artık seninim, dokun bana.

997 120 90
                                    

- - ┈┈∘┈˃̶༒˂̶┈∘┈┈ - -

Dört adam, akşamın titreten soğuk havasında sokak lambasının aydınlattığı ancak nispeten karanlık olan küçük bahçe boyu yürüyüp verandaya ulaşan merdivenleri çıkmış, Jeongguk el yordamıyla karanlıkta anahtarıyla kapıyı zar zor açtıktan sonra hep birlikte içeriye geçmişlerdi.

"Gerçekten, gelmeseydiniz içime dert olurdu."

Markette geçirdikleri neredeyse bir saatin ardından aldıklarını ödeyip arabalarının bulunduğu, ilk karşılaştıkları yere geldiklerinde önce poşetleri arabalara yerleştirmekle uğraşmış, ardından Jeongguk'un ısrarları ve Taehyung'un da ona katılmasıyla birlikte nişanlı çift kendi arabalarına binip kırmızı arabayı takip ederek Jeongguk'un evine gelmişlerdi.

"Konuşacak çok şey var, tek akşama sığacağını sanmıyorum." demişti Jimin içeri girdiğinde üzerindeki ceketi çıkartıp asarken.

"Emin ol istesek on dakikaya bile sığdırırız."

Jeongguk kendi söylediğine gülerken onlara kendi evleriymiş gibi rahat etmelerini tembihlemiş, her zaman yaptığı bir şeymiş gibi Taehyung'un ceketini omuzlarından alıp kendi ceketiyle birlikte odaya bırakmak için yukarı çıkmıştı. Şimdi üzerinde beyaz bir tişört, altında ise koyu lacivert bol paça bir pantolon vardı.

Bu sırada diğerleri salondaki koltuklara kurulmuş oradan buradan konuşmaya çoktan başlamışlardı. Jeongguk salonla birleşik olan mutfağına adımlarken Jimin onu gördüğü gibi ayaklanmış ve yanındakilere bir şey söylemeden mutfağa, arkadaşına yardım için gitmişti.

"Yardım lazım mı?"

İki basamaklı merdiveni çıkıp mutfak kısmına geçtiğinde fark ettiği detayla ağzı beş karış açılmıştı. Jeongguk lisede bile hayali olan dövme yaptırma konusunda gördüğü üzere büyük bir ilerleme kaydetmişti.

Zira bir kolu omzuna dek -ki omzunu kapatan beyaz tişörtünden bile desenler belli oluyordu- renkli dövmeler ile kaplıydı.

"Kahve ve birkaç atıştırmalık ayarlayacağım, yine de bir el atsan fena olmaz."

Ona bakmadan raftan dört farklı desende kupa çıkartırken konuşmuştu. Bu sırada beklemediği için koluna değen el ile ürkmüştü istemsizce. Dönüp koluna bakan arkadaşını gördüğünde gülümsemişti.

"Yakışmış mı?"

Jeongguk kahve kavanozuna uzanırken sormuştu. Kupalara kahve koyarken ısıtıcıya koyduğu suyun ısınmasını bekliyordu.

"Çok yakışmış, bir dövme yaptırmak istediğini söylemiştin zamanında ama tüm kolunu kaplatacağından bahsetmemiştin hiç."

Jeongguk onun söylediğine gülerken Jimin de ona katılmıştı. Ardından içinde bulunduğu mutfağa, ardından salon kısmına, salon ve mutfağın arasında kalan masaya, yaslandığı yerden sağında kalan merdivenlere şöyle bir göz gezdirmişti tezgaha belini yaslarken.

Jeongguk'un evi gerçekten güzeldi. Aşırı büyük değildi ancak arkadaşı bu evi öyle sade döşemişti ki geniş ve ferah, aynı zamanda samimi duruyordu her bir alan.

Ardından gözleri bu alandan ayrılıp hissetmiş gibi önünde bulunan salondaki alfasının üzerinde duraklamıştı, o da kendisine bakıyordu. Ona sessiz bir öpücük attığında Yoongi'nin başını öne eğip sırıtırken başını iki yana sallayışını tıpkı onun gibi sırıtarak izlemişti.

Yoongi başını kaldırıp Taehyung ile yeni bir konudan bahsetmeye başladığında Jimin'in de gözleri nişanlısının kuzenine kaymış, hatırladığı şey ile aniden şimdi tabaklara kurabiye koymakla uğraşan Jeongguk'a dönmüştü.

fade into you :: taeggukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin