- - ┈┈∘┈˃̶༒˂̶┈∘┈┈ - -
Jeongguk gözünü yatak odasında açtığında uzun süredir bu kadar deliksiz ve rahat uyuduğunu pek hatırlamıyor gibiydi. İçi huzur doluydu sanki. Ne kadar uyuduğunu, akşamdan kalma bölük pörçük anılarına rağmen bu odaya nasıl geldiğini hatırlayamıyordu.
Dün akşam sarhoş olmadığına emin olsa da kendini uykunun kollarına aniden bıraktığını hissediyordu. Yalnız uyanmıştı. Ancak dün Taehyung'un evine geldiğini ve beraber konuştuklarını çok net hatırlıyordu.
Tabii içten içe onun gece burada kalmasını, yanında uyuyor olmasını beklemek bir an için garip gelmişti. Bu gariplik kısa sürmüştü zira Jeongguk elini saçlarına daldırmak için kaldırdığında fark ettiği şeyle tıpkı dün akşam olduğu gibi kalakalmış ve kısa süreli bir şoka girmişti.
Parmakları yeşil sarmaşıkların arasından zarifçe kendisini belli eden kırmızı güllerle süslenmişti. Alfa'ya olan bağlılığı dün akşam tamamen yitip gitmiş ve ondan kendisine kalan mühür de dün gece kendisini terk etmişti tıpkı Alfa gibi. Şimdi ise elinde bir başkasına ait o izi taşıyordu.
Kim Taehyung onun ruh eşiydi.
Bu terk ediş kendisine bambaşka bir sayfa açmıştı. Zira Jeongguk çocukluğundan beri severek büyüttüğü o gülleri kocasına ithaf etmiş olmasına rağmen bu güller asıl sahibini bulmuş ve kendilerini Kim Taehyung'a adamışlardı.
Jeongguk yatağında oturur vaziyetini bozmadan arkasına yaslanmış ve bir süre daha elini incelemişti. Bu işaret kabaca çizilmiş bir dövmeye benzemiyordu hiç, yeşil sarmaşık çizgileri incecikti ve sarmaşığın o kötü olarak anılan görüntüsünden fazlasıyla daha güzeldi.
Aynı şekilde iki parmağına da sarılmış bu yeşillerin arasından görünen ve yeşil çizgi gibi ince bir hat şeklinde olan kırmızı güller de fazlasıyla güzeldi.
Ruh eşini bulmak kesinlikle garip bir duyguydu. Üstelik bu kesinlikle beklemediği bir kişiyken durum daha da garipti. Taehyung'la aralarında inkar edilemez bir çekim verdi, bunu o da kabul ediyordu. Üstelik Taehyung dün kendisine alenen duygularını itiraf etmiş ve kendisiyle ciddi düşündüğünü söylemişti.
Fakat yine de olayların bu kadar çabuk ve beklenmedik şekilde hızlı ilerleyişi biraz endişelendiriciydi. Daha birkaç gün önce ihanete uğradığını öğrenmesi, ilişkisindeki üçüncü kişiyle yüzleşmesi ve hemen ardına eşinin görevden döner dönmez Jeongguk'un hem kendisini hem de onu beraberinde hastanelik etmesi, eve döndüklerinde kavga etmeleri ve Christian'ın evi terk etmesi..
Bütün bu olayların üst üste yaşanmasının yanında; Taehyung tüm bunlar olurken kendisini hiç bırakmamıştı. Her anında sessiz kalsa bile yanındaydı ve bu kesinlikle Jeongguk'un minnettar olduğu bir şeydi.
Üstelik dün akşam yanına gelmiş ve onunla güzel güzel konuşmuştu. Elindeki yarayı sarmış ve aşkını itiraf etmiş, kendisini hayatının bir parçası olarak görmek istediğini kesin bir dille ifade etmişti. Tüm bunların üstüne elleri sadece ikisine ait olan bir iz ile süslenmişti.
Jeongguk tüm bunları düşünürken içeriden duyduğu bir sesle ne ara yüzüne yerleştiğini kestiremediği gülüşünü kaybetmiş ve yataktan kalkarak odadan çıkmıştı.
Koridoru geçip odadan çıkacaktı ki fark ettiği şeyle geri geri adımlayıp tuvaletin hemen karşısında kalan, Komutan'ın odası olan o odaya bakması gerektiğini hissetmişti.
Kapıyı sessiz olmaya çalışarak açtığında koltuğa sırt üstü uzanmış ve bir eli başının altında, diğeri ise öylece karnında duran ve huzurla uyuyan bir Taehyung'la karşılaşmıştı. Buradaydı, onu bırakıp gitmemişti. Üstelik muhtemelen rahatsız olabileceğini düşünerek bu odada yatmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fade into you :: taegguk
FanficJeongguk, komutan eşini göreve yolcu etmek için gittiği karargâhta kocası yerine göreve gelen Komutan Kim Taehyung'u evinde misafir etmek durumunda kalır. delta kim & omega jeon