___________________
"Duygularımı birine nasıl açabilirim?" diye sordu Jay aniden Niki'ye.
"Ne?" Niki afallamış bir ifade ile bakmıştı ona. Aniden odalarına dalıp bunu sorması garip gelmişti ona.
"Hadi ama Niki! Sunoo ile sevgili değil misiniz? Bunu biliyor olman lazım."
Niki durumu anlayınca doğrulup oturur pozisyona gelmiş ve hyunguna yanına gelmesini işaret etmişti.
"Bak şimdi..." Jay yanına oturunca her şeyi detaylıca anlatmaya başlamıştı.
"Demek istediğim. Direk git söyle işte. Çok düşünmeyi gerektirecek bir şey yok "
Jay iç çekip arkasına yaslandı. Kafası her yönden karışıktı. Ama eğer söylemezse bir daha hiç söyleyemeyeceğini de biliyordu.
"Hyung az rahat ol ya. Yüzümüze karşı her şeyi nasıl pat diye söylüyorsan bunu da söylersin." demişti kıkırdayarak.
"Aynı şey değil ki Niki... Ben sizin yüzünüze karşı hiç sizi sevdiğimi söyledim mi sanki?"
Niki kısa bir süreliğine düşündü. Muhtemelen hiç onun ağzından kendisine karşı "Seni seviyorum " kelimesini duymamıştı.
"Ama aynı şey değil. Biz arkadaşız, ve sonuçta hepimiz birbirimizi seviyoruz. O yüzden bunu duymaya gerek kalmıyor. Ama eğer duygularını ona söylemezsen o nereden bilecek senin ondan hoşlandığını?"
Jay ikna olmuştu olmasına ama gidip söylemek zor geliyordu.
"Niki ben yapamam!"
Niki ona göz devirip telefonu ile ilgilenmeye devam etmişti.
"Sen bilirsin. Ama senden önce biri kaparsa gelip yanımıza ağlama, olur mu?" dedi yüzünü telefon ekranından kaldırmadan.
Aklına geçen gün Jake'e yavşayan kız gelmişti. Niki haklıydı, işini şansa bırakamazdı.
Ayağa kalktı ve hiçbir şey söylemeden odadan çıktı. Yapacaktı, yapmak zorundaydı.
"Jake, müsait misin?" Kapıyı tıklattı ve cevap vermesini bekledi. Bir yandan da kalbi deli gibi atıyordu.
"Evet, gelebilirsin." Girmeden önce derin bir nefes aldı ve kapıyı açtı. İçeri girdiğinde Jake'in telefon ile konuştuğunu görünce içi rahatlamıştı. Çünkü söylemek için kendine gelmesi gerekiyordu.
Yatağına uzandı ve çaktırmadan telefonda konuşan Jake'i süzdü. Bu kadar mutlu olduğuna göre muhtemelen ailesi ile konuşuyordu.
"Tamamdır görüşürüz, Taki'ye de selam söyleyin. Uzun zamandır beni aramıyor zaten."
Telefonu kapattığında gülümseyerek Jay'e dönmüştü. Uzun zaman sonra ilk kez bu kadar mutlu olduğunu görüyordu Jay. Kesinlikle iyi bir haber vardı.
"Bil bakalım ne oldu?"
"İyi bir şey olmuş ama ne oldu bilmiyorum..." Deli gibi atan kalbini durduramasa da normal bir şekilde konuşabildiği için şükretmişti.
"Babama güzel bir iş teklifi geldi. Eğer kabul ederse iyi bir parayla burada çalışabilecek!"
"Burada derken? KORE'YE Mİ GELİYOR?"
Gülerek başını salladı.
"Hatta eğer işi yolunda giderse Taki ve annemde gelebilirmiş! BUNA İNANABİLİYOR MUSUN?"
"Sevindim adına." O da Jake'e gülümsemişti. Onun mutlu olması onu da mutlu ediyordu. Elinde değildi...
"Sahi sen bir şey mi diyecektin?" diye sorduğunda Jay'in eli ayağı birbirine dolanmıştı. Daha hazır değildi bile!
"Ş-şey... Diyecektim ama... boş ver, çok önemli değil."
Jake ciddiyetle onun kızarmış yüzüne bakmıştı. Bu işte bir tuhaflık olduğundan emindi.
"Söyle işte."
"Ya şimdi söylersin ya da hiçbir zaman."
Bu Heeseung'du. Onun ne ara haberi olmuştu ki? Neyse önemli olan bu değildi şimdi.
"Aslında..." Doğruldu ve arkasına yaslandı. Gözlerini Jake'e değil ellerine çevirmişti. Yüzüne bakarak konuşmaktansa göz teması kurmamayı tercih ederdi.
"Eğer söylersen 1 hafta sana bulaşmam."
Sunghoon'un söylediği şey ile o anki stresi gitmişti. Ciddi bir şey söyleyecek olmasa muhtemelen gülme krizine bile girerdi.
"Uzatmayı sevmem. Diğerleri gibi süslü de konuşamam o yüzden direk söyleyeceğim."
"Bu kadar ciddi olan ne Jay? Senin yerinde olsam 10 kere söylemişti-"
"Senden hoşlanıyorum."
Jake'in tepkisini görmemek adına yüzünü bile kaldırmamıştı. Söylediği için pişman mıydı? Hayır. Ama yine de içindeki korkuya engel olamıyordu.
"SONUNDA BE!"
Aniden kapının açılması ile Sunghoon başta olmak üzere hepsi içeri dalmıştı.
"JAY HYUNG İLK KEZ DUYGULARINI BİRİNE SÖYLEDİ! BUNU KUTLAMALIYIZ!"
Sunoo'nun bağırması ile Jay kafasını duvara sürtmek istemişti. Söyleyerek rezil olduğu yetmiyormuş gibi üstüne bu...
"Jay o güzelim suratını kaldırıp da J-"
Omzundaki kolu ittirip ayaklanmış ve odadan çıkmıştı. Daha fazla katlanabileceğini düşünmüyordu.
Hepsinin yüzündeki gülümseme sönmüş ve Jay'in arkasından öylece bakakalmışlardı.
"Daha beni dinlemedi bile..." demişti Jake.
"Size dedim yapmayın diye. Hayır yani tanımıyor musunuz sanki? Hem Sunghoon sana ne oluyor Tanrı aşkına? Sen açmasan hiçbir şey olmayacaktı."
Sunghoon, Heeseung'a göz devirmiş ve Jake'e dönmüştü.
"Defol git şunun yanına! Hayır sen neden sesini çıkarmıyorsun ki sanki? Bilmiyor muyuz seninde ondan hoşlandığını sanki."
Jake'i oturduğu yerden kaldırmış ve itekleyerek odanın dışına atmıştı.
"Sevgili olmadan gelmeyin!" diye bağırmıştı arkasından Jungwon ile Niki.
•Bölüm Sonu•
Sonunda... Valla ben bıktım, usandım Jay'in susmasından. SONUNDA YA!
Ha bu arada yeni şarkı mükemmel değil mi? JAY'İN MÜKEMMELLİĞİ ŞAKA MIDIR?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tamed-Dashed (Jayke)
Fiksi PenggemarOkulun kaderini kökten değiştiren 6 'normal' genç. Sırlarını Jake gelene kadar kendileri hariç kimse bilmiyordu. Ama Jake'in okula burslu gelmesi ile hayatları kökten değişmişti... Cover Desing by:sakuranisy Başlangıç: 09.08.2023 Bitiş: 08.12.2023