21. BÖLÜM- Hayaller Gerçek Olacak mı?

130 9 3
                                    


Kısa bir aradan sonra yeniden merhabalarrr

Deli gibi özlemişim ama derslerimin yoğunluğundan inanın elimden gelen en kısa süre bu kadar oldu. Umarım severek okuyacağınız bir bölüm olur. 

Çokkkk kısa bir süre sonra Şerif'in kuyruğuna basacağız gibi görünüyor heheh sonundaaaa

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen <3 Hepinizi seviyorum sağlıcakla kalın.

UYARI: Uyuşturucu kullanımı içerebilir. 

***

Bazı gecelerin diğer tüm gecelerden uzun olabileceğini unutmuştum. En karanlık gecelerimde bir dakika bir saate bedeldi fakat bu gece geçirdiğim en uzun gece olmasına rağmen en aydınlığıydı.

Kalp atışlarımı tavan yaptırıp beni korkuyla titreyerek uyandıran o kabus da tuzu biberi olmuştu sanki. Yorganın dışında kalan kulağım buz kesmişken yüzümü soğuktan koruyan şey sığındığım Kutsal'ın kolları olmuştu. Titreyişim onu da uyandırmış olacak ki kıpırdanarak yüzünü benden uzaklaştırdı.

"Mahi?" diye fısıldadı uyanık olup olmadığımı kontrol etmek için.

"Hı?" dedim kısaca.

"İyi misin? Kalp atışlarını buradan bile alıyorum."

Uyku mahmuru olmama rağmen "Dibimde olduğun için olabilir mi?" diyerek huzurunu bozmasını engellemek istedim. Çünkü çarpıntım başlamıştı ve beni düşünerek daha fazla boğulmasını istemiyordum. Yalnızca ona derme çatma da olsa sakin bir uyku geçirebileceği bir yuva olmak istiyordum.

Yüzünü iyice uzaklaştırıp loş ışıkta gözlerimin içine baktı. Belimdeki parmağını yukarı doğru çıkarıp yanağıma yerleştirdi. "İlaçlarını kullanmaya devam etmiş miydin?"

Başımı salladım. "Boş ver onu şimdi. Uyuyalım hadi."

Yüzünde belirsiz bir gülümseme oluştu. "Benimle uyumak için bu kadar can atacağını bilseydim daha önce alırdım seni kollarıma." Karanlığa rağmen görebildiğim gözlerindeki derinlik beni daha da huzurla doldurdu.

Elimi ensesinden saçlarına doğru kaldırıp parmaklarımı arasına daldırdım. Kahvelerinin içinde oyalandım bir süre. Yeniden uykuya dalmak için üşüyen ellerimin ikisini de göğsümde birleştirip Kutsal'a biraz daha sokuldum.

Yıllar sonra uyuduğum ilk uykuydu sanki. Anne karnını hatırlayabilsem belki oradan bile rahat olduğunu düşünürdüm. Sanki onun kollarında düşünmem gereken hiçbir endişem yoktu. Sanki sadece ikimiz içindi tüm bu yeryüzü.

Saçlarımın arasından derin bir soluk çekti, belimdeki kolları sıkılaştı. "Yarın eve döndüğümüzde benim için sütlaç yapar mısın?"

Böyle bir istekte bulunacağını düşünmediğimden şaşırarak başımı yukarı doğru kaldırdım. "Sütlaç?" Benimle aynı anda aşağı eğdi boynunu. "Hı-hı."

"Sever misin?"

"Çok."

Gülümsedim. Sanki beni gerçekten affetmese bile aramızdaki incecik kalmış duvarı da yıkmaya çalışıyordu. "Yaparım." deyip başımı geri gömdüm boynuna. Uykuya geri dönmem dakikalar sürmemişti.

Gecenin Bir VaktiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin