1.3

310 37 120
                                    

...........................

Revirden odaya geldiklerinde ilk başta hiç konuşmamışlardı. Bu sessizlik ilk defa Jay'i rahatsız etmiş ve konuşma başlatmak adına Jake'e nasıl olduğunu sormuştu.

"Seni ne ilgilendirir?"

Jay derin bir şekilde iç çekti. Sinirli olduğu için değildi ama. Sadece ortada kendisi yüzünden olan büyük bir yanlış anlaşılma vardı.

"Neden beni orada bırakıp gitmedin? En fazla bir iki dayak daha yiyip gelecektim. NEDEN GELİP DE KURTARMAYA ÇALIŞTIN?"

Jay, Jake'in sinirlendiğinde İngilizceye geçiş yaptığını anlamıştı an itibariyle...

"Seni nasıl öylece bırakabilirdim Jake? Zaten berbat ha-"

"DİĞERLERİ GİBİ GÖRMEZDEN GELEMEDİN Mİ? Ah gerçi adının kahramana çıkma olayı da var değil mi? Sen de haklısın, ün önemli tabi."

Jay gözlerinin dolmaya başladığını hissediyordu. En son ne zaman ağlamıştı? Hatırlamıyordu ama uzun zaman geçtiğinden emindi.

"GÖRMEZDEN GELEMEZDİM JAKE!"

"Gayette geleb-"

"O küçük çocuğa bunu tekrar yapamazdım anlıyor musun?" Jay sadece ama sadece bunu söyleyip odayı terk etmişti. Çünkü göz yaşlarını daha fazla tutamazdı. Ve Jake'in karşısında ağlamak isteyeceği son şey bile değildi.

Koşarak terasa yöneldiğinde yolda yanlışlıkla birine çarpmıştı. Ama umursamadan devam etmişti. Kimsenin onu görmesini istemiyordu.

"Bu Jay değil miydi?" diye sordu Sunghoon.

"Ağlıyor muydu sanki, yoksa bana mı öyle geldi?" Sunoo onun arkasından öylece bakakalmıştı.

"Sunghoon, siz gidin. Ben onun yanına gidiyorum." Heeseung'da ona yetişmek için koşarak peşinden gitmişti.

"Tuhaf... Jay'i en son ne zaman ağlarken gördüğümü dâhi hatırlamıyorum."

Sunghoon ne kadar endişelenmiş olsa da Jake'in yanına gidip iyi olup olmadığını kontrol etmek zorundaydı. Bu yüzden Jungwon'un koluna girip hep beraber onun odasına doğru ilerlemişti.

"Jay-ah~" Heeseung tatlı bir sesle ona seslenmiş ve sakince yanına oturmuştu.

"Ne olmuş benim biricik Jay'ime?"

Jay yine de başını kaldırmadan, sessizce ağlamaya devam etmişti.

"Duygularını ifade etmek zor değil mi?" Heeseung gözlerini tam olarak karşıya çevirip konuşmasına devam etti. "Keşke duygularını bizim gibi dile getirebilseydin. Ama bunun senin için zor olduğunu biliyorum."

Jay göz yaşlarını silip başını ona çevirmişti. Kötü günlerinde her zaman yanında olan bir hyungu olduğu için kendini şanslı hissetmişti.

"Sevmediğini biliyorum ama bence şu an buna ihtiyacın var." Heeseung kollarını iki yana açarak onun kucağına gelmesini beklemişti.

Jay ise reddetmeden onun dizlerinin üzerine oturup kollarını onun beline sarmıştı. Ve demin zorla tuttuğu göz yaşları yine akmaya başlamıştı.

"Anlat bakalım, ne oldu?"

Jay ona Jake ile olan minik tartışmalarını anlatmıştı. Yani ne kadar abartılmayacak bir kavga olsa da bilmediğiniz şeyler var.

"Çok yoruldum olmadığım biri gibi davranmaktan. Artık daha fazla saklamak için rol yapabileceğimi sanmıyorum."

Heeseung gülümseyerek onun sırtını sıvazladı.

"Ben sana en başında demedim mi kendini kasma diye? Hiçbir şey senden daha önemli değil Jay. Eğer olur da Jake veya başka biri bizi öğrenirse sorun yok. Anladın mı beni?"

Jay onaylayan bir şekilde mırıldanmıştı.

"Ve lütfen artık bir şeyleri içine atmayı bırak. Kendine zarar veriyorsun farketmeden. Gel bana anlat, beni istemiyorsan diğerlerine anlat. Ama yeter ki anlat birine."

~~~~~~~~~~~~

"Demek Jay öyle dedi. Hâlâ travmalarını atlatamamış..."

Sunghoon Jay'in yatağına oturmuş öylece duvara bakıyordu. Jake o an ileri gittiğini anlamıştı.

"Travma?" Jake ve dil sorunu...

Hepsi birbirine bakarken Niki aniden telefonunu çıkarıp bir yerlere girmişti. Kimse ne yaptığını bilmiyordu.

"Sunoo hyung şunu okusana." Niki çevirdiği kelimeyi okuması için Sunoo'ya göstermişti. Bu çocuk cidden içlerindeki en akıllı kişiydi.

"Ah anladım." Sunoo kelimeyi ona okuyunca Jake minik bir aydınlanma çağı yaşamıştı.

"Jay'in buraya geldiğinde çok uysal bir çocuk olduğunu söylemiştim ya. Bu yüzdendi işte." Sunghoon yine anlatmaya başlamıştı.

"Amerika'dan gelmişti, tanıdığı kimse yoktu. Ülke yabancı, dil yabancı falan. Haliyle fazlasıyla zorluk çekti. Hatta Korece anlamadığından çocuklar onunla çok fazla dalga geçiyordu."

Ardından Jungwon devam etti.

"Artı olarak bir çok kez zorbalığa uğradığını biliyorum."

"Ama öyle zorbalık deyip geçilecek türden şeyler değildi." diye ekledi Sunoo.

Niki, Jay'in daha iyi dönemine geldiğinden konu hakkında bir bilgi sahibi değildi. Sadece onlardan duyduğu kadarını biliyordu.

"Bir keresinde onu spor salonuna kilitlenmiş bir şekilde bulduk. Hatırladığım kadarıyla yaklaşık 2 saat orada kalmış. Spor salonu okulun en soğuk bölgesiydi, biz geldiğimizde soğuktan titriyordu. Ağzı, yüzü de kan içindeydi." Jay'i içlerinde en iyi tanıyan kişi Sunghoon'du. Çünkü Jay ile en uzun süre zaman geçiren oydu.

Jake söylediği her şey için fena bir şekilde pişmandı. Eğer böyle bir geçmişi olduğunu bilse asla böyle bir şey demezdi.

"Sert görünüyor dışarıdan değil mi? İşte bu yüzden. Çünkü eğer yumuşak gözükürse ona olacakları çok iyi biliyordu..."

.................................

Heeseung ile Jay beraber geri odaya gelmişlerdi.

"Siz buraya gelin. Birilerinin konuşacakları var." Heeseung onları dışarı çıkarıp ikiliyi konuşmak için yalnız bırakmıştı.

"Özür dilerim." İkisi aynı anda konuştuklarında şaşkınca birbirlerine bakmıştı. Jay hemen başını başka yöne çevirmişti tabi.

"Ben... Biliyorsun bilsem öyle de-"

"Anlattılar değil mi?" diye sordu Jay deminin aksine gülerek.

Jake başını salladı.

"Senin suçun yok. Hatalı olan bendim. Sana öyle davranmamam lazımdı. Ama inan bana senden nefret etmedim hiçbir zaman."

"Biliyordum." dedi Jake gülümseyerek.

"Sana öyle davrandım çünkü... Ah bunu söyleyemem."

Ardından garip bir sessizlik oldu. Ne Jake ne diyeceğini biliyordu ne de Jay.

"Hâlâ acıyor mu?" Jay konuyu değiştirip onun bacağını işaret etmişti.

"Biraz. Çok önemli değil, iki güne geçer muhtemelen."

Jay başını iki yana sallayıp ayaklandı.

"Hastaneye gidiyoruz!"

•Bölüm Sonu•

540 kelime yazıp silmiştim. Ama bu da iyi oldu. Öncekinde duygu denen bir şey yoktu.

Jay'e sövenler bir de bu yönden baksın bakalım.

(Yalnız her ficte bir ters köşe geliyor jdowpwowsj)


Tamed-Dashed (Jayke)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin