kadar ciddi olduğumu anlayacaksın güzelim." demiş ve Beomgyu'nun yanına gitmişti ilk baş."Başlamadan önce, kendimi daha iyi hissetmem için öper misin beni?"
Taehyun, yanağını Beomgyu'ya uzattığında Beomgyu korkusundan sadece Taehyun'un yanağına dudağını değdirmiş ve geri çekilmişti."Şimdilik bununla idare edebilirim, şimdi eğlence başlasın!" Taehyun bağırdığı anda kapı tekrar açılmış ve içeriye yaklaşık 5-6 kişi girmişti. Beomgyu bunlar da kim diye düşünürken aralarındaki en uzun kişi bağlı olan bedenin kıyafetlerini yırtarak çıkartmaya başlamıştı. Beomgyu yutkunduğunda adam yalvarmaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
°Unknown But Taegyu°
De Todo"Beni özledin mi Choi?" Unknown(Yeonbin)'e benzer bir kitaptır. Beomgyu, onu sürekli rahatsız eden stalker'ına karşılık başka bir şehre taşınır. Ancak Taehyun durmaz ve Beomgyu'yu kendisine ait olduğunu anlaması için sevdiği kişileri ve duygularını...