Hello. Minik bir yiyişme sahnesi olabilir (fazla minicik)
"Taehyun!"
Beomgyu'nun bağırmasıyla yatağın üzerinde uzanan Taehyun yatakta oturur vaziyete gelmişti. Kendi ismini Beomgyu'nun ağzından duymak Taehyun'un kulağına bir şarkı gibi geliyordu.
"Efendim güzelim?"
Su sesinin kesildiğini anlayan Taehyun'un bakışları yatağın ucunda duran beyaz bornoza kaymıştı. Beomgyu almayı unutmuş sanırım diye içinden geçirmişti Taehyun.
"Yatağın üzerindeki bornozu verebilir misin?" dediğinde Taehyun sırıtmış ve bu imkanı güzel değerlendireceğine dair kendisine söz vermişti. Bornozu eline aldığında kapıyı açmadan önce Beomgyu tekrar seslenmişti.
"Sadece kapıdan uzat alırım ben" demiş ancak Taehyun bunu umursamayarak kapıyı açmış ve içeri girdikten sonra da kapıyı kapatmıştı. Elindeki bornozu yere koyduğunu zanneden Beomgyu ise kafasını duşakabinden dışarıya çıkardığında kapıya yaslanmış olan bedenin elindeki bornozu görmüş, ve bağırarak duşakabinin sürgüsünü tekrardan çekmişti.
"Ya! Kang Taehyun, ne işin var burada?" dediğinde Taehyun kıkırdamıştı. Bunu Beomgyu da duymuştu elbette.
"Hiç, bi ziyaret edeyim dedim, kötü mü yaptım?"demiş ve duşakabinin dibine gelene kadar adımlamıştı. Beomgyu ise vücudunun bulanık da olsa dışarıdan gözüktüğüne lanet okumuştu. Dışarıdaki görüntünün Taehyun'u tahrik ettiğini anlaması fazla uzun sürmemişti.
"Bebeğim benden mi kaçıyorsun yoksa?" dediğinde elindeki bornozu yere atmıştı. Beomgyu'nun ona ihtiyacı olduğunu düşünmüyordu.
"Taehyun bunun kaçmakla alakası yok, sadece....bak ayağım daha yeni yeni iyileşiyo, beni burada sıkıştırıp da lütfen zor durumda bırakma. Sadece bornozu ver ve çık bu kadar."
dediğinde sesin kesildiğini fark etmişti Beomgyu. Karşısında herhangi bir bedenin görüntüsü yoktu. Bu da onu rahatlatmıştı. Kapıyı açmasıyla etrafa bakmış ve kimsenin olmadığını görünce gülümsemişti."Bir süre daha suda kalabilirim sanırım." demiş ve sürgüyü çektikten sonra sağdaki duşakabin kapısının kapanma sesi Beomgyu'nun kulaklarını doldurmuştu. Gözlerini kapatıp kapıları kilitlemediği için kendine küfür etse de fazla geç kalmıştı. Taehyun'dan kaçamayacağını kendisi de biliyordu.
Sağ tarafa döndüğünde dibinde olan gri saçlı bedeni görmüş ve onun yaptığı gibi adem elmasını belli edecek şekilde yutkunmuştu. Heyecandan kalbinin maraton koşusuna hazırlandığını hissediyordu.
Beline dolanan kollarla beraber Taehyun'a doğru minik bir adım atmak zorunda kalmıştı Beomgyu."Vücudun dışarıdan o kadar güzel gözüküyordu ki, ben de biraz yakından bakmaya karar verdim." demiş ve Beomgyu'nun birşey söylemesini beklemeden dudaklarını öpmüştü. İkisi de gözlerini kapatırken Beomgyu rahatsız olduğu için kollarını Taehyun'un omuzlarına çıkarmıştı. Taehyun'un Beomgyu'ya dokunuşu bile fazla gelirken şimdi ne yapacağını düşünemez olmuştu Beomgyu. Sanırım bu seferlik kalbini dinlemeliydi.
Taehyun dudaklarını hareket ettirirken Beomgyu'nun hareket etmemesi canını sıksa da fazla bozuntuya vermemişti. Ne de olsa şuan tamamen kendisinindi. Beomgyu'nun alt dudağı Taehyun'un himayesi altındayken Beomgyu sadece anı hissetmekle yetinmişti. Beomgyu'nun tenine dokunduğu için ıslanan tişörtü yüzünden rahatsız olmuştu Taehyun. Beomgyu'yu kendinden ayırdıktan sonra üzerindeki tişörtü çıkarmış ve yere atmak için duşakabinin yukarısından bırakmıştı. Beomgyu ise kendi olmayan kaslarıyla karşılaştırdığında Taehyun'un kaslarının ne kadar çok kendisini heyecanlandırdığını düşünmüştü. Taehyun süzüldüğünü fark ettiğinde sırıtmış ve Beomgyu'yu bacaklarından kaldırıp beline dolayarak hareket etmesini sağlamıştı. Taehyun, Beomgyu'nun tenine dokunduğunda hissettiği soğuklukla beraber üşüdüğünü anlamıştı. Bu yüzden sol tarafta duran suyu açtığında vücutlarına değen su damlalarıyla beraber miniğinin irkilmesine neden olmuştu.
Tekrardan bakışları kucağında duran minik bedene döndüğünde gözlerine odaklamıştı kendini.
"Emin misin?"
"Ne için?"
"Eğer ki şimdi başlarsam bir daha asla duramam, ve eğer ki sen bunu istemezsen şimdi söyle ona göre başlamadan biti-"
Taehyun'un sözü dudağına bastırılan parmakla beraber yarıda kalmış ve susmasını sağlamıştı."Şşş, çok fazla konuşuyorsun" demiş ve parmağını çektiği anda dudaklarını Taehyun'un dudaklarına hapsetmişti Beomgyu. Taehyun ise sözünün bu yönde kesilmesine karşı sadece kendisine sunulan dudaklarla ilgilenmek istemişti. İkisinin de duydukları sesler aynıydı. Su, öpücük ve arada bir de nefed alma sesleri. Beomgyu'nun ne hissettiğini bilmese de Taehyun kendini çoktan kaybetmişti. Durdurulamaz bir hale getirmişti Beomgyu Taehyun'u.
Beomgyu bacaklarındaki kolların birisinin kalçasına doğru gittiğini fark ettiğinde kendisini Taehyun'a doğru itmişti Beomgyu. Taehyun ise Beomgyu'nun kıpırdamaması için kendisiyle duvar arasına sıkıştırmıştı kucağındaki bedenini. Beomgyu ise sırtının duvarla birleşmesiyle beraber gülümsemiş ve gözlerinin önüne gelen saçlarını çekmek için bir elini Taehyun'dan ayırmak zorunda kalmıştı. Bu his Taehyun'u rahatsız ettiği için Taehyun, Beomgyu'nun kalçasındaki elini sıkmış ve bu da Beomgyu'nun saçlarını çekmesine engel olmuştu.
"Bu kadar yeter."
Taehyun kucağındaki bedenle beraber suyu kapattığında duşakabinden çıkmış ve kendisine ağırlık yapan ıslak eşofmanıyla beraber minik bebeğini odasındaki yatağın üstüne uzandırarak rahatlamasını sağlamıştı.
Beomgyu hala çıplaktı ve bu ikisi içinde sorun değildi. Ne de olsa çok geçti.."Beomgyu son kez soruyorum. Emin misin?"
"Sana karşı hissettiğim herşeyden daha çok eminim Taehyun-ah"
....
Bir sonraki bölüm istediğiniz olcak hadi bakalım.. (1 ay içinde gelir herhalde)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
°Unknown But Taegyu°
De Todo"Beni özledin mi Choi?" Unknown(Yeonbin)'e benzer bir kitaptır. Beomgyu, onu sürekli rahatsız eden stalker'ına karşılık başka bir şehre taşınır. Ancak Taehyun durmaz ve Beomgyu'yu kendisine ait olduğunu anlaması için sevdiği kişileri ve duygularını...