Tamed-Dashed (Jayke)

2.0

___________________

"Jake! Bugün dışarı çıkalım mı üçümüz?"

Jay mutlu bir biçimde odaya girmişti. Odada tek kişi Jake olmamasına rağmen demişti bunu.

"Üçünüzden kasıt ne Jay hyung?" diye sordu Jungwon.

"Ben, Jake ve Taki. Bizi neden almıyorsunuz demeyin çünkü 8 kişi gereğinden fazla anlıyor musunuz?"

"Öyle olsun."

Jay, Jungwon'un üzgün suratına bakınca içi acımıştı. Son zamanlarda kimsenin onunla ilgilenmediğinin farkındaydı. Kendisi de dahil.

"Neden hep beraber gitmiyoruz?"

Jay'in amacı aslında Jake ile başbaşa kalmaktı. Ama bu seferlik bu planını iptal etmesi gerekecekti.

"Eh, peki madem. Hazırlanın da gidelim."

Hepsi birden ayaklanmış ve hazırlanmak için odalarına dağılmışlardı.

"Neden herkes gitti?" Taki Korece anlamadığından haliyle ne olduğunu anlamamıştı.

"Jay bizi dışarı götürecekmiş. Hatta şimdi seni de giydireyim ben." Taki kocaman gülümseyerek Jay'e bakmıştı.

"Öhm!" Jake, Jay'in ona karşı bir tepki vermesine bile zaman vermeden dışarı çıkmasını işaret etmişti.

__________________

"Nereye gidiyoruz hyung?" Hepsi okulun bahçesine toplanmıştı sonunda.

"Bilmem, açıkçası öncelikle meydanı turlarız diye düşünmüştüm. Başka önerisi olan var mı?"

Birbirlerine sorar bakış artıklarında Jay onlardan fikir çıkmayacağını anlamış ve önlerinden yürümeye başlamıştı.

"Babam ne zaman geliyor?" diye sormuştu Taki aniden.

"Bilmiyorum inan ki. Bu akşam gelir ama muhtemelen." Taki anlayışla başını sallamış ve başını geri önüne çevirmişti.

"Taki! Isn't here a good place, right?"

(Taki! Burası güzel yer değil mi?)

Sunghoon hayatı boyunca ilk kez bu kadar düzgün bir şekilde İngilizce konuşmuştu. Gerçekten bir ilkti bu.

"OHA! LAN SUNGHOON İNGİLİZCE KONUŞTU, KIYAMET KOPACAK!" Sunghoon Jay'in bağırışını ve diğerlerinin ona olan şaşkın bakışlarını umursamadan Taki'nin cevabını bekliyordu.

"Yeah, definitely!"

Sunghoon mutlu bir şekilde başını sallamış ve ellerini cebine sokarak havalı bir biçimde yürümesine devam etmişti.

"Sunghoon hyung bile İngilizceyi söktüyse... Daha bir şey diyemiyorum" İngilizcesi ondan biraz daha iyi olan Niki bile şaşkındı.

"Hoon! Sana ingilizceyi kim öğretti ?" Heeseung aniden Sunghoon'un koluna girmiş ve merakla sormuştu.

"Kimse. Kendi kendime öğrendim. Olamaz mı?" 

__________________

"Orada ne yazıyor?"

"Burası neresi peki?"

"Peki ya şurada ne yazıyor?"

Taki yol boyunca abisine tonlarca şey sormuştu. İlk başta Jake sorularını sabırlı bir şekilde cevaplasada sonradan ciddi derecede sıkılmıştı bu durumdan.