01

363 36 7
                                    

Ertesi gün baş ağrısıyla uyandı. Bu sefer sadece gece değil gündüz de her zaman buluştukları yere gitmek istiyordu. Böylece ağlamayabilirdi.

Yavaşça yataktan kalktı. Banyoya gidip yüzünü yıkadı. Önceki gün akşam yemeği de yemediği için kurt gibi açtı ama yemek yapmakla uğraşmak istemedi zaten bu konuda pek de iyi sayılmazdı hatta bu görevi her zaman erkek arkadaşı üstlenirdi o ise malzemeleri taşır, belki doğramasına yardım ederdi ama asıl yardımı arkasından sarılıp ensesine, yanağına, boynuna kondurduğu öpücükleriyle yapardı.

Her şeyin onu hatırlatması onu bırakan erkek arkadaşıyken daha kötü hissetmesini sağlıyordu. Acaba o da her küçük şeyde bile eski sevgilisini hatırlayıp özlüyor muydu?
Haonun dudaklarında acı bi gülüş belirdi.
"Zaten böyle hissetseydi beni terk etmezdi. Hem de hiçbir şey söylemeden."
Yeni uyandığı için sesi çatallı çıkmıştı. Boğazını temizleyip dolaba yöneldi.
Mısır gevreği şu an için en kolay ve hızlı kahvaltı seçeneği diye düşündü.

Gevreğini yerken aklına her gece düşündüğü şey geldi belki de geceleri fazla hassastı çünkü şu an gelse bile onu kolayca affetmeyeceğini biliyordu. Yüz üstü bırakılmış biri olarak gururuna fazlasıyla dokunmuştu.
Evet aşık olunca bunun bir önemi yoktu ama asıl mesele onu insan yerine koymayıp açıklama bile yapmamış olmasıydı.
Ona kırgındı ama öfkesi daha ağır basıyordu.
Onu özlemişti ama hemen affedemeyeceğini de biliyordu.

Hao gerçekten çok zor zamanlar geçirmişti.
Yanında en yakın arkadaşı Jiwoong olmasa birkaç ay içinde bu kadar bile toparlanamazdı.

Gevreğini yedikten sonra kasesini yıkadı odasına çıkıp üstünü giydi.
Bugün hava hafif esiyordu arabasında hırkası olduğu için üstüne bir tişört geçirmişti sadece.
Üstünü giydikten sonra bugün işe gitmeyip her zamanki yerine doğru yola koyuldu. Bu sırada arkadaşını aramayı da ihmal etmedi.
"Günaydın Hao."
"Günaydın Jiwoong. Bugün havamda değilim zaten siparişlerin çoğu da hazırdı bir sorun olmazsa-"
"Tamam tamam ben kalanları hallederim. İyi olmaya bak."
"Teşekkür ederim. Kolay gelsin."

Arkadaşına minnettardı. Her anlamda destekçisiydi. Hatta ortak bir çiçekçileri vardı. Ama Hao çiçekçiye pek uğramıyordu çünkü gününü sevgilisi ve müzikle geçiriyordu bu yüzden işe birini almışlardı. Hoş Jiwoong da sevgilisi olduğu için her gün orada olmuyordu.
Ama son zamanlarda ona iyi geldiği için arkadaşıyla orada daha fazla vakit geçiriyordu zaten çalışanların da biri taşındığı için işten çıkmıştı.

Bir süre sonra her zamanki yerlerine vardı. Arabadan inip aynı banka oturdu bugün son birkaç ayın aksine sabah gelmişti ve kendini daha iyi hissediyordu.
Birkaç saat düşündü eskileri, sevgilisini, şu an iyi olup olmadığını, onun da eski sevgilisini düşünüp düşünmediğini ama gelirse nasıl karşılayacağını asla düşünmedi, düşünmek de istemiyordu.
Birkaç saatin ardından eve dönmek için arabasına ilerledi. Hava hâlâ güzeldi ama Hao eve dönüp dizi izlemek istiyordu. Uzun süredir kendine pek vakit ayıramamıştı ve kendine daha fazla eziyet etmek istemiyordu.

Eve döndükten sonra yemek söyledi karnını uzun süre sonra adam akıllı doyurmuştu. Sonrasında ise birkaç dakika dizi seçmeye ayırıp seçtiği gibi izlemeye başlamıştı.
Diziyi bitirene kadar gece olmuştu ve ertesi gün için uykusuz kalmamak adına uyumaya karar verdi. Dişlerini fırçaladıktan sonra yatağına gitti.
Bir süre sadece siyahı düşündü sonunda uykuya daldı.

Not Alone| HaobinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin