19. BÖLÜM- Şubat Ayında Yine Yalnız

124 13 12
                                    

Bölümün gecikmesi için kusura bakmayın finallerden dolayı bir türlü oturamadım :((

Bir süre evde olacağımdan daha uzun ve sık bölüm atmaya çalışacağım inşallah :)

The Neighbourhood- Sweater Weather (Çoğu şarkısı bana Mahi ve Kutsal'ı hatırlattığı için mi bilmiyorum ama bıkmadan dinliyorum bu grubu senelerdir.)

UYARI

UYUŞTURUCU KULLANIMI VE ŞİDDET UNSURLARI İÇEREBİLİR

***

19. BÖLÜM 

"Şubat Ayında Yine Yalnız"

BEŞ AY SONRA

"Kutsal! Kutsal! Kutsal!"

Kutsal kollarındaki adamı paslı tellere attığı gibi güçlü tekmelerini savurmaya başladı. İçindeki kin ve öfke her geçen saniye daha da yüzeye çıkıyordu. Savurduğu tekmelerin ardından çıkan kan içindeki duyguları hat safhalara taşıdı.

"Neden ulan, neden!" diyerek attı son tekmesini. Yerdeki adamın kıvranışlarını izlerken üzerindeki tişörtü tek hamlede çıkarıp kafesin bir diğer ucundaki tellere ilerlemeye başladı. Zihni öyle doluydu ki son beş aydır ne yaptığını bilmiyordu. Yalnızca kan ve vahşetle geçmişti günleri.

Kaşında akmakta olan kanı elinin tersiyle silip tellerin aralığından uzatılan sigarayı aldı. Dudaklarına iliştirdiği sırada derin bir nefes çekip yerdeki rakibinin ayaklanışını izledi. Yanan sigara değil ciğeriydi sanki; buz dağı gelse söndüremeyecek gibi harlanıp duran ciğeri. Alaylı bir gülüş attı ona, hırpalanmak istiyordu; duygusal yaralarının yerini fiziksel yaralar kaplarsa iyileşeceğini sanıyordu.

Sigarasını muzip bir gülüşle tekrar dudaklarına götürdü ve son nefesini çekip yere attı. Aynı saniyelerde adamın onu tellere itmesine izin verdi. "Bir halta yara artık!" diye haykırdığı gibi yüzüne yumruk üstüne yumruk yedi, kolunun üzerine düştü boylu boyunca. Bütün bunlar olurken yüzünde tek bir ifade vardı; gülümseme.

Eninde sonunda kazanacağını biliyordu fakat canı yansın istediğinden izin verdi üzerine çullanmasına. Rakibini sinirlendirmişti ve ringin zemini artık onun kanıyla kaplanıyordu. Yediği son yumrukla beraber zihninin derinliklerinde kalmış sesleri duymaya başladı; Mahi'nin cümlelerini.

"Kutsal! Kutsal!" nidalarının arasında tanıdık bir ses işitiyordu fakat imkan veremiyordu da. Özlem böylesi güçlü sanrılar görmesine sebep olabilir miydi?

Onu kendine getiren şey "Ilgaz!" ismini duyuşuydu. Yüzüne inmek üzere olan yumruğu tek eliyle tutup büktüğünde sıkı bir tekme geçirdi, paslı teller titreşmişti. Rakibini ittiği tele tek hamlede kalkıp yetişti. Etrafa bakındı. Ön sıralardan duymuştu ismini ama o yoktu. Gözleri etrafında dört döndü, deliler gibi kontrol etti bütün sırayı, parmakları kafesin aralıklarına tutundu. Dudaklarından ismi döküldü ama gelmemişti işte. Zaten gelmemeliydi de, öfkesi her an patlamaya hazır bir yanardağ gibiydi şu günlerde.

Öfkeyle yerdeki rakibine baktı ve üzerine çullanıp yumruklarını geçirmeye başladı ağzına gelen bütün cümleleri sayıklarken. "Sen de bir halta yaramadın!" dedi her kelimenin ardına bir yumruk atıp. "Vur ulan, öldür!"

Çalan siren sesini, duymadı. Kafesin zincirlerinin açılışını ve içeri giren sunucuyu görmedi. Omuzlarından çekiştirilip sakinleştirilmeye başlandığının farkında bile değildi. Beş aydır vücudunu kendi kontrol etmiyordu ki zaten. Akan kanlar onun değilmiş, yanan can onun değilmiş gibiydi.

Gecenin Bir VaktiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin