yüzleşmeye hazır olana dek.

1.3K 144 23
                                    

- - ┈┈∘┈˃̶༒˂̶┈∘┈┈ - -

Eline aldığı şarap şişesi ve kadehlerle birlikte dış kapıdan çıkmıştı. Her zaman olduğu gibi, diğeri ise oturmuş onun gelişini, bardakları masaya koyuşunu, masaya gelişigüzel oturuşunu, yani kısaca her hareketini sessiz sedasız izlemişti.

Verandaya konulmuş küçük bir masa ve iki yanına koyulmuş sandalyelere yerleşmişlerdi şimdi. Masanın üzerinde omeganın evin içinde zar zor arayıp bulduğu büyükçe bir mum, tüm masayı ve ikilinin çehrelerini aydınlatıyordu.

"Al bakalım." Jeongguk elindeki kadehi zarif elleriyle deltaya uzattığında elleri birbirine sürtse dahi bir tepki vermemiş, onun için fark edilmeyen alelade bir detaymış gibi kendi kadehine sarmıştı ellerini.

Sessiz geçen birkaç dakikadan ve yudumlanan şarapların ardından Jeongguk tüm akşam gözlerini terk etmeyen ve etmeyecek olan bir hüzün ile birlikte deltaya bakmıştı.

Diğerinin kendisine bakması için bir çaba sarf etmesi gerekmemişti, zira adam zaten dakikalardır kendisine bakıyordu. Bundan sebep pek uzatmadan söze girdi.

"Taehyung.." Kısa bir duraksama yaşamıştı cesaret toplar gibi. "Sana bir şeyler anlatsam beni dinler misin?"

Adam ise hiç beklemeden hafifçe başını aşağı yukarı sallarken gözlerini bu onayı destekler gibi yumup geri aralamıştı.

Jeongguk ise aldığı onaya binayen teşekkür mahiyetinde aynı karşısındaki adam gibi gözlerini birkaç saniye kapatmış ve geri açmıştı.

İçinden ne geliyorsa, planlamadan, süslü cümleler kurmaya çalışmadan, o an ne söylemek istiyorsa, nasıl söylemek istiyorsa, yanlış olsun olmasın her şeyi konuşacaktı.

Şayet bu gece konuşmaz ve içini dökmezse bir daha asla bu konu hakkında konuşmaya cesaret edemeyeceğini biliyordu.

"Christian'ı pek tanıma fırsatın olmadı, biliyorum. Fakat bu birkaç günlük sürede az çok fikir edinmişsindir onunla ilgili."

Derince iç çekmişti. Nefesi ciğerlerine buyur ederken içi titremişti ve bu dışarıdan da belli olmuştu.

"Üç yıldan biraz az zamandır tanıyorum onu, tabii çocukluktan birbirimizi biliyorduk ama bilirsin, birbirimizle başka türlü ilgilenmemiz vesaire bu üç yıla dayanıyor."

Ardından kaşları çatılmış ve uzaklara dalmış bakışlarını adama çevirmiş, elini ise hızlıca sallamış ve ardından alayla gülmüştü.

"Ben onun kişiliğine hayran kaldığım için sevgili olmuştum onunla, çok düzgün biriydi ve tek bir yanlışını bile görmemiştim bu zamana kadar. Zaten olayların evlilik raddesine geleceğini ikimizde bilmiyorduk.
İkimizde bunun takılmalık bir ilişki olduğunu sanıyorduk eminim ki, yani en azından ben öyle düşünüyordum."

Ardından kadehinden bir yudum almış ve karşısındaki adama kaçamak bir bakış atmıştı kontrol amaçlı. Şüphe etmesi dahi hataydı esasında, çünkü delta kendisini pür dikkat dinliyordu.

"Ama biz bu takılma olayından kendimizi sıyıramamıştık. Bir, bilemedin bir buçuk yıl sürdü bu durum, tabii takılmaktan ziyade biz de biraz ciddileşiyorduk yavaş yavaş. Daha sonra kaçınılmaz bir şekilde aileler öğrendi. Kulağına çalınmıştır illaki, Dean'lar ve Jeon'lar bu kasabanın iki köklü ailesidir. Biz şimdi sebebini çok detaylı bilmesek bile, geçmişten gelen bir kıvılcım vardı iki ailenin arasında.

Daha sonra Christian'ın babası, oğlunun adı çıkmasın diye işi ciddiye bindirmek istedi. Biz 'oğlun bizim oğlumuzla gönül eğlendirdi, umutlar verdi sonra da bırakıp gitti' demeyelim diye. Bu evliliğin iki aile arasındaki anlamsız husumeti bitireceğine inanmıştık çaresizce. İki aile arasında asla bir çatışma olmamıştı uzun yıllardır, dedelerimizin babasına falan dayanıyordu bu olaylar."

fade into you :: taeggukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin