29

270 14 21
                                    

Soobin'den

Bu siktiğimin mekanına zorla getirilmek, ufak bir çocuğun nefret ettiği yemeği zorla yemesini istemek gibidir. İnsanların tenlerini görmek, sigara ve alkol kokusunun iğrenç karışımını ciğerlerime doldurmak hayatta en son isteyeceğim şeyler arasındaydı. Ama maalesef piç Heesung yüzünden zorla buraya getirildim ve bir matruşka gibi yerimde öylece duruyorum. Tek iyi yanı Heesung'un yanımdan gitmiş olması ve ben dışında diğer herkesle ilgilenmesiydi.

Şuanda uzun ve düz saçlı bir çocuğun boynunu koparırcasına öpüşü gittikçe midemi bulandırırken aklıma Beomgyu gelmişti. Onun da saçları uzundu, genelde üzerine upuzun bir kıyafet giyip altına hiçbişi giymezdi. Her ne kadar, hasta olacağını söylesem de dinlemezdi beni. Ne iğrenç bir duygu ki Yeonjun yüzünden ikisiyle de konuşamıyorum. Acaba o ne yapıyodur? Tahmin etmesi zor değil..
Ya Wooyoung'la konuşup kendini kandırmaya devam ediyodur. Ya da beni düşünüp(?) ağlıyodur.

Ben böyle salakça düşünürken Yeonjun'un yaptığı şey ise beni arkamdan korkutmak olmuştu.

"Beni özledin mi?"

Sadece göz devirmek istesem de Heesung'a kafamı çevirmiştim. Gittiği yerde olmadığını görünce sırıtarak tekardan Yeonjun'a bakmıştım. Arkamı tamamen döndüğümde, Üzerine giydiği neredeyse tek düğmesine güvendiği gömleğiyle altına giydiği pantolonla beraber eski tarzını yakalamış diye düşünmüştüm.

"O kadar özledim ki şuan yüzüne tüküresim var."

Gülümsemişti. Uyuz şey..

"Ben de seni çok özledim, madem ikimiz de birbirimizi özledik o zaman hadi gidelim."

"Ben seninle hiçbir yere gelmiyorum."

"Evet geliyorsun, hazır Heesung gitmişken"
Yeonjun kolumdan çekiştirmeye başladığında ayağa kalkmış ve kolumu kendime çekmek için fazlasıyla çaba göstermiştim. Ama neyle beslendiyse, çakılmış çivi gibi hareket ettiremiyodum kolumu.

"Bıraksana be adam, istemiyorum diyorum"

"Üzgünüm güzelim şu anda istediğini yapamam" demiş ve bir anda ayaklarımın yerden kesilmesiyle kucağında bulmuştum kendimi. Utanmaz herif..

"BANA BAK GÖTTEN BACAKLI İNDİR BENİ YOKSA HAYATINDA YEMEDİĞİN DAYAĞI BENDEN YİCEKSİN"

"Eğer beni affedersen neden olmasın"

"Üzgünüm piçler ilgi alanıma girmiyor"

"Eğer ilgi alanına girmiyorsa ben girerim sana hayatım"

"Hoşt köpek"

Susmamı sağlayan şeylerden en önemli neden kalçama yediğim ağır tokattı. Morarmazsa ben de Soobin değilim. Pardon, Yeonjun itinin kucağında duran Soobin'im. Pardon ya BEN NEDEN BU İTİN KUCAĞINDAYIM HALA?!
Aha, aklıma çok güzel fikir geldi

"Yeonjun"

"Efendim"

"Burnun çok güzel"

"Teşek- AHHH SEN NE YAPTIN"
Yeonjun'un burnuna kafa atmamla beraber elleri beni bırakmış ve burnuna gitmişti. İşte bendeki de vicdan olduğu için bir süre baktım iyi mi diye. Ama bakmaz olaydım çünkü şuanda bir kaplanın kovaladığı ceylan belgeselinde oynuyomuş gibi hissediyorum.

Adımlarımı sağa doğru çevirdiğimde girdiğim uzun yolla beraber sonda gördüğüm duvarla durmuştum.

"Sikim şansımı ya"
Arkamı dönmek istediğim zamanda kulağımda hissettiğim hızlı nefeslerle beraber dudağımı ısırmıştım. Şimdi naneyi yedin Soobin efendi.

°Unknown But Taegyu°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin