- - ┈┈∘┈˃̶༒˂̶┈∘┈┈ - -
Taehyung yarım saatin ardından söylediği tüm alay dolu sözleri yutmak zorunda kalmıştı. Çünkü şuan önünde duran makarna tabağı öylesine şahane bir lezette sahipti ki kelimleri kifayetsiz kalmıştı.
Çatalını hevesli hevesli tekrar batırırken omeganın kendisine bir galibiyet kazanmış edasıyla çapkın bir gülüş attığından habersizdi. Jeongguk başını tekrar tabağına indirdiği sırada karşıdan bir boğaz temizleme sesi işitti.
Gözleri tekrar deltaya değdiğinde bu sefer bakışları karşılık bulmuştu. Biraz -tabii biraz olduğu tartışılabilir- kaba olan komutanın kendisine söyleyeceği şeyi beklerken devam etmesi için şarabından bir yudum alırken kaşlarını kaldırıp indirmişti.
"Alay ettiğim için özür dilerim. Ellerine sağlık gerçekten çok güzel olmuş."
Jeongguk esasında hiç alınmamıştı ancak deltanın burnunu biraz yere sürtmek onu eğlendirmişti. Kocası gelene kadar bu adamla vakit geçirmek, onunla şımarık bir oğlan edasıyla oynamak eğlenceli olacaktı.
Tabii hesaba katmadığı şey bu koca adamın da en az kendisinki kadar kıvrak bir zekaya, sivri bir dile ve oyuncu bir tavıra sahip oluşuydu.
"Afiyet olsun delta Komutan Beyciğim, önemli değil."
Delta başını hafifçe sallayıp başını tekrar önüne eğmiş ve yemeğe gömülmüştü. Jeongguk kendisine az yemek koyduğu tabağı bitirip ayaklandığı sırada delta da kendi tabağını bitirmek üzereydi.
Christian'dan edindiği bir alışkanlık varsa o da fazla yemek yapmaktı. İki kişilik bir aile olsalarda en az üç kişilik yemek yapmak durumunda kalıyordu Jeongguk. Yoksa kocası açlıktan ölecek gibi saçma salak konuşup kendisini delirtiyordu. Karşısındaki adamın bir delta olduğu gerçeğine dayanarak yemeği yine fazla yapmıştı.
Kendi tabağını sudan geçirip eğilip makineye koyduktan sonra direkt arkasını dönmüş deltaya elini uzatmıştı. Bu sırada bakışlarını boş tabaktan yukarıya çıkardığında Taehyung'un kendisini izlediğini fark etmişti.
"Neden öyle bakıyorsun? Fazla yemek yapmaya alışığım Christian'dan, tabağı ver de yemek koyayım."
Bu sırada Taehyung'un içinde kopan yangından sadece kendisi haberdardı tabii. Kurdunun sakinliğini bozup deli gibi oradan oraya koşturduğunu ve omeganın kendisini için yemek yapmış olmasından mütevellit sevinç içinde oluşunu bir tek Taehyung biliyordu.
Mantık çerçevesinden bakıldığında; gayet hoş bir adam olan Jeongguk sadece kibar ve misafirperver bir tavır içerisindeydi ve karşısında ki adamın, kocası yerine komutanlık görevi yapan bir adam oluşundan başka vasfı yoktu.
Ancak işin bir öbür boyutu vardı. Öyle ki; Taehyung gibi güçlü ve nadir bir delta -ki hâlen bekar oluşu gerçekten garip bir detay- mühürlü bir adama karşı bir şey hissetmemesi gerektiğini iyi biliyordu. Tabii bu kadar kısa sürede bir şey hissetmemişti de. Ancak içinde var olan zelzeleden farksız bir biçimde kendisini mahveden kurdu için aynısını söyleyemezdi Taehyung.
Zira kurdu omegayı gördüğü andan itibaren kulakları dik tutmuş ve dikkat kesilmişti. Başını yana eğiyor ve çehresine hayran hayran bakıyordu Taehyung'un keskin bakışlarının aksine. Adam ilk kez kurdunun kontrolünü bu kadar kaybediyordu.
İçinde bulunduğu bu ev, buram buram alfa kokarken ve karşısındaki omeganın feromonları sadece o alfa için misler gibi kokarken, deltanın kurdu çaresizdi fakat bir o kadar geri adım atmayacağından emindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fade into you :: taegguk
FanfictionJeongguk, komutan eşini göreve yolcu etmek için gittiği karargâhta kocası yerine göreve gelen Komutan Kim Taehyung'u evinde misafir etmek durumunda kalır. delta kim & omega jeon