°Unknown But Taegyu°

12

Beomgyu gözlerini bir akşama açtığında içeriden gelen televizyon sesiyle beraber yüzünü ekşitmişti. İzlediği filmi biliyordu. Pek sakin bir film olduğu söylenemezdi. Ama canı sıkılıyordu. O yüzden Taehyun'a seslenmişti.

"Taehyun!"
İlk seslendiği zaman karşılık alamadığı sese karşılık bir tık daha bağırmıştı Beomgyu. Eğer bir daha duymasaydı Taehyun'u sağır ilan edecekti.

"Taehyun!"
Tekrar seslendiğinde duymamasıyla beraber sağır olduğunu onaylamıştı Beomgyu. Cidden kulaklarını doktora götürmeliydi.

"Daha ne kadar bağıracağım ben ya?!"
Bu sefer bağırdığında Taehyun filmi durdurmuş ve Beomgyu'nun odasına girmişti.
"Bana mı seslendin?"

Beomgyu göz devirmişti.

"Yok ben gerizekalıyım kendi kendime sesleniyorum."
dediğinde Taehyun gülümsemişti.
"Canın mı sıkıldı?" demiş ve Beomgyu'nun yanına uzanmıştı.
Beomgyu ise kenara kadar gitmek için döndüğü esnada Taehyun onu kendine doğru çekerek bir yere gitmesini engellemişti. Ayağına dikkat ederek davranıyordu tabiki de.

"Bir yere mi gidiyordun?" dediğinde Beomgyu yutkunmuştu. Taehyun'un kendisine olan yakınlığı Beomgyu'nun itaatkar bir kişiliğe bürünmesini sağlıyordu.
"Birşey yapmayacaksın değil mi?" dediğinde Taehyun, korktuğunu anlamış ve bunun verdiği cesaretle beraber eliyle Beomgyu'nun belini daha da sıkmıştı. Beomgyu ise nedenini bildiğinden dolayı kıpırdamaya çalışsa da işe yaramamıştı.

"Düşündüm de seni böyle bir gecede bu şekilde yalnız bırakırsam tekrar uyursun. Ve ben bunu istemiyorum." dediğinde kafasını Beomgyu'nun yüzüne yaklaştırmıştı. Gözleri, dudakları, burunları aynı hizadayken Taehyun'un nefesi Beomgyu'nun dudaklarına, Beomgyu'nun nefesi ise Taehyun'un dudaklarına çarpıyordu.

"Bu gece, ikimiz için çok güzel planlarım var bebeğim. Sen de ben de çok zevk alacağız." dediğinde Beomgyu, aklındaki şeyin olmaması için dua ediyordu. Bileğinin ve ellerinin acısı ona zaten yetiyordu. Üstüne bir de ağrı istemiyordu. Dayanamazdı..
Taehyun'u bir süreliğine de olsa kendisinden ayrımak için bir bahane uydurmuştu bile.

"Taehyun, ben susadım."
Beomgyu'nun itirafına karşılık Taehyun gülümsemiş ve saçlarını karıştırdıktan sonra mutfağa inmişti.
Taehyun mutfağa gittikten sonra Beomgyu derin nefesler alıp vermişti. Çünkü Taehyun onun dibindeyken nefesinin onu tahrik ettiğini biliyordu ve bu da onun çok yavaş nefes alıp vermesine neden oluyordu. Beomgyu kendi düşünceleriyle konuşurken Taehyun elinde bir bardak su ile gelmiş ve kapıyı kapatmıştı.

Kapıyı neden kapatmıştı?

"Al bakalım." dediğinde Beomgyu bileğine dikkat ederek biraz doğrulmuş ve içtikten sonra ise tekrar uzanmıştı. Taehyun ise bardağı komidinin üzerins koyduktan sonra tekrardan uzanmıştı.

"Kanın bana ısınmaya başladı mı?" diye sorduğunda Taehyun, Beomgyu'nun göz devirdiğini hissetmişti.
"Hayır, bunu sana düşündüren şey ne?" diye sorduğunda Taehyun omuz silkmiş ve "Hiç.." diyerek susmuştu.
Aradan biraz zaman geçtiğinde Beomgyu tişörtünün içini üfleyerek kendini serinletmeye çalışmıştı. Fena derecede terlemişti. Neden durduk yere terlerdi ki bir insan?
Taehyun üfleme seslerinden, planını uygulamaya başlamıştı. O suyun sıradan bir su olmadığını Beomgyu'nun anlaması gerekirdi diye içinden geçirdi Taehyun.
Bu kadar saf olmamalıydı..

"Taehyun, şimdi sana bir soru sorucam ve gerçekleri söyleyeceksin." dediğinde Taehyun gülümsemişti. Soracağı soruyu biliyordu..

"Sor güzelim.."
Taehyun'dan izin aldığına göre Beomgyu sorusunu sormuştu.
"Senden su istediğimde sadece su getirmedin bana değil mi?" diye sorduğunda Taehyun kıkırdamıştı.
"Beni tanımana sevindim.." dediğinde Beomgyu alnına vurmuştu.

"Odadan çık.."
Beomgyu'nun ağzından çıkanlar Taehyun'u şaşırtsa da kalmayı tercih etmişti. "Mantıklı bir sebep söyle bana?" Taehyun'un sorusu üzerine Beomgyu oflamış ve kendisini bu hale dönüştüğü için daha sonra öldürecekti.
"Bu halimden yararlanmanı istemiyorum da ondan." dediğinde Taehyun gülümsemiş ve Beomgyu'nun yüzüne sadece konuşmayı payı bırakacak şekilde yaklaşmıştı.

"Gözlerime bak.."
Taehyun, Beomgyu'nun bakmamak için direndiğini anladığında eliyle çenesini kavramış ve göz göze geldikleri an Beomgyu'nun eğilip Beomgyu'nun dudaklarına kısa ama etkili öpücükler kondurmaya başlamıştı. Her sözünden sonra aynı şekilde öpüyordu Beomgyu'yu.

"Kahverengi gözlerini.."
Tekrar öpmüştü..

"Pembe dudaklarını.."
Tekrar..

"Pamuktan daha yumuşak olan bu saçlarını.."
dediğinde eli Beomgyu'nun saçlarına gitmiş ve birkaç tutamını avuçlarına almıştı. Aynı zamanda da öpüşüne devam etmişti.

"Uyuşturucu gibisin Beomgyu, baktıkça daha çok bakasım, öptükçe daha çok öpesim ve dokundukça daha da dokunasım geliyor sana.."

Taehyun'un sözleri eğer ki kendinde olsaydı Beomgyu'nun umurunda dahi olmazdı, ancak şuan beyni kalbini kontrol ediyordu ve Taehyun'un söylediği her söz Beomgyu'nun daha da etkilenmesine neden oluyordu.

"Çok seviyorum seni, bu sevgim yüzünden biraz canın yanıyor ama, eğer ki gülü sevmeyeceksen, dikenine katlanmak zorundasın bebeğim." dediğinde Beomgyu gülümsemişti.
Taehyun ise Beomgyu'nun bu halini çok sevmişti.
"Peki gülü seversem ne olur?" diye sorduğunda Taehyun Beomgyu'nun gözlerine odaklamıştı kendini.

"Bunu görmek ister misin?" dediğinde Beomgyu, Taehyun'un ensesine asılıp dudaklarını öpmeden önce yanıtlamıştı.

"Ayık olduğum zaman çok pişman olacağımı bilsem de, şuan siktir et."
demiş ve ellerini Taehyun'un boynuna sarmalamış daha sonra da dudaklarını aralayıp Taehyun'un dudaklarına izin vermişti. Taehyun ise Beomgyu'nun kendi isteğiyle onu öpmesinin kendisini heyecamlandırdığını hissetmişti. Bu hissi her zaman yaşamak istemişti.

Uzun bir süre ikisi de ayrılmadığında Beomgyu nefessiz kalmış ve Taehyun'u kendinden biraz uzağa ittirmişti. Taehyun ise ayrıldıklarında Beomgyu'nun dudaklarına bakıp gülümsemişti. "Canlılıklarına kavuştular, sayemde.." dediğinde Taehyun tekrardan konuşmuştu.

"Seni seviyorum.."

"Senden nefret ediyorum."
Beomgyu'nun yanıtı ikisini de güldürse de Taehyun aldırış etmemişti.
"Biliyorum." dedikten sonra Beomgyu'nun uykusunun geldiğini anlamış ve onu yatırdıktan sonra komidinin üzerinde kayıtta olan telefondaki videoyu kaydetmişti.

....

Tae, bebeğim çok seksisin ama çok da piçsin üzgünüm.