Tamed-Dashed (Jayke)

1.2

__________________

"Niki, güneş!"

Sabah güneşi direk Sunoo'nun yüzüne vuruyordu. Şu anki durumu olmasa bu hoşuna gidebilirdi gerçi. Ama şu an güneş onu çok fena bir şekilde yakıyordu.

"Yer değiştirelim."

Niki hocaya farkettirmeden ayağa kalkmış ve Sunoo'nun duvar kenarına geçmesini sağlamıştı. Aralarında boy farkı olduğundan biraz sandalyesinde ileri oturunca Sunoo'nun güneşten daha az etkilenmesini sağlayabiliyordu. Ama bu hâlâ yeterli değildi.

Niki söz almak için parmağını kaldırdı.

"Niki şurada bir şey anlatıyorum... Neyse söyle."

"Hocam şu adını telaffuz edemediğim arkadaş perdeyi çekebilir mi acaba? Güneş vuruyor da buraya." demişti muzip bir sırıtışla.

"İsmimin neyini söyleyemiyorsun acaba elin Japonu?" dedi camın kenarındaki çocuk.

"Çocuklar kavga etmiyorsunuz! Sen de çek şu perdeyi. Bırakmıyorsunuz ders işleyeyim."

Çocuk perdeyi çekmiş ve Niki'ye ciddi bir bakış atmıştı.

"Salak işte... Neyse, şimdi daha iyi mi?"

Sunoo gülümseyerek başını sallamış ve başını Niki'nin omzuna dayamıştı. Niki ise elini onun eline kenetlemişti. Arka sırada olduklarından görünmeleri pek de mümkün değildi.

................................

Zil çalınca Sunoo'nun elini bırakıp ayağa kalkmıştı. Ve Jungwon ile birlikte sınıftan çıkmışlardı.

"Sunoo, sen önden gitsen olur mu? Niki ile konuşacağım şeyler var da."

"Tamamdır! Bekliyorum sizi aşağıda." Sunoo koşarak aşağı inerken Niki'de Jungwon'un ona anlamsız bakışını anlamlandırmaya çalışıyordu.

"Ne oldu? Onun yanında da söyleyemez miy-"

"Sunoo'dan hoşlanıyorsun değil mi?" Niki hiç beklemediği bir şeyi duyunca önce şok olmuş ardından da yüzü domates gibi kızarmıştı.

"Bu kadar büyümüş olamazsın... Sen geldiğinde daha 100 yaşındaydın, ne ara bu kadar büyüdün?" Ne kadar boyu Niki'den kısa olsa da onun saçını karıştırmayı başarmıştı.

"Komik değilsin!" Jungwon'u itip önde yürümeye başlamıştı.

...............................

"Jake nerede?" Jake hariç hepsi yemekhanedeki masalarına oturup yemeğini yemeye başlamıştı. Gerçi Sunoo'nun yemek yediği söylenemezdi. Onun yerine matarasındaki kanı içiyordu.

"OMG! Jay, Jake'i merak etti." Sunghoon gülecekken Jay'in ona olan bakışlarını görüp susmuştu.

"Jay! Biraz daha kibar olamaz mısın Sunghoon'a?"

"Niye, ne özelliği var onun?"

Sunghoon elini şakasına masaya vurup gözlerini Jay'e dikmişti.

"Karşında okulun gözdesi Park Sunghoon oturuyor, kendine gel!"

Yemekhanede olmasalar Jay muhtemelen ona gününü gösterirdi. Ama kendini rezil etmek istemiyordu şu an. O yüzden ona göz devirmiş ve yemeğine dönmüştü.

"Sahi Jake hyung nerede?" diye sordu Sunoo.

"Lavaboya gidip geleceğini söylemişti bana." Ama yine de bu kadar uzun süre lavaboda kalması imkansızdı.