32

272 17 17
                                    

Yeonjun'un yukarıya çıkması üzerine, sonunda kuzu kurda yem olmuştu. Bu da kurdun işine gelmişti tabiki de, sevgilisinin, gözleri önünde başka bir adam tarafından dokunması sonucu, derisini yüzedebilirdi ancak bu kurdan aklında başka fikirler vardı.

"Neden bana yiyecekmiş gibi bakıyorsun?"

Beomgyu, nedenini biliyordu, sadece Taehyun'dan öğrendiği şeyleri onu  üzerinde denemeyi seviyordu.

Taehyun kollarını önündeki masaya uzattığında karşısındaki bedenin önüne doğru eğilmişti. Gözlerini bir saniye bile kırpmayarak bakıyordu sadece..

"Belki de seni kimse görmesin diye yemek daha mantıklı olurdu Choi, hm?"

"Açsan yemek var dolapta Kang, ben menüde değilim"
Beomgyu gayet sakin tavrını korurken bu Taehyun'un sinirini bozmuştu. Bebeğinin kendisine kafa tutmasını her ne kadar sevse de şuan kendisine itaat ettiğini izlemek daha cazip bir seçenekti. O yüzden baskınlılığını korumayı seçti.

Askıda duran adamı göstererek "O adam sana öyle bir dokundu ki, bu zamana kadar ben bile sana öyle dokunmamıştım Beomgyu. Ama merak etme sana verdiğim sözlerin hepsini tutmaya hazırım bebeğim. Heesung'a senin kime ait olduğunu göstereceğim bebeğim, ama bu seferki Kang işkencesi olarak tarihe geçecek."
Taehyun gülmeye başladığında Beomgyu, Taehyun'un geçen seferki adam kesişi aklına gelmişti.

"Sen biraz psikopatsın Taehyun"

Taehyun masadan uzaklaşıp Beomgyu'nun yanına doğru adımladıkça Beomgyu'nun korkusu da artıyordu. Ancak Taehyun'un karşısında bu gibi tavırlara alışık olduğu için olduğu yerde kalmayı tercih etmişti.

"Senin içinsem biraz değil, başkası içinse umurumda değil. Beni sen ilgilendiriyorsun sevgilim"

Taehyun, Beomgyu'nun önünde durduğunda bir elini beline koymuş diğer elini de Beomgyu'nun yanağına koyup okşamıştı bir süre.

"Sen benimsin Beomgyu, sana yaklaşanlar ölecek, senin canını yakanlar aynısını yaşayacak, sana dokunanlar ise.... Onu birazdan göreceksin zaten"

Taehyun birkaç saniyeliğine sustuğunda Beomgyu'nun da sevgi dolu gözlerle kendisine baktığını fark etmişti. İkisi de birbirinin etkisinde kaldığında Beomgyu sanki vücudunu başkası yönetiyormuş gibi hissetmişti. Tamamen bağımsızdı kendisinden, kendisini bırakmıştı..

Bir eliyle Taehyun'un kendi yüzündeki elini tutmuştu Beomgyu.
Daha sonrasında elini yavaşça hareket ettirip Taehyun'un ilk boynunda leke bıraktığı yere götürmüştü.

"O da burayı öptü Taehyun, ancak o kadar tiksindim ki. Sen öptüğünde keşke ellerimdeki acı dinseydi de sadece senin verdiğin zevki tatsaydım."

Taehyun, ilk günkü gibi moraran yere yaklaşıp nazikçe öptükten sonra biraz geri çekilmiş ve dikkatlice bakmıştı lekeye.

"Senin çektiğin acının 50 katını yaşatacağım ona, sana dokunan her deriyi kopartacağım vücudundan. İlk baş canlı halde derisini kesip dikeceğim, sonra farklı bölgelere derisi ereyene kadar işkence edeceğim. En son da....neyse bu kadar ipucu yeter. Onu sonra görürsünüz"

Taehyun, bunları söylerken Beomgyu çoktan kollarını dolamıştı Taehyun'a.

"Sizin orda olmadığınızı düşündüm de...Belki de şuan bu kadar mutlu olamazdım.."

"Şşşt.."
Taehyun da kollarını sımsıkı doladığında saçlarını okşamıştı bebeğinin.

"Ben senin her zaman 5 adım arkandayım güzelim, bunun hakkında asla endişe etme.."

Beomgyu onaylar gibi bir ses çıkardığında ikisi beraber sadece sarılmakla yetinmişlerdi bu seferlik...

........

Yeonjun merdivenlerden her çıkışında yapmak istediği konuşmayı içinden bir kez daha tekrar ediyordu.
Soobin'in önünde bir kez daha pişman olacağı birşey demek ya da yapmak istemiyordu. Kapıyı tıklatmadan önce derin bir nefes almış ancak Soobin'in kendi kendine konuştuğunu duyunca kapı arkasından dinlemek istemişti.

"Çok şanssızım derken galiba bundan bahsediyordum. Elimdeki herkesi sırayla kaybettim. Seni de kaybettim, sadece korumaya çalışarak seni de kaybettim Yeonjun. Keşke o zaman kör olmasaydın bu kadar, keşke o Wooyoung'un nasıl biri olduğunu en baştan görebilseydin de bunların hiçbirini yaşamamış olsaydık."

Soobin kendi kendine konuşurken Yeonjun odaya ilk adımını atmış ve böylelikle Soobin'in dikkatini çekebilmişti.

"Sen-"

"Konuşmaya başladığından beri burdayım Soobin ayrıca bırak azıcık da ben konuşayım."

Soobin böyle bir senaryo hayal etmediğinden sadece susmakla yetinmişti. Yeonjun da kapıyı kapatıp yanına uzanmıştı, gözlerindeki kızarıklığı görmüştü Yeonjun. Bunları yaptığı için hem kendinden hem de Wooyoung'dan nefret ediyordu.

Eliyle Soobin'in yanağına dokunduğunda Soobin gözlerini kapatmıştı istemsizce. Yine kendisine vuracağını düşünmüştü. Ancak bu sefer haksız çıkmak istiyordu.

Yeonjun yanağını okşadığı zaman aynı zamanda da diğer yanağında hissettiği ufak baskıyla gözleri açılmıştı Soobin'in. Hayal dünyasında mıydı? Yoksa bu cidden yaşanıyor muydu?

En sonunda gözleri birbirine kenetlendiğinde Yeonjun sonunda özür dileyebilmişti. "Üzgünüm meleğim. Seni dinlemediğim için, sana vurduğum için, sana dur diyemediğim için ve en önemlisi de sana bütün bunları yaşattığım için üzgünüm."

Soobin gülümsemişti. Uzun zamandan sonra ilk defa bu kadar içten gülümsediğini fark etmişti kendisi de.

"Yaşadıklarım tamamen senin suçun değil Yeonjun, benim de hatam vardı."

Soobin eliyle gözlerindeki yaşları sildiğinde burnunu çekmiş ve tekrardan devam etmişti.

"Sadece, fazla safsın Yeonjun. Seni korumaya çalışan, doğru yolu gösteren insanları dinlemiyorsun. Bana vurup vurmaman değil ayrıca konu, konu tamamen senin bilinçsizliğinden kaynaklanıyor"

Yeonjun ensesini kaşıdığı zaman Soobin susması gerektiğini anlamıştı. Ne de olsa Yeonjun,  onun hala hoşlandığı bir kişiydi. Ne yaparsa yapsın öyle olmaya da devam edecekti.

"Soobin ben-"

"Biliyorum Yeonjun, pişman olduğun gözlerinden anlaşılıyor. Bunun için 100 kere özür dileyeceğini de biliyorum o yüzden sen otomatiğe bağlamadan önce ben seni affettiğimi söylemek isterim."

Yeonjun kafasını kaldırdığında gözlerindeki heyecan bir anda artmış ve bununla beraber Soobin'e sımsıkı sarılmıştı. Soobin de gülümseyerek karşılık verdiğinde Yeonjun "Sana söz veriyorum Soobin, seni korumak için elimden ne geliyorsa herşeyi yapıcam" demişti. Bu da Soobin'in kıkırdamasına sebep olmuştu.

"O halde artık aramızın iyi olduğunu düşünüyorum"

Yeonjun onaylarcasına bir ses çıkardığında ayrılmışlardı. Yeonjun, aklına gelen şeyle beraber aniden ayağa kalkmış ve bu hareket yüzünden Soobin'in de heyecanlanmasına sebebiyet olmuştu.

"Noldu?"

Yeonjun sırıtmıştı.

"Meleğim, eğlenceyi kaçırmak istemezsin değil mi?"

......
Bölüm yazmak terapi gibi geliyo ya

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 14 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

°Unknown But Taegyu°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin