fade into you :: taegguk

yine yeni yeniden.

- - ┈┈∘┈˃̶༒˂̶┈∘┈┈ - -

Jeongguk, tüm haftanın yorgunluğunu, yeni evlerindeki ilk banyosundan çıktığında yüzünden silemediği bir tebessümle attığını hissediyordu. Yatak odasına doğru adımladığında girdiği odada etrafı sadece Taehyung'un kokusu dolduruyor ve onun tarafındaki sarı loş ışık aydınlatıyordu.

O odaya girdiğinde ruh eşinin üzerinde olan bakışlarını hissetmiş, ona dönerken elindeki havluyla saçlarını kurutmaya başlamıştı. Yatağın kapıya yakın olan tarafına, kendisine ait boş olan tarafına geldiğinde Taehyung ile göz göze gelmişti.

Taehyung'a göre Omega'sı, sıcak sudan kızarmış yanakları ve ıslak şekilde alnını kapatarak dökülen uzun saçlarıyla ve üzerindeki beyaz bornoz ile çok güzel gözüküyordu. Her zaman güzeldi güzelliği.

Uzun bornozu hafif aşağıdan tutup bir bacağını görünür hâle getirip hemen ardından bacağını yatağın üzerine yaslarken ve bir yandan da yeni yataklarının başlığından destek alıp Taehyung'a doğru eğilirken, ruh eşine nasıl güzel bir görüntü sağladığından habersizdi.

Jeongguk yakışıklılığının ve aynı zamanda güzelliğinin tamamıyla farkında olan ve bunu kullanmaktan zerre çekinmeyen bir Omega'ydı. Ancak habersiz olduğu şey ruh eşinin güneylerinde kendini belli etmeye başlayan kasılmalardı.

Taehyung ruh eşinin eğildi yolu yukarıya doğru ona uzanarak tamamlamış ve Omega'sının isteğini yerine getirip dudaklarının birleşmesini sağlamıştı. Jeongguk sadece yarım saat uzak kaldığı bu dudaklara karşı duyduğu özlemi gidermek için Taehyung'un dudaklarını ağır ağır öperken Delta'nın da bu özlem konusunda kendisinden bir farkı yoktu.

Sonunda birbirlerinin dudaklarını emmeyi bıraktıklarında Jeongguk geri çekilmiş, Taehyung'un ufak ufak çıkan sakallarını okşamış ve ona içtenlikle gülümsedikten sonra makyaj masasına ilerlemişti.

Üzerindeki bornozla pufa oturmuş, yüzüne bir krem sürmeye başlarken arkasında bir hareketlilik baş göstermişti. Jeongguk aynadan arkasına bakarken Taehyung'la göz göze gelmiş, ruh eşinin yaklaşıp ayna aracılığıyla kendisini izlemeye başlayışına şahit olmuştu.

Delta eğilip onun nemli saçlarını derince koklayarak öpmüş ve ardından duşa gireceğini söyleyerek yatak odalarından çıkmıştı. Jeongguk saçları için kullandığı birkaç ürünü kullanıp onların emilmesini beklerken ve kendisine bir pijama takımı ayarlayıp oturduğu pufun üzerine bırakırken Taehyung'un kendisine nazaran daha kısa süren duşu da bitmişti.

Delta odaya girdiğinde Omega'sının hâlen giyinmediğini görünce ağır adımlarla ona yaklaşmış, ayna aracılığıyla onunla göz göze gelirken odadan çıkmadan önce yaptığı gibi eğilip ıslak tutamları yeniden öpmüştü.

"Duş iyi geldi mi?"

Taehyung bir elini onun omuzuna atıp ağır ağır sıkıp bırakarak masaj yaparken kısa bir onaylama mırıltısı çıkarmıştı kalın sesiyle. Jeongguk sol elini sağ omzunda duran ruh eşinin sağ eline atmış, belli belirsiz onun çiçeklerine de temas etmişti.

Delta, Taehyung'un aksine bir birleşme için deli oluyor, Jeongguk'un fikirlerine saygı duyan tarafını işlevsiz hâle getirmek için büyük çaba sarf ediyordu. Bundan sebepti Jeongguk'un bilinçsizce temas ettiği çiçeklerin Taehyung üzerinde karnından kasıklarına dek fark edilmemesi mümkün dahi olmayan bir sızı bırakması.

Jeongguk kendini bu konuda sınırlamamıştı. Omega, tıpkı ruh eşi olan Delta gibi etrafta koşturup kuyruk sallayarak bir birleşmeyi dört gözle beklese de, Jeongguk bu konuyu açmak istemiyordu. Olayların kendi kendine gelişeceğini düşünüyordu. Spontane olaylara bu ara alışmışken planlı şeyleri sevmez olmuştu. Hem, böyle bir şeyin planı mı olurdu?