ıslanamayan baklalar ve yayılan dedikodular.

1K 122 130
                                    

- - ┈┈∘┈˃̶༒˂̶┈∘┈┈ - -

"Jeongguk arabanı satmana izin veremem. Bu çok fazla."

Girdiklerini ikinci dükkanda bile şansını denerken onu vazgeçirme çabaları yavaş yavaş yok oluyordu Taehyung'un. Roy ve Nicole'ün yanından el sıkışarak ayrılırken ve evdeki kısacık işlerini hallederken dahi çabalamaya devam etmişti Komutan.

Ancak nafile idi.

O Kırmızı Araba; değerliydi, kıymetliydi ve çok fazla anısı vardı işte. Jeongguk bunu yapmamalıydı.

"Taehyung, Roy amcayla el sıkıştım sözümden dönemem artık." Onun yüzüne bakmadan elindeki kazağın bedenine göz atarken konuşmuştu Jeongguk.

"Evet dönebilirsin sözünden. Bahane bulma bana."

Taehyung omegası tarafından eline tutuşturulan kazağı itiraz etmeden diğerleri gibi elinde tutarken huysuz huysuz mırıldanıyordu halen. Bu sırada kendilerine dönen gözlerden haberdar değildi Jeongguk'un aksine.

Jeongguk kendilerini izleyen kasabalı tanıdıklara selam vermeden kabinlere doğru yürürken Taehyung sessiz kalarak arkasından yürüyerek onu takip etmişti.

Beklemediği şey Jeongguk'un ikisini bir aynı kabinin içine çekmesi ve kapıyı kapatarak kilitlemesiydi.

Taehyung ellerindekileri kabinin içindeki pufa koyacakken Jeongguk onu durdurmuş, Taehyung'u omuzlarından ittirerek o pufa oturturken ellerindeki kıyafetleri alıp askıya asmıştı tek tek.

Ardından ise kendisini izleyen deltanın aralanan bacaklarının arasına girerken Taehyung'un dudaklarına yapışmıştı hızla. Taehyung gerçekten Jeongguk her ne kadar haklı sebepler sıralıyor olsa da susmak bilmiyordu ve Jeongguk hevesle deltasına kıyafet seçerken onun huysuzluk etmesini kesinlikle istemiyordu.

Onu susturmanın en mantıklı yolunun bu olduğuna karar vermişti; onu öperek susturmak. İnkar edilemez bir gerçekti ki bu yol kendisinin de işine geliyordu.

Taehyung'un elleri Jeongguk'un arka bacaklarına tutunurken boynu ağrıyacak biçimde yukarı uzanıyordu bugün kaçıncı kez öptüğünü bilmediği dudakları emmek için.

Ağrı kesinlikle önemli değildi, hissetmiyordu bile ki hissetse bile umrunda olmazdı; sonuç olarak dudakları deli olduğu dudakları yiyor muydu?

Evet.

Gerisi önemli değildi.

Jeongguk dilini arsızca deltasının diliyle buluştururken bacaklarından kalçalarına çıkan ellerle birlikte inler gibi mırıldanmıştı kendini tutamayarak.

Taehyung'un ona zar zor ulaştığını fark ettiğinde dudaklarını ister istemez ayırmış, dayanamayarak yeniden uzanıp kısa bir öpücük daha çaldıktan sonra ellerini Taehyung'un ensesinden ve saçlarından çekip yanaklarına yaslamıştı.

"Ama o araba senin için önemli."

Konuşmasına fırsat kalmadan Taehyung yeniden lafa girmişti sanki Jeongguk'un ona söyleyeceği şeyleri önceden tahmin eder gibi. Gözlerini kapatıp sıkıntılı bir nefes verir gibi konuştuğunda cümlesi ağızından bir mırıltı gibi çıkmıştı.

"Sen daha önemlisin."

Hiç gecikmeden aldığı cevapla gözlerini aniden açtığında Jeongguk'un gözlerindeki şaşkınlığı görmüştü. Bakışlarında ne vardı bilmiyordu ancak sormamıştı bu anı bozmamak için. Jeongguk'un söylediklerinin keyfini çıkartmak istiyordu.

Sen daha önemlisin.

Yeminler olsun ki Taehyung şu cümleyi aşık olduğu adamın ağızından duymanın verdiği uyuşukluğa, sarhoşluk hissine ve hatta karnındaki kasılmalarına bile deli olmuştu.

fade into you :: taeggukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin