7

472 38 21
                                    

Taehyun'un ısrarları, baskıları ve üstünlük kurması Beomgyu'nun aklına çok zekice bir plan gelmişti. Her ne kadar tehlikeli olsa da işe yarayacağından çok emindi. Planı ilk başlarda Taehyun'u kendine güvendirmek olacak daha sonra ise bir gece yarısı başka bir şehre taşınacaktı. Her ne kadar ona temas etmek onunla sohbet etmek ya da onunla alakalı hiçbirşey yapmak istemese de planını uygulamak istiyorsa bunu yapmak zorundaydı.

Gök gürültüsü ve yağmuru kendine misafir eden gecede, Beomgyu kendi odasında Taehyun ise onun yanındaki odada kalıyordu. Beomgyu'nun ricası üzerine o odada kalmayı kabul etmişti. Beomgyu şimşek ve yağmuru çok sevmesine rağmen ilk adımı atmak için korkmuş numarası yapacaktı.

Ayağa kalkmış ve çıplak ayaklarıyla Taehyun'un odasının kapısını çalmıştı. Bir süre bekledikten sonra kafasını odanın içerisine uzatmış ve uyuyor olduğunu fark etmişti. Birkaç adım atıp içeriye girdiğinde kısık sesle seslenmişti Beomgyu.

"Taehyun.."

Taehyun'a birkaç kez seslendikten sonra Taehyun kafasını kaldırmış ve Beomgyu'yu görmüştü.

"Bir sorun mu var güzelim?" dediğinde Beomgyu kafasını sallamış ve Taehyun'un yatağının ucuna oturmuştu. Bir süre sadece Taehyun'a baktığında üzerinde birşey olmadığını fark etmiş ve derin bir nefes alıp vermişti. Neden üstüne birşey giymez ki uyurken bir insan?

"Gök gürültüsünden korktum, rahatsız olmazsan yanında uyuyabilir miyim?" demiş ve Taehyun'un ay ışığında parlayan gözlerine bakmıştı.
Taehyun ise şaşkın bir şekilde yorganın bir kısmını açmış ve yanına uzanması için yardım etmişti. Beomgyu, Taehyun'un yanına uzanınca Taehyun kafasının altına kolunu koymuş ve bir süre Beomgyu'yu izlemişti.

"Daha bu sabah benden nefret ediyordun, ne oldu da yanıma gelmeye karar verdin?" dediğinde Beomgyu şüphelenmesin diye mükemmel bir yalan uydurmuştu.
"Hala nefret ediyorum. Sadece madem artık burada kalacaksın, ısınmam lazım sana, değil mi?" dediğinde Taehyun'un dudak kenarları yukarıya çıkmıştı.
"Bunu senden duymak beni çok mutlu etti, en doğru kararı vermene de sevindim açıkçası." demiş ve Beomgyu'nun burnuna öpücük kondurmuştu.

Beomgyu gülümsediğinde, kendini Taehyun'a doğru yaklaştırmış ve bir kedi gibi sokulmuştu. Nefesi Taehyun'un çıplak bedenine çarparken bunu bilinçli olarak yapması Beomgyu'nun midesini bulandırmıştı.

"Uyumak yerine seni sabaha kadar izlesem, emin ol daha dinç olurum sabah." dediğinde Beomgyu kıkırdamıştı. "İzle o zaman" demiş ve Taehyun'un gözlerini kendi gözleriyle tutsak etmişti. Bir süre bu şekilde birbirlerine bakarken, Taehyun bir elini Beomgyu'nun yaralı olan elinin üzerine nazikçe koymuştu.
"Çok acıyor mu?" dediğinde Beomgyu kafasını aşağı yukarı sallamış ve Taehyun'un kendisini pişman hissetmesini sağlamıştı.

"Özür dilerim güzelim.." demiş ve Beomgyu'ya sarılacağı esnada Beomgyu'nun sarılı elinin kendi omzuna dokunduğunu fark etmişti.
"Senin canın acıyor mu?" demiş ve elini omzunun üzerine koymuştu.
Taehyun omzundaki ele baktıktan sonra Beomgyu'ya dönmüştü. "Hayır, acı hissetmem ben. Alışkınım sorun değil." demiş omzundaki eli öpmüştü.
Beomgyu elini çektikten sonra Taehyun'a arkasını dönmüş ve uyumaya çalışmıştı. Tabiki de bu imkansızdı.

Taehyun ellerini Beomgyu'yu kendine çekmek için kullandığında İkilinin vücudu tamamen birbirine değmişti. Taehyun'un yaptığı bu şey Beomgyu'nun korkusunun yeşermesine neden olurken sakin kalmaya çalışmıştı. Sakin kalmalıydı..

Taehyun'un eli Beomgyu'nun belini sardığında kafasını her zamanki gibi Beomgyu'nun boyun girintisine sokmuş ve önceden bırakmış olduğu lekenin üzerine dudaklarıyla baskı yapmıştı. Bu Beomgyu'nun canını acıtsa da bir yandan da heyecanlanmasına neden oluyordu.
"Taehyun ben buraya uyumaya geldim, seninle sevişmeye değil." dediğinde Taehyun gülmüştü.

"Düşünsene, yıllardır peşinde olduğun kişiyle aynı yatakta yatıyorsun, bütün vücudu sana temas ediyor ve onu o kadar çok arzuluyorsun ki her hareketi onu tekrardan sana bağlıyor. Şimdi söyle Beomgyu, sen benim yanımdayken nasıl sakin kalabilirim?" dediğinde aynı yeri dudaklarının arasına alarak ıslatmıştı. Beomgyu kendini sıktığı için elleri bir anlığına sızlamış ve bu da acısının artmasına neden olmuştu.
Ağzından kaçan ufak bir inleme sonucu Beomgyu gözlerini kapatmış ve içinden kendine lanetler okumuştu.

Taehyun'un hareketleri hızlanırken Beomgyu boynunun daha da moraracağından emindi. Şuanda kendini Taehyun'a teslim etmekten başka bir çaresi yoktu. Uyuyan yılanı uyandırmuştı bir kere, kaçarı yoktu. "
"Taehyun, canımı acıtıyorsun.." dediğinde Taehyun'un eli Beomgyu'nun belini sıkmış ve malûm yerlerin de birbirlerine çarpmasına neden olmuştu. Beomgyu içinden pişman olduğunu dile getirirken, lanet olası Taehyun'un hareketleri yüzünden kendini kaybetmek üzereydi.

Taehyun, Beomgyu'nun boynuyla ilgilenirken arada bir de Beomgyu'yla konuşmayı ihmal etmiyordu. "Tadın o kadar güzel ki..her dokunduğumda daha da güzel bir tat alıyorum. Ne yapıyorsun bana bilmiyorum ama bu..bu çok hoşuma gidiyor." demiş ve bu sefer de lekenin üzerine diliyle uzun bir süre baskı yapmıştı. Beomgyu boynundaki acıyı aynı anda zevkle birlikte hissettiğinde nefret etmişti kendinden. Taehyun onun zayıf noktasını biliyordu ve bu onu daha da çıkmaza sokuyordu.

"Uyumak istiyorum Taehyun, sabah ne yapıyorsan yaparsın."
Ağzından kaçırdığı sözle beraber Beomgyu içinden 'Şimdi naneyi yemedin mi sen Beomgyu?' demiş ve yutkunmuştu. Aşırı kışkırtıcı bir söz kullanması ve Taehyun'un bunu asla unutmayacak olması Beomgyu için çok kötü bir şeydi. Taehyun, kafasını Beomgyu'nun boynundan biraz uzaklaştırdığında sormuştu. "Eğer sözünde durmazsan çok daha acı şeyler hissedebilirsin içinde Choi Beomgyu. Ona göre." demiş ve kendini Beomgyu'dan bir tık uzaklaştırmıştı. Beomgyu birkaç saniye de olsa nefeslenmiş ve kendine gelmişti. Dediği her kelimeye küfür ederken Taehyun konuşmuştu.

"İyi geceler güzelim."

"Sana da iyi geceler."

.....

İlk defa bunları yazarken yerin dibine girmeyeceğim sanırım.

°Unknown But Taegyu°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin