1.9

300 35 131
                                    

_________________

"Neden onun böyle olduğunu bize önceden söylemedin?"

Jake ertesi gün 6 kişi tarafından köşeye sıkıştırılmış ve sorguya çekilmişti.

"Sizi ne ilgilendirir ki? Hem ben en başından sizde bir tuhaflık seziyordum. Nasıl güvenebilirim size?"

Jay tekli koltuğa yayılmış bir biçimde otururken bir yandanda kendileri hakkında konuşan Jake'in mimiklerini inceliyordu.

"Jake abartıyorsun. Sana hiçbir zararımız dokundu mu ki bize güvenmiyorsun?" dedi Heeseung ciddi bir şekilde.

"Peki bundan sonra olmayacağının garantisini verebilir misin bana? Sonuçta öğrendim. Ve sizin için bir tehdidim."

Niki ve Sunghoon hariç hepsi Jake'in bu laflarına omuz silkti. Onlar ise ne dediğini anlamaya çalışıyorlardı.

"Pekâlâ görünen o ki aramız düzelmeyecek ama yine de insani duyguları olan bir vampir olarak Taki'nin neden bu durumda olduğunu merak ediyorum. Doğuştan mı yoksa sonradan olan bir kaza sonucu mu?"

Jay'in sorusu üzerine bir süre düşündü Jake. Sonra da anlatmaya karar verip derin bir nefes aldı.

"Taki doğduğunda gayet normal ve- Oh üzgünüm bir an..."

"Sorun değil."

"Hatta öyle ki normal abi kardeş gibi dışarıda koşup oynuyorduk beraber. Ta ki bir gün beraber dışarıda oyun oynarken ona araba çarpana kadar..."

Gözünün önüne o gün gelmişti aniden. Gözleri yavaşça bulanıklaşmış ve başı yere doğru eğilmişti.

"Sakin ol Jake. Acelemiz yok, iyi hissedince devam edersin. Önce derin nefes al."

Jake göz ucuyla yanındaki Jay'e bakmıştı. Ne ara buraya geldiğini bilmiyordu bile.

"Muhtemelen daha 5-6 yaşında falandı. Bir gün her zamanki gibi oynamak için dışarı çıkmıştık. Ve tabi yaşlarımız ne kadar yakın olsa da yine de aramızda bir fark vardı. O yüzden o kendi yaş grubundakiler ile takılıyor bende kendi yaş grubumdakiler ile takılıyordum. Normalde her gün onu arada bir kontrol etmeme rağmen o gün dalıp gitmişim işte... Top caddeye doğru gittiğinde Taki onu almak için koşmuş ve tabi arabayı da görmeyi-"

Jake artık göz yaşlarını tutamayacağını hissediyordu. O günden beri kendini sorumlu tutmuştu hep. Hatta ailesinin onu Kore'ye göndermesindeki en büyük neden buydu. Burada kafasının dağılacağını ummuşlardı.

Jay, Jake'in ona vereceği tepkiyi umursamadan kollarını ona sarmış ve kollarında ağlamasına izin vermişti. Düşündüğünün aksine Jake hiçbir şekilde tepki vermemişti de.

"Bu da uyurgezer olduğun zamanlarda söylediklerini açıklıyor."

"Neyi?" Jake burnunu çekip, yutkunmuştu.

"Uyurgezer."

Jake ne kadar bunun hakkında bir şeyler sormak istese de vazgeçmişti. Şu an tek ihtiyacı olan şey uyumaktı.

"Geç oldu, bence artık uyuma vakti geldi. Hadi herkes kalksın, yatsın." Sunghoon, Jay'in ona olan bakışlarındaki mesajı alıp herkesi ayağa kaldırmıştı.

"Jake hadi kalk sende." Jake kollarını onun bedeninden çekip ayağa kalkmış ve göz yaşlarını elinin tersiyle silmişti. Ardından da odalarının yolunu tutmuştu.

Tamed-Dashed (Jayke)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin