23

146 20 5
                                    

Arabayı durdurup indi. Hanbin bagajdan sepeti alıp oturacakları masada kullanmak için getirdiği örtüyü Haoya uzattı.

Parkın içinde biraz ilerledikten sonra boş bir masa görmüşlerdi. Hanbin oraya yöneldi ama Hao yerde oturmak istiyordu.

"Yerde otursak?"

"Peki nasıl istersen."
(hanımcı olacaksın. ikisi de babygurl gerçi neyse.)

Masa için getirdiği örtüyü yere serdiler. Hanbin hazırladığı yemekleri çıkardı.

"Çok aç olduğunu umuyorum."

"Öyleyim." diyerek karnını ovan Haoya güldü.

Yemekleri yemeye başlamışlardı. Hao cidden yıllardır yemek yememiş gibiydi. İştahının yerine geldiğini gören Hanbin Hao adına sevinmişti. Onun yüzünden kilo veren adam için her gün yemek yapmaya hazırdı.
"Beğendin mi?"

"Ehh fena değil."

"야! yiyecek bir şey bırakmadıktan sonra sana inanmamı beklemiyorsun değil mi?"

"Tamam tamam kabul ediyorum hepsi çok güzeldi. Teşekkür ederim."

"Teşekküre gerek yok bir öpücük ömür boyu sana yemek yapmam için yeterli." diyerek dudaklarını öne çıkarıp gözlerini kapatmıştı. Şansını denemek istemişti. Öpmeyeceğini zaten biliyordu.

Hao elini Hanbinin dudağına hafifçe vurdu. Öpmek istiyordu ama yeri şu an değildi.

"Yürüyelim mi?"
Hao artık konuşmayı yapmak istiyordu.

"Tamam."
Sofrayı beraber toplayıp eşyaları arabaya bıraktılar. Hao eşyaları bırakırken çantasından minik bir hediye paketi çıkarıp cebine attı.

Yürümeye başladılar. Hao çok yemişti sanırım oturup konuşasalar daha iyi olacaktı. Karın ağrısıyla yürümek istemiyordu.

"Her zamanki banka oturalım?"

"Olur."

Artık onlara ait olmuş olan banklarına oturdular. Hao Hanbine döndü.

"Hanbin.
Bugün seninle buraya konuşmak için geldim. Lafımı bölmeden dinle tamam mı?"

Hanbin kafasını olumlu anlamda salladı.

"İkimiz de çok acı çektik. Yanlış kararlar verdik. Birbirimizi düşünmektan vazgeçmedik evet ama birbirimizin yanında da olamadık. Tedavi sürecini nasıl atlattın bilmiyorum ama burada olduğun için mutluyum. Bana ihtiyacın olduğu bir zamanda bir şey söylemeden gitmen bu noktaya gelmemize sebep oldu ama hastalığın yüzünden daha doğrusu kendince beni üzmemek adına verdiğin karardan daha fazla konuşmak istemiyorum. Ayrı kalıp işkence gibi geçen o birkaç ayı unutmak istiyorum.
Kabul sana çok kırıldım çok kızdım ama seni sevmekten bir saniye bile vazgeçmedim. Haftalardır güvenimi yeniden kazanmak için ne kadar uğraştığını biliyorum. Aldığın özel hediyeler yazdığın notlar hepsi çok güzel. Sana çöpe attığımı söylediğim her şey odamda saklı. Sana ait olan hiçbir şeyi kaybetmek istemedim istemem de."

Hanbin sebep olduğu şey yüzünden kendine bir daha küfür etti. İkisinin de çok üzülmesine sebep olmuştu. Ama Haonun onu hâlâ sevdiğini söylediği an kalbi yerinden çıkacak gibi olmuştu. Gerçek anlamda sadece Hao ile mutluydu.

Hao cebinden minik hediye paketini çıkardı.
"Seni özledim.
Çok fazla...
Sarılmayı, öpmeyi, sıcağınla uyumayı, kokunu, sesini, sana seni sevdiğimi söylemeyi ve bunu senden duymayı, geçirdiğimiz özel geceleri, salakça şeylere gülmeyi, her konuda birbirimizden fikir almayı, dertleşmeyi...
Seninle alakalı her şeyi özledim Hanbin. Sana aşığım, deli gibi aşığım seni tekrar kaybetmek istemiyorum. Bu yüzden bundan sonra daha dikkatli olmalıyız. Bunun için birbirimize söz verelim istiyorum."

Hanbin Haonun uzattığı hediyeyi alıp açtı. İçinde bir usb vardı.

"Ara verdiğim müziğe dönerken de her zamanki gibi aklımda sen vardın. Bu da seni düşündüğüm zaman aldığım notlardan sonra yazdığım şarkı.
Bu şarkı bizim ikinci ve son kez bir araya gelişimiz olsun. Bundan sonra ayrılık yok, üzülme yok, kötü olan hiçbir şey yok. Sadece biz varız."

Hanbin hediye paketini yanında koyup aşık olduğu adamın ellerini tuttu.
"Seni bir daha asla üzmeyeceğim aşkım. Söz veriyorum bundan sonra ilişkimiz adına en iyisi neyse onu yapacağım.
Seni seviyorum. Her şeyden çok.
Beni affettiğin için çok mutluyum bundan sonra daha dikkatli olacağım.
Ayrıca hediye için de teşekkür ederim. Birazdan arabada dinleyelim çok merak ediyorum."

Hao gülümsedi.
"Tamam dinleyelim."

Hanbin yaklaşıp sevgilisine sarıldı. Sonra telefonundan müzik açıp onu dansa kaldırdı.
Dans ederken birbirilerinin gözlerinin içine bakıyorlardı.
Şarkı bittikten sonra Hanbin alnını Haonunkine yasladı.

"Sana aşığım."
"Sana aşığım."

Dudakları sonunda kavuşmuştu. Bir daha ayırmak gibi bir niyetleri de yoktu.

HAOBIN ヽ(○・▽・○)ノ゛
yavruları gunwookla (medya)
namnumm


Not Alone| HaobinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin