Mahi, savcı sandığı babasının aslında kafes dövüşlerinin en iyi organizatörü olduğunu öğrendiğinde on dokuzdu.
Her şeyi bırakıp başka bir hayata başladıkları sırada babası tekrar karşısına çıktığında artık yirmi üç olmuştu.
Bu gelgitli döngüden çıkm...
İyi akşamlaaaar ❤️ Sanırım yaklaşık iki hafta oldu geçen bölümden bu yana. Umarım beğenir ve severek okursunuz. Ben de o sırada ağlaya ağlaya ödev yapıyor olurum gibi jsldeksoslpa
Bölümlerle ilgili duyuruları ve alıntıları instagram hesabımdan yapıyor olacağım. Takip etmek için hesabım zorronezi.
Ayrıca çok sorduğunuz birkaç soruya burada da yanıt vermek istiyorum.
Bölümleri hep aynı aralıklarla atmıyorum çünkü yazdıkça direkt düzenleyip yayımlıyorun. Yani elimde beş on bölümlük stok yok. Bölümün ne zaman geleceğini inanın ben de yazdıkça karar veriyorum.
Ayrıca güzel mesajlarınız, yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Her geçen gün daha da büyüyoruz hepinize ayrı ayrı sarılıyorum <3
***
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
13. BÖLÜM "En güzel vicdan azabı"
Kanlı kafesi her gördüğümde içimde uğursuz duygularalevlenirdi; hiçbiri şimdiki kadar güçlü olmamıştı.
Elini önünde birleştirip pozisyon aldı, onu taklit edebildiğim kadar ettim. Hatırladığım bütün dövüş skillerini tam şu an ortaya çıkarmam gerekiyordu. Sonucu belli bir kavganın içinde olsam da en azından birkaç yumruk savurmadangidemezdim.
İlk hamleyi onun yapmasını bekledim, ikimiz de hafif eğilir pozisyondaydık; daha doğrusu o pozisyon aldıkça onu taklit ediyordum.
"Sinsi yılan," diye fısıldadı, ne yaptığımı anlayarak. "Bunu da taklit et bakalım." deyip ben neyin ne olduğunun farkına bile varamazkenomzuma inen darbeyle sendeledim. Gözlerim kocaman açıldı, hızlıca odaklanmalıydım!
Burnumdan solur vaziyette tekrar pozisyon aldım. Bir süre savunma yapabilirdim ama yorulursam onun canını acıtacak yumruğu çakamazdım. Bu yüzden bir hamle yapmalıydım. Sağlak olmama rağmen sol kroşemin daha güçlü olduğunu biliyordum, doğru anı kollarsam çenesine veya karın boşluğuna sağlam oturtabilirdim.
Fakat öyle olmadı, gözüme yakın bir yere yediğim darbeyle yeri boyladım. "Bir yeni gelen için fazla sert oynuyorsun Alisa!" diye uyardı tanımadığım biri.
"Ne zamandan beri kafesin dışından biri içeri müdahale eder oldu?" dedi soluk soluğa Alisa.
Yediğim darbeye, yüzümden sızan kana rağmen ayağa kalktım. Pozisyon aldım, geçirdiğim yumruktan kaçtı. Pozisyon aldım, tekmemi havada kapıp beni adeta hava ters çevirdiğinde yere yapışmıştım. Üzerime çullanıp yaralanan omzuma birkaç darbe indirirken yüzüme gelmemesi için kollarımı siper ettim.