- - ┈┈∘┈˃̶༒˂̶┈∘┈┈ - -
Sabah saatlerinin serin ve iç titreten cinsten olan havası hâlen varlığını sürdürürken Jeongguk'a ait olan eski model kırmızı araba karargâhın önünde durmuş, elleri kırmızı güller ile süslenmiş olan iki adam büyük binaya girmek üzere bahçede yürümeye başlamışlardı.
Etrafta pek kimse yoktu, giriş katı birkaç askerin konuşmaları ve çalışmaları harici sessizdi. Birkaçı onları selamlarken Jeongguk önde olmak üzere üst kata çıkmış ve Komutan'ın odasına adımlamışlardı.
Jeongguk kapıyı çalıp içeri girdiğinde Taehyung'da arkasından girmiş, kapıyı kapatmış ve Bay Jeon'un onun koltuğunda oturuyor olmasına aldırış etmeden masanın karşısında bulunan tekli koltuğa oturmuştu, ruh eşi de karşısındaydı.
"Hoşgeldiniz."
Jeongguk her zaman neşeli ve ciddiyetten uzak bir biçimde yaklaştığı babasına bugün o cıvıl cıvıl hallerini göstermekte çekingendi. Bay Jeon ise bu durumu fark edemeyecek kadar zihnen meşguldü.
"Günaydın babacığım."
Yaşlı olan adamın bu ciddi hali odaya ilk girdiklerinde fark edilse de varlığını sürdürdüğünden olsa gerek Taehyung ve Jeongguk göz göze gelmişti. Onlar durumu çözmeye çalışırken Bay Jeon onların birbirlerine baktıklarını görmüş ve söze girmeye karar vermişti.
Elinde tuttuğu açık kahve kağıt boyutundaki zarfları ikisine uzatırken bakışları onlardan bir an olsun ayrılmıyordu. İkisi de tek söz dahi etmeden isteneni yapıp zarfları açmaya başlamışlardı. Jeongguk zarfı önündeki ufak sehpaya koyarken elinde tuttuğu kağıdı okumaya başlayacaktı ki gördüğü başlıkla duraksamıştı bir süre.
Zira elinde tuttuğu kağıt anlaşmalı boşanma kağıdıydı. Birkaç sayfadan oluşan kağıdı okuyup sıkıntılı bir madde olup olmadığına bakarken ne düşünmesi gerektiğini bilmiyordu ancak hissettiği şey üzüntü ve benzeri şeyler değildi.
Uzun süredir yapması gerektiği bir şeyi yapmamış, o şey büyüyerek ağırlığı ile onu altında günden güne eziyorken gün gelip çatmıştı artık; o altında ezildiği ağır yük yok oluyor ve yok olduğu her an içini huzurla dolduruyordu.
Jeongguk kafasını kaldırıp Taehyung'a baktığında onun kendisini izliyor olduğunu görmüştü. Sahi, onun elinde tuttuğu kağıtlar da neyin nesiydi? Jeongguk ufak bir mimikle elinde tuttuğu şeyin ne olduğunu sorarken Taehyung ona yarım ağız bir gülmüş Bay Jeon'un kendilerini izliyor olduğunu umursamadan elindeki kağıdı ona uzatmıştı.
Jeongguk ondan aldığı belgeyi farkında olmadan yüzüne yerleşen o tebessümle incelemişti. Belge imzalandığı taktirde Taehyung'un kasabanın tek Komutan'ı olacağını açıklıyordu, babası emekli oluyordu. Jeongguk başını kaldırıp Taehyung'a baktığında o da elini uzatıp kendi kağıdını vermesini istemişti.
Taehyung onun kağıdını eline ciddiyetle aldığında incelemeden önce kaşları çatılmış, başlığı gördükten sonra tepkisini ölçmek ister gibi yeniden başını kaldırmış ve ruh eşine bakmıştı. Karşılaştığı manzara ise o güzel tebessümü ile kendisine bakan Jeongguk'du.
Taehyung kağıdı pek fazla incelemeden geri ona uzatmıştı. Kendi kağıdını da geri aldığında ikili yeniden göz göze gelmişti. Jeongguk güven veren gülüşüyle kendisini rahatlatıyordu sanki.
Etrafta birileri varken dahi onu hissedebildiğini yeni yeni fark ediyordu ve bu duygu paha biçilemeyecek kadar güzeldi. Onun kurdunun heyecanla kuyruk sallayışını hissediyor ve kendini zar zor zapt ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fade into you :: taegguk
FanfictionJeongguk, komutan eşini göreve yolcu etmek için gittiği karargâhta kocası yerine göreve gelen Komutan Kim Taehyung'u evinde misafir etmek durumunda kalır. delta kim & omega jeon