0.2

351 42 227
                                    

.............................

"Jake!"

Öğle arası zili çaldığında, Sunghoon zorla Jay'in kolundan tutmuş ve Jake'e seslenmişti.

İngilizce konuşamadığından baş haraketiyle Jake'e onlarla gelmesini işaret etmişti. Ve beden dili o gün bir kere daha işine yaramıştı Sunghoon'un.

"Ah cidden... Neden ben de sizinle gelmek zorundayım ki?" Jay ne kadar kaçmak için çabalasada işe yaramıyordu. Sunghoon ona öyle bir yapışmıştı ki...

"Oh Jake! Merhaba tekrardan. Seni bizimkilerle tanıştırayım." Heeseung onu yine güler yüzle karşılamıştı.

Zaten Jay harici herkes onunla tanışmak için hevesliydi. Jay ise  hevesliden çok ona nefretle bakıyordu.

Heeseung teker teker arkadaşlarını tanıtmıştı.

"Ah ve Jay'de senin gibi sayılır. O da Amerika'dan geldi Kore'ye."

"BUNU SÖYLEMEK ZORUNDA MISIN?" Jay birden bağırınca Jake ona masumca baktı.

"Ah cidden... Pekâlâ özür dilerim."

Ardından hep beraber okulu gezmeye başlamışlardı. Heeseung ona sadece gerekli yerleri gösteriyordu. Çünkü okul fazlasıyla büyük olduğundan çok fazla gereksiz yer vardı.

"Hiç mi Korece bilmiyorsun?" Sunoo yarım yamalak ingilizcesi ile sormuşsun bunu.

"Belki birazcık... Ama fazlası yok."

Jake aniden Korece konuşunca hepsi şok geçirmişti. -Jay hariç-

"Bu güzel. Öğretmek daha kolay olur." dedi Jungwon.

"Neyden bahsediyorsunuz siz? HANİ SADECE OKULU GEZDİRECEKTİK?"

"Lafı götünden anlayan sensin hyung..." Niki'nin konuşmasıyla herkesin gözü ona doğru dönmüştü.

"Ayıp Niki, ayıp!" Jay sinirle önden yürümeye başlamıştı. Jake ise olanları anlamaya çalışıyordu. Kesinlikle Korece öğrenmesi gerekiyordu.

"Jay. Amerika'dan ne zaman geldin?"

Bu soruyla Jay'in tepesi iyice atmıştı.

"Seni ilgilendirmez! Sahi benimle konuşmayı deneme bile, zaten burada zor duruyorum!"

Jake üzgün bir biçimde başını eğmişti.

"Üzgünüm, sadece merak etmiştim..."

Niki ne kadar denilenleri anlamasa da hareketlerinden kavga ettiklerini anlamıştı. -Daha doğrusu tek taraflı bir kavga- Bu yüzden kolunu Jake'in omzuna atmıştı. Bir şey demeyi o da istiyordu ama kelime haznesi bu durum için pek uygun sayılmazdı.

"Jay! Bu kadar kaba olmak zorunda değilsin. Hem madem istemiyorsun defol git. Seni tutan kim?" demişti Heeseung sinirle. Sinirden gözleri parlıyordu.

"Tabi canım. Bendim beni buraya zorla getiren." Jay cümlesinin sonunda kendi kendine kahkaha atıp yanlarından ayrılmıştı.

"Ah bu çocuk.... Onun adına özür dilerim Jake. Aslında kötü biri değildir, sadece yeni kişilerle pek arası yok."

Jake ne olursa olsun ona kızamayacağını biliyordu. Belli bir arkadaş grubu vardı ve yeni birini istememesi çok doğaldı. En azından Jake böyle düşünüyordu.

..................................

Jay yurt odasına girdiğinde sonunda rahatlamıştı. Onun için yorucu ve sinir bozucu bir gündü. Ama artık özgürdü.

Tamed-Dashed (Jayke)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin