21

176 20 22
                                    

Hanbin dersine geri döndükten sonra Hao ayağa kalktı. Gunwookla akademiden çıktılar.

"Hyung buraya motorumla geldim. Senin için sorun yoksa motorla gidelim."

Hao daha önce motora binmemişti. O da sevgilisi de arkadaşları da sadece araba kullanıyorlardı. Güzel bir deneyim olabilirdi.
"Tamam olur."

Gunwook motoruna yöneldi Hao da onu takip etti. Gunwook motorun arkasındaki kasadan çıkardığı kaskı Haoya uzattı.
"Takabilirsin değil mi?"

"Sanırım."

Kaskı alıp takmaya çalıştı ama kapatırken biraz fazla sıkmıştı. Gunwook yardım edip çıkardı.

"Hyung ben takayım en iyisi."

"Bence de."
Kasklarını taktıktan sonra Gunwook motora bindi. Hao da Gunwookun arkasına geçerek ona tutundu.

"Sıkı tutun hyung."

Hao itiraz edemeden Gunwook motoru çalıştırmıştı. Hızlı olmasından dolayı korkar diye düşünüyordu ama beklediğinden daha çok hoşuna gitmişti.
Hatta yoldayken bir ara motor mu kullanmaya başlasam diye düşündü.
Bir süre sonra konuştukları yere vardılar. İçeriye girip manzarası iyi olan bir masaya oturmak için göz gezdirdiler.

"Şurdaki masa nasıl?"
Hao kenarlarda manzarası hoş olan bir yer işaret etmişti parmağıyla.

"Güzel. Oraya geçelim."

Oturdular ve önlerine gelen menüyü incelemeye başladılar. Karar verdikten sonra siparişlerini verip sohbete başladılar.

"Akademiye ilk geldiğinde soğuk olduğunu düşünmüştüm ama tanıdıkça tersini düşünmeye başladım. Aramıza döndüğün için bu kadar mutlu olacağımı düşünmemiştim hyung."

"Ahh teşekkür ederim. Ama benim senin hakkındaki düşüncem ilk günküyle aynı dışarıdan sert görünsen de çok iyi düşünceli ve naziksin."

Gunwook sert görünürdü ve boyutu yüzünden başta korkunç gelebilecek bir tipti ama nazik bir beyefendiydi. Akademinin her alanından arkadaşları olan ve herkes tarafından da sevilen biri.
Genç olmasına rağmen fazlasıyla olgun ve profesyoneldi bu yüzden öğrenciler ondan ders almayı severdi. Genelde dönüşümlü ders verdikleri akademide birçok kişinin gözdesi olurdu. Herkes onun ders gününü iple çekerdi.
Tabiki en çok öğrencisi olan dans akademisinin tek gözde ve yakışıklı hocası Gunwook değildi. Hanbin, Matthew, Hyunjin, Sunwoo da öğrencilerin gözdelerindendi. Kalan hocaların çoğunun yaşı daha büyüktü ki zaten eğitim merkezinin dans kısmını onlar oluşturmuşlardı.

"Böyle düşünmene sevindim hyung."
Gunwook iltifat alınca nedensizce utananırdı.

Onlar sohbete devam ederken siparişleri gelmişti. Yemeklerini yerken de birbirilerini daha iyi tanımak adına sorular sorup cevaplamışlardı. Buluşma iyi geçiyordu. Ama birazdan daha da eğlenceli olacaktı.

Yemeklerini yedikten sonra ödemeyi seni ben davet ettim diyerek Hao yapmıştı. Restorandan çıktıkları zaman Hanbini aramışlardı.

"Hyung sana atacağım konumda olacağız birazdan."

"Tamam. Orada görüşürüz."

Telefonu kapattıktan sonra Gunwook kaskı Haoya uzattı. Bu kez düzgün bir şekilde takabilmişti.

"Atla bakalım hyung."

Hao hemen motora bindi. Asıl eğlence şimdi başlayacaktı.
Bu kez yolculuk daha kısa sürmüştü.
Vardıkları barın önünde Hanbin arabasına yaslanmış duruyordu. Haoyu Gunwookun dibinde gördüğü için gecesi pek iyi başlamamıştı. Gerçekten aralarındaki ilişkiyi bilse de kıskanç biriydi.

"Selam hyung."

"Merhaba Hanbin."
Hao da kaskını çıkarınca selam vermişti.

"Selam. İçeri geçelim mi?"

"Geçelim."

Üçlü bara girdiler. Boş bir masaya oturdular. Hao kendine hakim olmadan içmek istiyordu. Bu yüzden biraz hızlı başlamıştı.
Arada bir şeyler hakkında konuşuyorlardı ama müziğin sesinden zaten birbirilerini çok iyi duymuyorlardı.

"Dans edelim mi?"
Kafası hafiften güzel olan Hao sormuştu.

"Hayır."
Hanbin aşık olduğu adamı rahatça izleyebildiği yerden kalkmak istemiyordu.

Gunwook Hanbinin cevabına şaşırmıştı. Hâlâ birbirilerini sevdikleri açıkça ortadaydı. Fırsatını bulmuşken neden reddetmişti ki?

"Olur hyung."
Hanbinin bunun üstüne kalkacağını bildiği için kabul etmişti. Kendi de o sırada kendine göre birilerini bulabilirdi.

Hao hemen ayaklanmıştı. O ayaklanınca Hanbin de kuyruğu gibi kalkmıştı.
Gunwook başta onlarla başlayıp daha sonra ayrıldı.

Hao müziğe ayak uydururken bir yandan da içmeye devam ediyordu. Hanbinse sadece Haonun yanında kalabilmek için kalkmıştı. Hao kontrolü kaybetmek üzereydi. Hanbine tutunuyordu. Biraz eğlenmek iyi olur diye düşünüp elindeki shotı kafasına diktikten sonra Hanbine biraz daha yaklaştı. Tamam ayakta dimdik duramıyordu ama aklı yerindeydi ve ne yaptığını biliyordu.
Tamamen sarhoş olmuş gibi kollarını Hanbinin boynuna dolayıp kulağına yaklaştı.
O kalabalığa rağmen kokusunu net bir şekilde almıştı, hâlâ aynıydı çok güzel kokuyordu.

"Eğleniyor musun?"

"Hayır. Ve şu andan itibaren bir damla daha içmek yok."

"Neden?"

Hanbin elini Haonun beline sarıp daha da yaklaştı. Nefesinin kesildiğini hissediyordu. Çok güzel kokuyordu. Boynunu öpmek istedi.
"Nedeni belli değil mi? Hâlâ affetmediğin bana sarkıyorsun."

"Başkasına sarkmam daha iyi yani? Tamam".
diyip boynundaki elini indirdi.

Hanbin Haonun belindeki ellerini sıkılaştırdı.
"Aklından bile geçirme."

Hao uzatmadı artık oturmak istiyordu. Geri çekildiğinde Hanbin izin vermedi.
"Sarıl bana."

"İstemiyorum."
Deli gibi istiyordu önce sıkıca sarılıp sonra da dakikalarca öpüşmeyi.

"Ama ben istiyorum."
Kafasını Haonun boynuna gömdü. Kokusunu içine çekip minik bir öpücük bıraktı.

Haonun her ne kadar hoşuna gitse de izin vermek istemiyordu. Son gücünü kullanarak Hanbinden ayrıldı.
"Eve gitmek istiyorum."

"Tamam masaya geçelim. Gunwooka haber verelim ve seni bırakayım."

"Kendim gidebilirim."

"Bu haldeyken?"
Tak kaşını kaldırıp sormuştu.

"Evet." kendinden emin cevaplar vermeye devam ediyordu. Ama bir santim kıpırdayacak gücü kalmamıştı.

Hanbin Gunwooka haber verdikten sonra çıktılar.
Haoyu arabaya bindirip kemerini taktı. Hao daha fazla ısrar etmemişti çok yorgundu.

" Tam bir baş belasısın."

"Sessiz ol. Uyuyacağım."

Hanbin Haoyu sağ salim evine bıraktıktan sonra eve dönmüştü. Acaba orda olmasaydı ne olurdu? Gerçi sevdiği adamı Gunwooktan kıskanıyordu ama Hanbin olmasa da ona güvenebileceğinden emindi.
(merak etme wooku kendimle shipliyom)

Günü kazasız bir şekilde atlattıkları için mutluydu. Yatağına gidip kafasını koyduğu gibi yatmıştı.



maknaez kendinize gelin özellikle sen yujin oğluşum


Not Alone| HaobinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin