fade into you :: taegguk

ateş, su ve onların ahengi.

- - ┈┈∘┈˃̶༒˂̶┈∘┈┈ - -

Omeganın bakışları afallamış bir vaziyette deltanın bakışlarına tutunmuştu. Delta ise, oturduğu andan beri istifini bozmamış kolları bağlı bir şekilde karşısındaki adamı dinlemişken, biraz ipleri eline almak ister gibi girmişti lafa.

"Ne?"

Adamın gözlerinde garip bir durgunluk vardı. Karşısında kendisine bambi gözlerle bakan omeganın aksine öylesine durgun ve sakin bir tavrı vardı ki, diğeri biraz durgunlaşması gerektiğini, kendini sarhoşluğun kollarına çabucak bırakmaması gerektiğini anlamıştı.

"Beni duydun Doktor. Gideceğimi söylemedim hiçbir zaman. Ayrıca.."

Ardından oturduğu yerde dikleşmiş ve masaya yaslanmıştı. Kolları ise masaya boylu boyunca uzanmış ve masada birleşmişti. "Ayrıca ben burada olduğum sürece bağımlı bir doktor olmana engel olacağımdan emin olabilirsin."

Kaşları oyuncu bir tavırla havalanmış ve ardından devam etmişti. "Askerlerimle kafası yerinde bir doktorun ilgilenmesini yeğlerim."

Jeongguk ise akşamın ilk sahici kıkırtısıyla tebessüm etmişti duyduğu cümleyle. "Tabii ya, işini severek yapan bir Komutan olarak önceliğiniz askerleriniz olmalı."

Oyuncu bir tavırla konuştuktan sonra adamla göz temasını kesmeden kısık bakışlarla bakmıştı karşısındaki deltaya.
"Tabii ki, askerlerim benim tek önceliğimdir, gerisi pek mühim değil."

Göğsünü kabarta kabarta konuşmuştu Taehyung. Diğeri ise adamın bu mesleği seçme hikayesini, çocukluğunu, hayatını hepten merak etmeye başlamıştı. "Sahi komutan, nasıl bu konuma geldin? Biraz da sen anlatsan hiç fena olmaz."

Böylece sıra deltaya gelmişti.

Önce derin bir nefes almış, ardından siyah kargo pantolonun baldır kısmına elini atıp sigara paketini çıkartmıştı. İçinden bir dal çıkartıp dudaklarına tutuşturmuştu. Ardından paketten çakmağı çıkartacağı sırada karşısında oturan omeganın zarif eli kendisine uzanmıştı.

Pek istemese de direkt olarak paketi, içindeki çakmakla beraber uzatmış bulunuyordu artık. Jeongguk aldığı dalı dudaklarına götürmüş ve ardından deltaya bakmış, dudakları arasındaki sigarayla birlikte konuşmuştu.

"Sende ucuz tütün içen bi tip vardı, şaşırttın beni."

Ardından göz temasını kesip paketin içinden aldığı çakmakla sigarayı tutuşturmuştu. "Yaparım öyle şaşırtmacalar, alışırsın."

Paket içindeki çakmakla beraber masaya bırakılmıştı Jeongguk tarafından. Ardından omega ağzındaki sigaradan bir duman çekip eline aldığı dalı karşısında oturan adama uzatmıştı kendi sigarasını yakması için.

"Alışalım bakalım."

Delta sigarasınının ucunu omeganın turuncu bir ışıltıyla usul usul yanan sigarasının ucuna değdirerek yakmıştı.

Bu sırada ikili göz göze gelmişti. Omeganın burnundan çıkan duman ise ikili arasına bir perde misali örtülmüş, aheste aheste kıvrılarak yok olmuştu.

Delta elindeki sigarayı dudaklarına değdirip derin bir nefes çekerken kaybolan ince duman perdesine bir yenisi ekleniyordu.

Omeganın dudaklarına değen sigara sakin sakin yanıyordu, 'ben olsam şimdiye tutuşmuştum' diye düşündü delta.

Bu düşünceleri karşısındaki adamın bilmiyor oluşunu onu rahatlatıyor gibiydi. Fakat bir yandan da bilmiyor oluşu göğsünün sıkışmasına sebebiyet veriyordu. Yavaş yavaş uyuşuyordu, tabii ciğerine çektiği zehirin ve yudumladığı şarabın da etkisi vardı bu uyuşuklukta.