bana bak jeon.

1.2K 143 144
                                    

- - ┈┈∘┈˃̶༒˂̶┈∘┈┈ - -

Yağmur bulutlarının örtülediği gri havayla birlikte kırmızı araba her zaman ki yerine park etmişti. Yan koltuktaki ufak çantasını aldıktan sonra arabadan inmiş ve güvenlikten geçip büyük binaya yürümüştü. Hiç kimseye görünmek gibi bir niyeti yoktu, tek isteği işlerini halledip evine geri dönmekti.

Evde artık huzur bulduğu pek söylenmese de, bu bina sınırları içerisinde duyduklarının aksine, canını sıkacak şeyleri oradayken görmezden gelebiliyordu. Bu görmezden gelme durumunu bir süre sonra devam ettiremeyeceğini bilmiyor oluşu şuan için onu rahat ettiriyordu.

Binaya girer girmez birkaç bakışın üzerinde gezdiğini hissetmişti. Makyajsız suratı, özenmeden üzerine geçirdiği bol kotu ve dar bluzuyla oldukça sıradan ve suratsız göründüğüne emindi.

Onların bakışlarına karşılık vermeden aşağı kata inerken onların bu duruma onun hatasıymış gibi bakacaklarını sezmişti. Burada ihanete uğrayan taraf kendisiyken, buna sebep olanın da kendisini olduğunu söyleceklerdi.

Jeongguk bundan öylesine emindi ki bu konuyu karargâha ve kasabaya duyurmadan en sessiz şekilde halletmeye yemin etmişti. Gürültülü bir boşanma Dean'ların da hoşuna gitmezdi. Hâlen onları düşünüyor olmak canını sıkmıştı ancak gerçekler gün gibi ortadaydı.

"Demek sonunda gelebildin, Doktor."

Dalgın adımlarla minik ofisinin kapı kilidini açarken karanlıktan duyduğu kalın sesle daldığı düşüncelerden sıçrayarak sıyrılmıştı. Silik bir gölge kadar kesik bir görüşe sahip olsa da sesinden tanıdığı adama doğru yürümeye başladı.

Karanlıkta kalan uzun ahşap paletlerin olduğu yer artık daha da belirginleşirken deltanın orada yayılarak uzandığını anlamıştı.

"Beni beklediğini bilmiyordum Komutan."

Oyuncu bir tavırla konuştuktan sonra onun dizlerinin dibinde duraklamış ve yukarıdan bir bakış atmıştı adama. Aynı şekilde uzanan adam da yukarıdan kendisini süzen adama ve kendisine sunduğu güzel manzaraya bakıyordu.

Arkasına aldığı ışıkla birlikte bütün vücudu gölgeli bir şekilde karşısındaydı. Giydiği dar bluzdan ince beli belli oluyor, düşük bel pantolonu mümkünmüş gibi biraz daha aşağı kaymış vaziyette duruyordu.

"Hmm, seni bekliyordum. Beklediğimi söylediğimi hatırlıyorum aslında."

Jeongguk hatırlamış gibi bir mırıltı çıkartmış ve beklemeden adamın yanına bırakmıştı kendini. Adam dirselerinden destek alarak duvar tarafına uzanmışken omega boş kalan yere sırt üstü uzanmıştı.

"Burası çok sertmiş. Ofiste sedye için yedek bir sünger vardı, onu serelim."

Jeongguk kalkacak gibi olduğunda deltanı eli omeganın eline tutunmuş ve durdurmuştu onu.

"Kal biraz daha, gideceğim zaten birazdan."

Jeongguk deltaya bakarken boşlukta kalan bacaklarını bağdaş yapacağı sırada Taehyung doğrulup dikleşerek duvara yaslanmış, omega için geniş bir alan açmıştı.

"Gel, uzan böyle."

Dizini patpatlamış ve büyük bir beklentiyle, kendisine bakan omegaya bakmıştı. Jeongguk tereddüt etse de dün gece edinmiş olduğu bu dostluğu görmezden gelmek istemedi.

Zira sığınacağı kimsesi yokken kendisine dostluk eden bu adamın yaptığı incelik onu için çok özeldi. Samimiyetsiz sözlerle geçiştirmek yerine, kendi hayat hikayesini sunmuştu Taehyung ona. Daha anlatacak çok şeyi olsa bile bir girizgâh yapmış olması bile bir incelikti.

fade into you :: taeggukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin