0.8

313 38 165
                                    

_________________

"JAKE BURAYA GEL!"  Jay o günden beri her akşam yatmadan önce 1 saat Jake'e Korece dersi veriyordu. Tabiki kendi isteğiyle değil de diğerlerinin isteği ile yapıyordu bunu.

Jake önce mızmızlanıp istemediğini söylemeyi düşünse de anında bu düşüncesinden vazgeçmişti. Çünkü karşısında Jay vardı....

"Bu sefer ne yapıyoruz?" Jake uzandığı yatağından kalkıp çalışma masasının önüne gelmiş ve Jay'in yanındaki sandalyeye oturmuştu.

"Korece konuşuyoruz Jake. İngilizce değil."

"Off!"

Jay defteri masaya indirdi ve en son kaldıkları sayfayı açtı. Jake'e alfabeyi çoktan öğretmişti bile. Bu yüzden okuma pratiği ve konuşma pratiği yaptırıyordu ona.

"Sana bir şey yazacağım. Oku ve bana çevir. Anlaştık mı?"

Jake başını salladı ve  Jay'in deftere yazmasını bekledi. Normalde Jay'in Korece yazısı berbattı. Yani en azından arkadaşları öyle diyordu. Ama Jake'e Korece öğretmeye çalıştığı zaman yazısını düzgün tutmaya özen gösteriyordu. Çünkü eğer düzgün yazmazsa Jake'in okuyamayacağını biliyordu.

"Oku bakalım."

Jay elini defterin üstünden çekti ve defteri Jake'e doğru uzattı.

Jake cümlenin uzunluğu ile ilk başta korksa da düzgün bir şekilde okuyup Jay'e döndü.

"Nasıldı?"

"Jake Korece!"

Jake oflayarak Korece bir şekilde tekrardan sordu.

"Bence fena sayılmaz. Ama kesinlikle iyi değil. Ama muhtemelen bunu herhangi bir kişiye desen seni anlar. Neyse şimdi bana ne anladığını söyle bakalım."

Jake tekrardan cümleyi inceledi.

"Şu ne demek?" Jake eliyle kelimeyi işaret etti.

"Kitap kurdu."

"O zaman Heeseung hyung gereğinden fazla kitap kurdu. Ve bu beni... beni...."

"Sinir ediyor." diye tamamladı Jay onun lafını.

"Cidden ki- Ah bunu telaffuz etmek zor."

"Kitap kurdu. Ama cidden öyle böyle değil... Ve her kitap bitirdiğinde yaşananları bize anlatıyor. Bu cidden sinir bozucu."

Jake onun sinirlenmesini tatlı bulup gülümsemişti.

"Gülmeyi kes de söyleyeceğim şeyi yaz."

Jay kalemi aniden Jake'e verdiğinde, Jake ona şaşkın şaşkın bakmıştı. Daha önce hiç yazmayı denememişti ki.

"Bakma bana öyle! Hem alfabeyi öğrendin, yazabilirsin yani."

"Aynı şey mi? İngilizcedeki alfabe ile Korece çok farklı. Sonuçta biz harfleri yan yana yazıyo-"

"Ne dediysem onu yap Jake!"

Jake susup deftere dönmüştü. Jay'i seviyordu ama bu kadar sert olmak zorunda mıydı?

Jay rastgele ve kısa bir cümle söylemişti. Jake ise sakince yazmaya başlamıştı. Jay ona yazım kuralları ile ilgili de vur şeyler öğretmişti. -Hangi harfin nereye geleceğini falan- Ama yine de yazmak zordu.

Bitirince defteri onun önüne itti.

"Yazın nasıl benden daha iyi olabilir?" demişti Jay kıkırdayarak.

Tamed-Dashed (Jayke)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin