14. BÖLÜM- Ah O Gözler

266 22 23
                                    

Selam selammm ^_^

Ağlaya ağlaya ödev yapmayı bitirip koşarak bölüm atmaya geldim 🙃

Hepinize iyi okumalar. Lütfen oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin <3

***
14. BÖLÜM

"Ah O Gözler"

Günüm maraton koşucusu gibi başlamıştı. Gece uyuduğum soluksuz uykunun ardından Kutsal'ın seslenmeleriyle uyanmıştım. Alel acele gecenin üçünü geçerek uyandırmış ve kahvaltıyı bile yarım yamalak yapıp arabaya bindirmişti.

Üzerime ralli ceketini anımsatan beyaz bol bir ceket vermişti. Arabanın camları açık sessiz sedasız zifiri karanlık yolda ilerliyorduk.

"Mutluluk için illa bu saatte mi kalkmak zorundaydık?" diye homurdandım. Yüzüm buruşuk halde koltuğu biraz daha eğip yayıldım. Ellerimi cebime atıp yolu izlemeye devam ettim. Kıpırdanmalarım bitmeyince bakışları bana döndü. "Güzel bir manzaraya karşı hareketli bir yarış izleyeceğiz." dedi. "Daha doğrusu sen izleyeceksin."

"Senin eller armut mu topluyor olacak?"

"Görürsün, geldik sayılır."

Ön koltukta doğruldum, güneş henüz kızılını çıkarmamıştı ama öyle büyük kalabalık vardı ki nefesim kesildi. Tek aydınlatma yolun kenarlarındaki varillerdeki ateşti. Etrafına toplanıp soğuktan korunuyor aynı zamanda eğleniyorlardı. Burası büyük bir yarış pistiydi, arabalar sırasıyla dizilmiş hazır olmayı bekliyordu.

Önden ilerliyordum, kolumdan tutup beni geri çektiğinde parmaklarıyla ileriyi işaret etti. "İlk iki turu tamamladıktan sonra, final turunda tam oradan güneş doğacak." Benimkinin aksine siyah ralli ceketi giymişti, ayrıntıları beyazdı.

"Oha!" dedim şaşkınlık ve sevinçle. "Ralli mi izleyeceğiz yani?"

Yüzüne gururlu bir eda yayıldı. Şaşkınlıkla etraftakileri süzerken yanımıza rallici olduğundan emin olduğum biri yaklaşıyordu. Bu tarafa doğru bakışından anladığım kadarıyla Kutsal'ı tanıyordu; gülümseyerek geliyordu.

Kutsal'ın görüş açısına girdiğinde ilk cümlesi "Yalnız değilsin." olmuştu. Beni şaşırtacak şekilde selamlaşmak yerine sarıldılar. Yıllar sonra karşılaşan eski bir dost gibilerdi. "Ülkeye girişinin yasak olduğunu sanıyordum." dedi Kutsal ona sataşarak.

Adam gözlerini kısıp yasaklı bir bilgi veriyormuş gibi fısıldadı. "Kimse ülkeme girişimi engelleyemez." deyip kahkahasını bastırdı. Gözleri beni tekrar bulduğunda "Hanımefendi?" diye sordu çapkın bir edayla. Kutsal bu ses tonundan sonra bakışlarını ciddileştirdi; o saniyeye kadar var olan mesafemizi azalttı.

"Tanıştırayım, Mahi."

Adamın gözleri kısıldı boyuma eğildiğinde dikkati dağılmış göz bebeğimdeydi. "Bu gözdeki çizikleri daha önce görmüştüm. Şerif'in sol gözündeki çiziğe benziyor."

Demek elime silahı alıp gittiğim o gün gerçekten de Şerif'in gözünde benimki gibi bir çizik vardı, dağılmıştı göz bebeği. Benimkini fark etmesi için cidden çok dikkatli biri olması gerekirdi, birden ne kadar yakınımda olduğunu fark edip bir adım geriledim.

"Kızı mısın? Genetik mi bu mutant gözleri?"

"Ne kadar patavatsız birisiniz." dedim hayretle. "İnsanların kusurları öylece yüzlerine söylenmez."

"İnsan duygularıyla ilgilenmiyorum güzelim."

Kutsal'ın kolunu adamın omzuna bastırdı. "Mahi böyle şeyler söyleyebileceğin biri değil Çağlar." dedi sakin kalmaya çalışarak.

Gecenin Bir VaktiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin