7. BÖLÜM- Yıkılan Tabuların Sesi

379 28 138
                                    

09.08.2023

Yeniden merhabalar herkeseee :)) Bu kez cidden çok kısa bir sürede döndüm. Dört gün olmuş son bölümü atalı. Vaktim varken bölümleri hızlıca yazıp atmayı düşünüyorum ki okulum başladığında final haftalarında muhtemelen yazamayacağım :(( 

Neyse ki daha çoook var ve bu sürece girmeden bölümleri seri seri dayayacağım ehehe

Bölüme sebepsizce çok sevdiğim bir şarkıyı bırakıyorumm 

Umut Kaya- Mor Yazma

7. BÖLÜM- Yıkılan Tabuların Sesi

Her saniye birini izlemek, artık bir parçanın onunla birlikte olması anlamına geliyordu. Ilgaz, Mahi'nin öyle bir gölgesi olmuştu ki Mahi ne zaman sendelese Ilgaz ondan önce düşüyordu. Bu ağır yük omuzlarında yıllanmıştı; aylar, mevsimle onunla geçmişti.

Yıllardır ne Mahi onun yüzünü görmüştü ne de evdeki diğer sakinler. Hepsi birbirinden öyle uzaklardı ki Mahi'nin ne kadar yorulabileceğini tahmin etmek zor değildi artık. Günün çoğunu işte geçirdiği ve sosyal hayatının neredeyse olmayışını da katarsa Mahi aslında yaşayan bir ölü gibiydi.

Gecenin geç bir saatinde telefonu çaldı, arayana bakmadan kulağına dayadı.

"Kutsal Bey," Tanıdık sesi işittiği gibi ayaklandı; Mahi'nin evine diktiği adamlardan biriydi. "Mahi Hanım bir taksi çağırdı, takipteyiz. Yine şehir hastanesine gidiyor olabilir, güzergah aynı."

"Tamam sen takipte kal, çıkıyorum."

Üzerine hızla bir şeyler giyip ceketini ve arabanın anahtarını aldığı gibi yola çıktı. Gecenin bir vakti trafik olmadığı için kısa sürede hastaneye yetişti onların hemen peşine. Torpidodan şapkasını çıkardı, ceketinin yakalarını dikleştirdi ve acil bölümüne doğru ilerledi.

Girişin hemen sağından bağırış sesleri yükseldiğinde tanıdık ses duraksamasına sebep olmuştu. "Ateşi otuz dokuzdu diyorum size. Yolda düşmüş olmalı, eve gittiğimizde tekrar aynısı olacak. Öylece ilaç verip yollayamazsınız!"

"Hanımefendi, başına biraz sirkeli bez koyup ılık banyo bile yaptırmamışsınız. Tabi ki ateşi düşmez."

Annesi odasında öylece durmaya devam ederken, diğer odada kızı ateşler içinde yanıyordu ama elini bile sürmemişti ve sonunda kızcağız bu hale gelmişti: Mahi'nin dudakları titredi, çenesi kasıldı düştüğü durumdan ötürü.

"Vasisi misiniz?"

"Evet, ben vasisiyim."

Ilgaz yakından dinlemek üzere birkaç adım ilerledi ve sebilin üzerinden paketli bir plastik bardak alıp kendine su doldurdu. Gözleri bir yandan da Hifa'yı aradı.

"Şimdi bir serum da yazacağız ama eve gittiğinde mutlaka ek olarak ıslak veya sirkeli bezle ateşini düşürmeniz lazım. Annenize söyleyin o anlar zaten."

Mahi elini saçlarının arasına daldırıp sakinleşmeye çalışıyordu. "Az önce sert çıktıysam özür dilerim. Çok stres yaptım da."

"Korkulacak bir şey yok, ilaçlarını ve dediklerimi unutmayın yeterli."

Mahi başıyla onaylayıp boynunu iki yana sallayıp kendine gelmeye çalıştı. Birkaç metre ilerde perdesi çekili hasta yatağının yanına gitti, perdeyi araladığında içeride hasta yatan Hifa gözlerine ilişti Ilgaz'ın. Ardından hemşire serum takmak üzere onların yanına gittiğinde Ilgaz da hemen yandaki hasta yatağının olduğu bölüme ilerledi. Perdeyi çekip kendine siper etti.

Gecenin Bir VaktiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin